Death metal dünyasında KATAKLYSM kadar overrated bir grup daha var mı emin değilim.
Adamlar 1991 yılında kurulmalarından 2000’lerin başlarına kadar gayet enteresan, karakteristik albümlere imza attılar. Şu an Pasifagresif bünyesinde bulunan 8 KATAKLYSM incelemesinden bir tanesi doksanlarda çıkan “Temple of Knowledge (Kataklysm Part III)” ve hak edilmiş şekilde 9,5 notu var. Ondan önceki ilk albümleri de ondan sonra çıkan 3-4 albümleri de gayet iyi ve özgün işler.
Ne olduysa, bu adamların “Serenity in Fire”la birlikte o aşırı şekilsiz okült sembolünü bırakıp “In the Arms of Devastation” kapağındaki o yarasamsı ucube maskota geçmeleriyle oldu.
Ardından gelen albüm kapakları ve müzikle birlikte ortaya çıktı ki KATAKLYSM en temel ifadeyle “zevksiz” bir grup. Bu şekilde düşündüğüm başka bir grup daha olduğunu sanmıyorum ve bu adamların bildiğin zevkiz olduğuna inanıyorum. Bu kadar adamın bu kadar kötü kapaklar yapması, bu kadar kalas rifler yazmasının ve bunları albümleştirmesinin başka bir açıklaması olamaz artık.
PA’daki albümlerine baktığımda, az önce bahsettiğim 9,5’luk ikinci albümleri sonrasında, 2006’dan bu yana çıkardıkları albümlere sırasıyla 6, 6, 7,5, 5, 3,5 ve 6,5 vermişim. 6’ları falan anlarım da adı bu kadar ön planda olan bir grubun 5, hatta 3,5 almış olması bayağı enteresan bir durum. Bu grubun sürekli turladığı, revaçta bir isim olduğu düşünüldüğündeyse bu enteresanlık daha da artıyor.
Bugün karşımızda yine (az) bir umutla dinlediğim yeni albümleri “Goliath” var. KATAKLYSM yine son 15 yıldır bildiğimiz KATAKLYSM, yine kendilerinden duymaya alışık olduğumuz karakterde şarkılar, yine birkaç tane öne çıkan güzel şarkı ve bir miktar da vasatlık kumkuması.
Bence bunun sebebi KATAKLYSM için sadece turluyor olmanın ve konser geliriyle işi döndürmenin yeterli olması. Adamlar 32 yıldır ortamlardalar, en azından milleti gaza getirecek bir konserin setlist’ini çıkaracak miktarda iyi şarkıları da var, kalan tek şey düzenli olarak albüm çıkarmak. Böyle olunca da kendilerini zorlamıyorlar, ortalamanın bir tık üstünde kalarak bile yollarına devam edebiliyorlar.
Albüm bence “Of Ghosts and Gods” kadar anlamsız, “Meditations” kadar çöp değil ve içinde “Dark Wings of Deception” ve “Gravestones and Coffins” başta olmak üzere en az 3 tane iyi, 3-4 tane de ortalama üstü şarkı barındırıyor. Genele bakınca bu tatmin ediyor mu? KATAKLYSM’in bu zamana kadarki gidişatı düşüldüğünde resmen “buna da şükür” dedirtiyorlar, orası kesin. Son 20 yılda çıkardıkları 9 albüm arasından sadece “Waiting for the End to Come”ın iyi bir albüm olduğunu ve diğer albümlerin sıkıcılığını düşündüğümde, esasında “Goliath” da olumlu yönde değerlendirilebilecek bir iş.
Bir önceki albümleri “Unconqured”ın sonunda grubun inişli çıkışlı (esasında tamamen inişli, tesadüfen bir kez çıkabildiği) diskografisi için şöyle demiştim:
“’Unconquered’ bu iniş çıkış trendinin zirve noktalarından biri değil, ancak “Meditations”dan da “Of Ghosts and Gods”dan da iyi bir albüm. Daha fazlası var mı, bence yok. Yine de en azından bundan sonrakinin daha iyi olabileceğine dair de küçük ışıklar, minik mumlar yakıyor; olmaz olsun böyle albüm falan dedirtmiyor”.
İşte “Goliath”ta da bu ışıklardan var. Genel olarak çok iyi bir albüm değil, ancak iyi yanları var ve bu sayede ortalamanın üstüne çıkmayı başarıyor, yukarıdaki paragraftaki “Daha fazlası var mı, bence yok” ifadesini bile sorgulatabilecek pozitif noktalar dahi sunuyor. Yeter mi? Yetmez. Ama en azından bunca yıllık çileli gidişat içerisinde belki de ilk kez bir önceki albümlerinin gerisine düşmüyor ve aynı umudun korunmasını sağlıyorlar.
Kadro Maurizio Iacono: Vokal
Jean-François Dagenais: Gitar
Stéphane Barbe: Bas
James Payne: Davul
Şarkılar 1. Dark Wings of Deception
2. Goliath
3. Die As a King
4. Bringer of Vengeance
5. Combustion
6. From the Land of the Living to the Land of the Dead
7. The Redeemer
8. Heroes to Villains
9. Gravestones & Coffins
10. The Sacrifice for Truth
Annihilator bir bunlar da iki. Dağıt grubu Ex Deo’dan devam yahu, zaten bir şeye benzemiyor yaptıklarınız. Yap abi Romalı Vikingli Ex Deo albümü şu Memur Abant’ın da parasını da al.
Ben bu albüm dahil, son iki albümdür bu adamlardan kısmen razıyım sanki. Çok büyük grup, benim tarzım bir death metal yapmıyorlar ama şu albümü dinlerken “Aman kapatayım, fenalık geçirdim.” demedim açıkçası. Aktı gitti.
Bakkal death metal açısından Arch Enemy ve Amon Amarth gibi çöplerden çok daha iyi.
@ismail vilehand, +1
Bakkal death metal de güzelmiş ben de memur death metal diyecektim.
Adamların yıllardır yaptıkları ortada, avangart bir şey de vadetmiyorlar. Son iki üç albümdür ikinci kez dinleme isteği uyandırmayan çizgiden de uzaklaşmışlar. Dinledikçe daha da hoşuma gitti benim. Kritikte bahsedildiği gibi baya güzel şarkılar var konserlerde çalınabilecek.
Albümün son parçası The sacrifice for truth melodisini en begendiğim parça. Gerçekten diger parçalardan çok farklı, parlayan bir yıldız gibi. James Payne her parçada bagetleri yakıp geçiyor.
Ayrıca goliath albümünü zikko kulaklıklarla spotify’dan değil hakkını verip deezer hi-fi ve momentum 4 kulaklıklarla ve aptx adaptive codec ile dinleyince albüm kaydının kalitesi ortaya çıkıyor. abiler hakkını vermiş. Bu donanımla tüm hataları duyabiliyorum fakat bu albumde en ufak nota veya çalgı hatası yok, ne gitarlarda be de bateride sadece bir sarkıda maurizio abinin detonesini yakaladım
Annihilator bir bunlar da iki. Dağıt grubu Ex Deo’dan devam yahu, zaten bir şeye benzemiyor yaptıklarınız. Yap abi Romalı Vikingli Ex Deo albümü şu Memur Abant’ın da parasını da al.
Hani bazı gruplar vardır, dinlemeseniz de bir şey kaybetmeyeceğiniz, Kataklysm o grupların başını çekiyor bende. Grubun adı bile iticilik fışkırıyor.
Ben bu albüm dahil, son iki albümdür bu adamlardan kısmen razıyım sanki. Çok büyük grup, benim tarzım bir death metal yapmıyorlar ama şu albümü dinlerken “Aman kapatayım, fenalık geçirdim.” demedim açıkçası. Aktı gitti.
Bakkal death metal açısından Arch Enemy ve Amon Amarth gibi çöplerden çok daha iyi.
16.08.2023
@ismail vilehand, +1
Bakkal death metal de güzelmiş ben de memur death metal diyecektim.
Adamların yıllardır yaptıkları ortada, avangart bir şey de vadetmiyorlar. Son iki üç albümdür ikinci kez dinleme isteği uyandırmayan çizgiden de uzaklaşmışlar. Dinledikçe daha da hoşuma gitti benim. Kritikte bahsedildiği gibi baya güzel şarkılar var konserlerde çalınabilecek.
spotify karışık death metal listelerinde denk gelince hay sikeyim yaw deyip değiştirdiğim grup değil mi bu ya
Albümün son parçası The sacrifice for truth melodisini en begendiğim parça. Gerçekten diger parçalardan çok farklı, parlayan bir yıldız gibi. James Payne her parçada bagetleri yakıp geçiyor.
Ayrıca goliath albümünü zikko kulaklıklarla spotify’dan değil hakkını verip deezer hi-fi ve momentum 4 kulaklıklarla ve aptx adaptive codec ile dinleyince albüm kaydının kalitesi ortaya çıkıyor. abiler hakkını vermiş. Bu donanımla tüm hataları duyabiliyorum fakat bu albumde en ufak nota veya çalgı hatası yok, ne gitarlarda be de bateride sadece bir sarkıda maurizio abinin detonesini yakaladım