Yeni kurulan ve yüzüne maske, örtü vs takarak kimliğini gizleyen grupların bu imaj kararı öncesinde grup üyelerinden birinin “Abi çok fazla grup yapıyor bunu, MGŁA çakması falan diyecekler” dediğini, öneren elemanın ise “Ne olacak abi ya? Çok karizma gözüküyor” cevabını verdiğini tahmin ediyorum. Peki ya yeni kurulan bir grup değilseniz ve kariyeriniz ortasında bu kararı veriyorsanız?

Bugün konuğumuz olan SWORN, yeni albümü “A Journey Told Through Fire”ın promo fotoğrafı için bu imajı tercih etmiş. Gördüğüm kadarıyla konserlere falan normal çıkıyorlar ancak bu imajın bir şekilde black metale çok yakıştığını söylemeden geçmek istemedim. İsteyen kim varsa yapsın aga, güzel gözüküyor.

Albümle çok alakasız bu girişin ardından “A Journey Told Through Fire”a geçebiliriz. SWORN 2005 yılında, black metalin kalbi diyebileceğimiz Bergen’de kurulan bir black metal grubu. Bilinen gruplarda çalan bir elemanları yok ve adlarının da çok kişi tarafından bilindiğini sanmıyorum, ancak çeşitli sitelerde albümün çok yüksek notlar aldığını görmem sonucunda dinlemek istedim ve iyi ki de dinlemişim dedim.

SWORN esasında çok standart bir black metal yapıyor. Zehir saçan terör örgütü black metalinden ziyade MGŁA’nın çektiği varoluşsal acılar ile doksanlardaki özbeöz melodik black metal gruplarının karakterini bir potada eriten grup, ortaya da son derece dinlenebilir, keyif alınabilir bir black metal çıkarıyor. Bunu başarmalarını sağlayan unsurların başında adamların samimi bir müzik yapıyor olması geliyor.

Ruhunuzu titreten buz gibi akorlardan ziyade daha damar taraflardan seslenen grup, ilginçtir ki bunu SARGEIST, SATANIC WARMASTER ve türevleri gibi bir havada yapmıyor. Tam olarak bir referans vermem zor ancak BYTHOS’u biliyorsanız belli oranda ona yakın bir kimlik bulacağınızı; birtakım yan unsurlarla kalıplaşmış black metal kalıbının dışında bir şeyler işiteceğinizi söyleyebilirim.

Başlıktaki “yılın en iyi black metal albümlerinden biri” ifadesi tabii ki de göreceli bir kavram. Bunu öne sürme sebeplerimden biri açıkçası bu yıl öyle bağıra bağıra öne çıkan, yıla damga vuran çok da fazla black metal albümü dinlememiş olmamız, diğeri ise “A Journey Told Through Fire”ın baştan sona çok iyi bir albüm olması. Sadece yapmaları gereken şeyi; black metalin olmazsa olmazlarını yapmakla yetinmemiş oluşları ve her şarkıya farklı lezzetler katma çabası gütmeleri SWORN’un neden iyi bir grup olduğunu gözler önüne seren başlıca konular. Bazen her şeyin olması gerektiği gibi yapıldığı, kulağa çok tanıdık ve sevilesi gelen albümler dinleriz ve duyduğumuz şeyden memnun kalır, önümüze bakarız. Bazen de “A Journey Told Through Fire” gibi albümlerle karşılaşırız ve adamların bir yandan bilindik bir temel üzerine otururken bir yandan yansıttıkları samimiyet ve tutkuyla bir üst mertebeye çıktıklarını hissederiz. SWORN bu albümde bana bunu hissettirdi. Akorlarıyla, arpejleriyle, tremolo rifleriyle, melodileriyle, blast beat’leriyle, vokalleriyle, şarkılara kattıkları lezzetlerle her türlü hissettirdi. Albümü dinlerseniz yılın en iyilerinden biri olup olmadığına kendiniz karar verirsiniz ve böyle düşünmeseniz bile muhtemelen “A Journey Told Through Fire”ın gayet iyi bir albüm olduğu konusunda bana katılabilirsiniz.

Bahsettiğimiz grup Norveçli olduğundan, daha da iyisi Bergenli olduğundan zaten ister istemez oranın havasını suyunu müziğine katmayı biliyor. Bunun üstüne bir de bununla yetinmeyip ilave bir tutku ve adanmışlık hissi katınca, ortaya gerçekten de dinlemesi çok keyifli, mis gibi bir black metal albümü çıkıyor, benim de elimden “dinleyin” demekten başka bir şey gelmiyor.

Başlıkta vurguladığım istatistik kısmına gelirsek, YouTube’un en büyük black metal kanalı olan ve an itibarıyla 355.000 takipçisi bulunan Black Metal Promotion kanalında 2023’ün ilk gününden bu yana paylaşılan 300’e yakın albüm var ve bunlar arasından sadece 6-7 tanesi 50.000 dinlenmenin üzerine çıkabilmiş. Bunlar arasından zirvede yer alan albüm ise TSJUDER, AFSKY, KAMPFAR, THULCANDRA gibi gruplara bile büyük fark atarak 90.000 dinlenmeye ulaşan SWORN. Üstelik de bunu yılın başından bu yana değil, sadece 40 günde başarmışlar. E bu da bir şeyler anlatıyor olsa gerek.