İlk iki albümü “Acta Non Verba” ve “Via Dolorosa“nın kapakları sayesinde tarafımda bir merak uyandıran, Oğuz Sel imzalı kritikleriyle çok da bir şey beklememem gerektiğini anladığım, dinlediğimde de Oğuz’la benzer düşünceleri paylaşmamı sağlayan bir grup DEITUS. Neden bilmem, gizemli bir tarafları var. Sanki çok daha etkileyici bir şeyler sunacaklarmış izlenimini veriyorlar. Belki de bana öyle geliyordur.
Grubun üçüncü albümü “Irreversible”la birlikteyiz bugün. İlk iki albüm kadar merak uyandıran bir kapağı olmayan “Irreversible” ile ilgili söylenmesi gereken şeylerden biri, grubun bu albüm öncesinde I, Voidhanger Records’dan çok daha büyük bir şirket olan Candlelight’a geçmiş olması. Demek ki adamlarda ışık (mum ışığı?) görmüşler ve daha fazlasını yapabileceklerine inanmışlar. Bakalım önceki iki albüme göre ne kadar daha fazlası var…
DEITUS’ta belli oranda MGŁA ve UADA izleri var. Önceden de vardı, şimdi de var. Bu hiçbir zaman MGŁA dendiğinde akla gelen düzeyde somut bir ızdıraba, Nihilizme erişmiyor ancak müzikal bazda bazı ortak noktalar var. Diğer yandan DEITUS müziğinin öyle çok da fazla öne çıkan karakteristik bir özelliği yok. Birisi DEITUS müziğini tanımla dediğinde çat diye ortaya konacak referanslara sahip değil. Ne var ki aşağıdaki şarkıyı dinlediğinizde göreceğiniz üzere bu bahsettiğim MGŁA ve UADA izlerini ıskalamak pek de mümkün değil.
Albümle ilgili dikkat çeken konulardan biri, üçüncü şarkı “A Scar for Serenity”yi diğer bir İngiliz grup olan INCONCESSUS LUX LUCIS’ten Baal’a yazdırmış olmaları. Yani albümde komple başka birinin şarkısı var. Bu kişi gruba sahnede eşlik eden bir müzisyen olsa da bu parçanın albümdeki diğer şarkılardan farklı biri tarafından ya da farklı bir kafayla yazıldığını hissedebiliyorsunuz. Albümde dikkat çeken diğer bir şarkı da kadın vokalleriyle net bir doksanlar havasını getiren “Voyeur”. Parçada THEATER OF TRAGEDY, DRACONIAN ve türevlerinin izlerini duymak mümkün. İkinci yarısında giren sert vokallerle iyice doksanlar havası verse de ben içine girmekte zorlandım.
Kısacası DEITUS’u bu albümde dağınık buldum. 38 dakikayı dolduran bu 6 şarkıdan biri grup dışından birine yazdırıldığından albümün orta yerinde bir odak kayması yaşanıyor ve beşinci şarkıdaki kadın vokalleri ve gotik tınılar da yine genel havayı sekteye uğratıyor. DEITUS, çıkardığı üç albüme de baktığımda söyleyebileceğim üzere “eh” bir grup ve bundan sonraları için de elimden hayırlısı neyse o olsun demekten başka bir şey gelmiyor.