Metal dünyasında en çok özendiğim gruplar, İsviçre’den çıkan karanlık mizaçlı gruplar. Refahın, dertsizliğin ortasındalar ve metal yapıyorlar. Hayat bir insan için nasıl daha kebap olabilir ki? Bugün de böyle bir grupla birlikteyiz. İlk albümü 2015’te çıkaran black metal grubu WYRGHER, yeni çalışması “Panspermic Warlords” ile karşımızda.
WYRGHER iyi ve belli ki kendini geliştirmeye hevesli bir grup. 2015’te çıkan ilk albümleri “Üüberirdh (Lugubria)”nın dandik bir kapağı var, grup o zamanlar sikimsonik bir logoya sahip ve şarkı isimleri de evlere şenlik. “Duränändlosäcorridoah”, “Chrüüchändikstaltä”, “Uuuflöhsickfhoallemläbbige” falan bunlar nedir? Dayı ne anlatıyon? Şimdiyse tertemiz bir albüm kapağı, düz font grup adı ve insan gibi şarkı isimleriyle huzurumuza çıkıyorlar. Albümün teması albüm adından da görüldüğü üzere Panspermia teorisine, yani dünyadaki yaşamın uzaya dağılmış mikroorganizmaların her yere olduğu gibi dünyaya da gelmesi sonucunda önce denizlere, oradan da karaya sirayet etmesi sonucunda başlamış olduğuna dayanıyor. İlk olarak MÖ 5. yy’da Yunan düşünür Anaksagoras’ın ortaya attığı ve tarih boyunca zaman zaman dillendirilip desteklenmeye çalışılan bu fikir, bilimsel olarak kanıtlanma şansı olmadığından bilim dünyası tarafından ehemmiyet verilen bir teori değil. Yine de enteresan bir konu ve birileri de bu konuyu işlemiş.
WYRGHER’in “Panspermic Warlords”da yaptığı müzik ciddi anlamda enteresan, heyecan verici bir black metal olarak karşımıza çıkıyor. Tam olarak şunun gibi denecek kadar tek bir şeye bağımlı olmaması grubun en iyi taraflarından biri. DEATHSPELL OMEGA’ya yakın duran özellikleri mevcut, ancak bir klonluk durumu kesinlikle yok. Sadece dissonant tarafı kullandıkları için bu yorum yapılabilir. Onun dışında hemşerileri SCHAMMASCH’tan tutun da ZHRINE’a kadar uzanan portföyde müzik yapıyorlar. Temanın kozmik, belirsiz ve gergin tarafını iyi işleyen bir beste anlayışları var ve bu konudaki en büyük silahları olan uyumsuz notalı arpejlerden bolcana yararlanıyorlar.
Albüm kapağına baktığımızda gördüğümüz teknolojik, aydınlık ancak bir o kadar da dünya dışı atmosfer albümün kendisine de nüfuz etmiş durumda. Şarkılar, atmosfer yaratma amaçlı kullanılan ses pasajları sayesinde yer yer sinematografik demeye yakın bir havaya bile bürünebiliyorlar. Bu konu onlar için önemli olmalı ki albümün ortasına sadece efekt ve atmosferik seslerden oluşan 3,5 dakikalık “Summoning the Meteoric Titans”ı koymakta bile bir beis görmemişler.
Geniş anlamda baktığımda WYRGHER’i epey beğendiğimi söyleyebilirim. Temiz iş yapıyorlar, karambole girişmiyorlar ve atmosfer/tema bakımından da gayet başarılı bir iş ortaya koymuşlar. Vokaller shriek black metal vokalinden ziyade Nergal’vari kükreyişlerden oluştuğundan ortaya çıkan müzik de zehirli, yırtıcı olmaktan ziyade görkemli ve tekinsiz olma eğilimi gösteriyor.
Yazıda adı geçen herhangi bir grubu seviyorsanız, kaliteli yeni nesil black metal dinlemek istiyorsanız veya sadece albüm kapağını veya temasını çekici bulduysanız “Panspermic Warlords”u dinlemenizi çok da düşünmeden önerebilirim.
Kadro Menetekel: Vokal, gitar, bas, klavye, sözler
Voidgaunt: Davul, sözler
Şarkılar 1. Dormant They Drift
2. Destroyer of the Promethean Path
3. Solar Harvest
4. Summoning the Meteoric Titans
5. Supreme Leader of a Dying Star
6. The Weeping of a Blazing Rock
7. Panspermic Warlords
@Seyfettin Dursun, hahah. Gelmiş geçmiş ve gelecek insanlık tarihinde sadece Pasifagresif’te “Wyrgher – Panspermic Warlords” ve “Mabel Matiz – Fatih” aynı sayfada anılabilirdi, o da oldu.
Abi çok alakasız olacak ama deliler gibi Mabel Matiz – Fatih kritiği bekliyorum, haberin olsun:)
05.08.2023
@Seyfettin Dursun, hahah. Gelmiş geçmiş ve gelecek insanlık tarihinde sadece Pasifagresif’te “Wyrgher – Panspermic Warlords” ve “Mabel Matiz – Fatih” aynı sayfada anılabilirdi, o da oldu.
Yazacağım evet.
06.08.2023
@Ahmet Saraçoğlu, haha süper:)