Kritiğini 13 yıl önce yazdığım ancak sonradan baktığımda yazdıklarımdan hiç memnun olmadığım ve albümün hakkını veremediğimi düşündüğüm için tekrar inceleme gereği duyduğum bir albümle birlikteyiz bugün. Finlandiya sahnesinin metal dünyasına armağan ettiği en önemli, en özel gruplardan birinin kariyerindeki en başarılı albümlerden biri olan “Crimson”dan söz edeceğiz ve emin olun ki şu an bunu yazıyor olmamın dün gece sabaha karşı 03.00’te havuz başında eşim Güzide ve Agresif Musiki’den ortağım Mehmet Emrah Konya’yla birlikte yüklü miktarda içerek bu albümü dinlemiş olmamızla uzaktan yakından alakası yok (aşırı var).
SENTENCED’ın death metal olarak başlayıp gotik metale evrilen ve özellikle “Down” öncesinde Ville Laihiala’nın katılımıyla birlikte şahlanan kariyerindeki önemli mihenk taşlarından biri olan “Crimson”, baştan sona çok mutsuz, güçlü görünmeye çalıştığında bile derinlerinde içselleştirilmiş bir acıyı yansıtan şarkılarla dolu bir albüm. Bu konuda SENTENCED’ın eline su dökebilecek pek az grup var aslında. Enerjik gibi gözüken, radyo dostu gibi duran, klip şarkısı izlenimi veren, akılda kalıcı nakaratlara sahip hit şarkılar yazıyorlar ve bir yandan da tüm bu şarkıların içine içinden çıkılması güç, kanıksanmış bir hüzün duygusu yedirmeyi başarıyorlar.
Bu öyle bir hüzün ki bir yandan sizi gaza getiriyor, bir yandan kafa sallatıyor, ancak kendinizle ve SENTENCED’la baş başa kaldığınızda bıçağı yavaşça sokup döndürmeye başlıyor. Bu karakteri bir önceki “Frozen”da da gayet acıtıcı şekilde veren grup, “Crimson”la da kederlilerin dert ortağı olmuş, kedersizleri ise bu durumlarını tekrardan gözden geçirmeye itmek suretiyle keder sahibi yapmıştı. Albüme baktığımızda karşımıza çıkan esas konu, SENTENCED’ın, sonradan kendilerinin de dillendirdikleri üzere mutlu olmadıklarını dinleyiciye hissettirmeleri. Albümde gerçekten de grubun kendi içindeki negatifliğinden beslenerek vücut bulduklarını hissettiren şarkılar var. SENTENCED’da bol miktarda içki, bu albümde çalan gitarist Miika Tenkula’yı daha 34 yaşındayken aramızdan alacak türde fiziksel ve mental sıkıntılar, geçmişe dönük travmalar ve “Crimson” gibi bir albüm ortaya çıkmasını sağlayacak miktarda olumsuzluklar ve talihsizlikler var.
“Crimson” bugüne dek dinlediğim umutsuzluk, mutsuzluk, pişmanlık, bıkmışlık ve uzun vadede vazgeçiş temelli tüm albümler arasında kendini en güçlü gösteren albümlerden biri. Grup içindeki tüm bu olumsuzluğu, kaybetmişliği ve beklentisizliği müzikal anlamda ciddi anlamda öne çıkan bu canlılığın, coşkunun, cayır cayır gitarların, coşkulu melodilerin arkasına gizliyor ve bu sayede albüm sizi iki farklı uçtaki duygular arasında çelişkili bir noktada bırakıyor. Bir yandan sözlere bakıp grubun acısını alırken, diğer yandan gümbür gümbür nakaratlara eşlik ediyorsunuz ve bu kontrast da SENTENCED’ı benzersiz hâle getiren o kimyanın ortaya çıkmasını sağlıyor.
Albüme baktığımda hiç tereddütsüz hit şarkı olarak, klip şarkısı olarak, bir albümün ilk single’ı olarak çıkabilecek güçte gördüğüm en az 6 şarkı görüyorum. 11 şarkının yarısından fazlası, benzer müzik yapan başka herhangi bir grubun yeni albümünün çıkış şarkısı olabilecek güçte yapıtlar. “Crimson” bugün çıkmış olsaydı “Bleed in My Arms”, “Home in Despair”, “Fragile”, “Broken”, “Killing Me Killing You” ve “Dead Moon Rising”den herhangi biriyle çıkabilir ve rahatlıkla ilgi çekebilirdi. Grup bu şarkılar başta olmak üzere albümün genelinde melodiyi, akılda kalıcı nakaratları ve sert gitarları harika bir denge içerisinde sunuyor ve pek çok şarkıya kattığı irili ufaklı detaylarla şarkıların unutulmaz olmasını sağlayan parlak fikirlere imza atıyor.
Yüzeysel bakıldığında şarkıların lineer ve tek boyutlu olduğu düşünülebilir, zira SENTENCED şarkıları giriş gelişme sonuç bakımından gerçekten de standart rock bestesi kimliğinin dışına çıkmama eğilimi gösterirler. Ne var ki olayı etkili ve vurucu kılan unsur da budur ve dinledikçe görüleceği üzere SENTENCED çok basit ancak etkili fikirlerle olayı zenginleştirmenin yollarını da bulmuştur aslında. Özellikle gaza getirme noktasında çok zekice fikirleri vardır ve kendinizi bir anda acınızı kalbinize gömmüş, kafa sallarken bulursunuz.
Albümle ilgili olarak negatif anlamda eleştirebileceğim tek taraf, bana kalırsa “Crimson”ın son dört şarkısı önceki şarkılar kadar güçlü ya da hit potansiyelinde değil. Albüm bir anda düşüyor demiyorum, ancak ben “Dead Moon Rising” ve öncesindeki kusursuzluğun sonraki şarkılarda o düzeyde tutturulamadığı kanısındayım. Albüm ilk 7 şarkının sonunda bitseydi ve 31-32 dakikalık bir süreye sahip olsaydı, hiç düşünmeden 9 veya 9,5 verebilirdim. Gerçekten de o düzeyde önemli şarkılar barındırıyor ilk yarım saatlik kısmında. Ama sonuçta “Frozen”ın SENTENCED’ın bir numaralı başyapıtı olmasının da bir sebebi var…
Yukarıda da dediğim gibi, “Crimson” duyup duyabileceğiniz en “güçlü gözükürken aslında boku yemiş olduğunun farkında olan” albümlerden biri. SENTENCED sert gitar tonlarına, coşkulu melodilere, şekilli nakaratlara sahip olabilir ancak tüm bunlar onların pek çok şeyi yitirmeyi göze almış oldukları, kendi varlıklarına bile çok bir anlam atfetmedikleri ve yıllarca emek verdikleri bu grubun çok da uzun ömürlü olmayabileceğinin farkında oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Bu kadar ölümden bahseden bir grup olarak, 2005’teki dağılmalarından 4 yıl sonra Miika’yı da yitirmiş olmaları, belki de SENTENCED’ın kariyeri boyunca yansıttığı yitip gitme, tutunamama ve ümitsizlik hislerinin son derece trajik biçimde taçlandırılması olarak da nitelenebilir.
Bu vesileyle gerçekten çok genç yaşta aramızdan ayrılan Miika Tenkula’yı bir kez daha anarak bu incelemeyi sonlandırayım.
Kadro Ville Laihiala: Vokal
Miika Tenkula: Gitar
Sami Lopakka: Gitar
Sami Kukkohovi Bas
Vesa Ranta: Davul
Şarkılar 01. Bleed in My Arms
02. Home in Despair
03. Fragile
04. No More Beating as One
05. Broken
06. Killing Me Killing You
07. Dead Moon Rising
08. The River
09. One More Day
10. With Bitterness and Joy
11. My Slowing Heart
Sentenced ile bu albümün çıktığı yıl tanışmıştım. O zamanlar böyle single gibi yeni çıkacak albümlerden bir parçayı downloada açardı firmalar. Dead Moon Rising’i indirip kapılmıştım gruba.
Hala belli aralıklarla Buried Alive konser kaydını açıp yad ederim kendilerini.
Sometimes it feels it would be better for you all
If I ceased to exist or was never born at all
mood.
Sentenced ile bu albümün çıktığı yıl tanışmıştım. O zamanlar böyle single gibi yeni çıkacak albümlerden bir parçayı downloada açardı firmalar. Dead Moon Rising’i indirip kapılmıştım gruba.
Hala belli aralıklarla Buried Alive konser kaydını açıp yad ederim kendilerini.
<3 <3 <3