# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
CRYPTOPSY – As Gomorrah Burns
| 18.09.2023

İnsanlık ölmüş.

2000’lerin başlarıydı. Kazaa ve benzeri sitelerden 20-30 saniyelik çok düşük kaliteli videolar indirebiliyor, pornoya doyabiliyordunuz. Sadece porno değil elbet; konserlerden kesitler, sevdiğiniz bir müzisyenin enstrüman çaldığı aşırı kalitesiz bir video, niceleri. Bu videolar arasından nereden ve ne sebeple indirdiğimi hatırlamadığım biri de CRYPTOPSY davulcusu Flo Mounier’in bir davul kliniğinde “Phobophile”i çaldığı videosuydu. Blast beat’lerin dellendiği kısımda vücudunu sabit tutmakta zorlanmasıyla, blast beat süratiyle aklımı başımdan almıştı. Yok etmişti beni. Bu nasıl bir şarkı, bu nasıl bir davulculuktu… İşte CRYPTOPSY’yle böyle tanıştım…

30 yıldan uzun süre önce kurulan Kanadalı brutal/teknik death metal grubu CRYPTOPSY’nin 2000’leri süper geçirdiği söylenemez. 1994-1998 arasında çıkardıkları üç albümle alet masaya vuran, davullarından vokallerine ekstrem müzik piyasasına ilham veren bu müthiş grup, 2000’de çıkan ve vokal tercihiyle damaklarda kekremsi bir tat bırakan “And Then You’ll Beg” ile ilk firesini vermiş, “Once Was Not”ta çıtayı yine yükselttikten sonra farklı bir yöne kayma ihtiyacı hissederek 2000’lerde death metal sahnesinin en çok eleştirilen albümlerinden biri olan “The Unspoken King”i çıkarmıştı. Köklerine ihanet etmekle suçlandıkları, deathcore ve metalcore etkileri eşliğinde piyasaya oynama eğilimleri gösterdikleri bu albümden sonra inişli çıkışlı grafiklerini yine olumlu yönde bir adım olan “Cryptopsy” ile sürdürmüşlerdi.

Kesin olan bir şey vardı; CRYPTOPSY her ne kadar iyi albümler de çıkarıyor olsa da doksanların başındaki kimliğini kaybetmişti. Kimlik arayışı denebilecek çeşitli hamleler yapmış ve death metalin en önemli ve ilham verici isimlerinden biri olarak görüldüğü bir ortamdaki karizmasını çizdirmişti. Sonuçta bu adamlar “Phobophile” gibi teknik/brutal death metal tarihinin en iyi şarkılarından birini yapmıştı; “Blasphemy Made Flesh”, “None So Vile” ve “Whisper Supremacy” gibi üç tane katıksız başyapıt çıkarmıştı. Ancak zaman acımasızdı ve pek çok kişi için son albümünüz kadar iyiydiniz.

Neyse ki “The Unspoken King” sonrasında toparlanmaları hızlı oldu. 2012’de çıkan “Cryptopsy” gayet iyi bir albümdü ve “The Book of Suffering” EP’leri de grubun kalitesini gösteriyordu. Yine de karşımızda son 10 yılını toplam süreleri 33 dakikayı bulan 8 şarkıdan oluşan iki EP’yle geçiren bir grup vardı. CRYPTOPSY gibi bir grup 10 yıl boyunca sadece yarım saatlik yeni müzik yayınlamamalıydı. Bu gidişe bir dur dedikleri ve heyecanı tekrardan yükselttikleri albümse “As Gomorrah Burns” adı altında karşımıza geldi.

Lafı çok dolandırmaya gerek yok aslında. CRYPTOPSY ne yaptığını iyi bildiğinin farkında olduğunda, hayvanlığını göstermek istediğinde death metal dünyasındaki en tehditkâr, en eşsiz oluşumlardan biri. “As Gomorrah Burns”ü dinlemeye başladığınızda bunu çok kısa sürede ve çok açık şekilde görüyorsunuz. Lord Worm sonrasında vokal olarak daha modern bir tarafa kaymaları vesilesiyle eski karanlık ve ürkütücü kimlikleri o denli baskın olmasa da Flo’nun davulları, Christian’ın gitarları ve CATTLE DECAPITATION’da da çılgın atan Olivier’nin basları sayesinde CRYPTOPSY 2020 sonrasında bulabileceği en yüksek formu yakalamış görünüyor.

Belli noktalarda albümün jenerik denebilecek özellikleri olsa da “As Gomorrah Burns” CRYPTOPSY albümü gibi bir CRYPTOPSY albümü. Grubu konserde izleme isteğini tekrardan depreştirecek, eski albümlerini dinleme ihtiyacı doğuracak ve bir bütün hâlinde takdir edilmesi gereken bir çalışma. Bunu sağlayan etmenlerin başında şarkı yazımındaki dinamik yaklaşım geliyor. Rifler arası geçişler, her bir elemanın kendi kombolarını gayet cömert şekilde sergilemiş olması ve hepsinden önemlisi, CRYPTOPSY’ye özel o olayın, yani “brutal/teknik death metalde atmosfer yaratabilme becerisi”nin “As Gomorrah Burns”de de mevcut olması. Bu durumu nasıl açıklayabilirim tam emin değilim ancak CRYPTOPSY hiçbir efekt, dolgu, clean gitar pasajı vs kullanmadan, mutlak brutalite ile gerginlik, tekinsizlik, uğursuzluk yaratabilen bir grup. Bunun en iyisini elbette ki ilk üç albümlerinde yapmışlardı, ancak yeni albümlerinde de yer yer bu özgün imzalarını, alametifarikalarını görmek mümkün.

Grubun diskografisine baktığımda, CRYPTOPSY son 25 yıldır inişli çıkışlı bir forma sahip. Çok sert düşüşleri de oldu, gayet iyi yükselişleri de. “As Gomorrah Burns”, bir önceki albümle başlayan ve EP’lerle devam eden yükselişin devam ettiği çok iyi bir albüm. CRYPTOPSY dinleyicisi değilseniz (“death metal dinleyicisi değilseniz” de diyebilirdim) ve grupla bu albümle tanışıyorsanız (“mağarada yaşıyorsanız” da diyebilirdim) bence bu albümü dinledikten sonra “None So Vile” başta olmak üzere ilk üç albümlerini de mutlaka dinlemelisiniz, çünkü bu adamlar şu anda death metali günümüz gerçekleri çerçevesinde hayvan gibi yapıyor olsalar da esas cinayetlerini doksanlarda işlediler ve sayısız gruba ilham verdiler. E böyle bir grubun 11 yıl aradan sonra böyle bir albümle dönmüş olması da insanı mutlu ediyor tabii.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.09/10, Toplam oy: 23)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2023
Şirket
Nuclear Blast
Kadro
Matt McGachy: Vokal
Christian Donaldson: Gitar
Olivier Pinard: Bas
Flo Mounier: Davul
Şarkılar
1. Lascivious Undivine
2. In Abeyance
3. Godless Deceiver
4. Ill Ender
5. Flayed the Swine
6. The Righteous Lost
7. Obeisant
8. Praise the Filth
  Yorum alanı

“CRYPTOPSY – As Gomorrah Burns” yazısına 11 yorum var

  1. northern says:

    yalnız davulcunun soyadı “mournier” olacak kardeşim, yanlış biliyorsun yazacaktım ki…. 20 yıllık bi aydınlanma oldu.

    aynısını “meeting-miting”te de yaşamıştım.

  2. Koralp says:

    Bu adamlar benim nazarımda metal tarihinin metal tarihinin hayvani 5 grubundan biri. Bu hayvanlıklarını bu albümde de aynı çizgide korumaları aklımı aldı. Bunun haricinde albümle ilgili hislerimi paylaşmak istemiyorum, yazabileceğim en insani şekilde yazdım. 9/10 çalışır benden.

  3. Mikko Aspa’nın Göbeği says:

    Lord Worm şu anda müzik adına birşeylerle meşgul mu ? En son öğretmenlik yapıyordu

  4. ismail vilehand says:

    Albümden çok memnun kaldım. Şimdilik “None So Vile” sonrası çıkmış en iyi Cryptopsy albümü olduğunu düşünüyorum.

  5. İlker says:

    Felaket iyi Dying Fetus albümüyle aynı gün çıkmış olmasındandır muhtemelen, pek fazla tutulmadı sanki bu albüm mecralarda ama ben de baya sevdim. 2012′deki s/t albüm ile kıyaslayacak kadar dinleyemedim ama aşağı yukarı o kalibrede (yani baya iyi) bir albüm olduğu açık. Ha tabi hem Levasseur hem Langlois’sız Cryptopsy ne kadar Cryptopsy’dir, o da ayrı mesele.

  6. deadhouse says:

    Öfkeye ihtiyacımız var. Sevdim albümü. Usta işi olduğu belli. Bu sene tam death metal yılı oldu.

    deadhouse

    3. dinleyişim ve Aborted’in daha death metal hali gibi olmuş diyebilirim. Aborted albümlerine bayılırım ama şöyle de bir gerçek var albümleri çerezliktir. Bunu kötü anlamda söylemiyorum. Cryptopsy kalıcılığı daha yüksek bir albüm yapmış.

    Seksi şarkılar, kulak dostu bir sound, iyi rifler ve sololar, olgun bir albüm olmuş. 7.5/10

  7. Oblomov says:

    Sanırım yeni Dying Fetus albümünden daha çok sevdim. Yeterince övdüğümü düşünüyorum.

    Koralp

    @Oblomov, Dying Fetus’un albümünü 4-5 kez çevirdim, bunu da öyle. Bence bu albüm net bir şekilde daha iyi olmuş, ben de daha çok sevdim.

  8. Koralp says:

    Düpedüz hayvanlık bu ya, olacak iş değil.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.