Takvimler 2023’ü gösterirken, beni 22 yaşıma döndürebilen bir albümle karşılaşabiliyor olmanın buruk sevincini yaşıyor ve hayatımdaki en önemli gruplardan birini yâd ediyorum.
Power metal tarihinin en üst düzey, en özel vokalisti olduğunu düşündüğüm eski LOST HORIZON vokalisti Daniel Heiman’ın yer aldığı tüm projeleri dikkatle takip eden bir insanım. Bence LOST HORIZON’ın bugüne dek çıkardığı iki albüm power metal tarihinin en iyi albümleri arasında yer alıyor ve şahsen de tüm hayatım boyunca dinlediğim en iyi iki power metal albümü konumundalar. LOST HORIZON’a olan sevgimin bir sınırı yok ve bunu sağlayan en önemli unsurlardan biri de bu albüm öncesinde SACRED OUTCRY’ın vokalisti olan Daniel Heiman.
Konuyu SACRED OUTCRY’ın dışına çıkarıp LOST HORIZON övmek niyetinde değilim, ancak az sonra yazacağım satırların övgü içeren kısımlarının büyük bir bölümünün Heiman sayesinde olduğunu belirtmek isterim. Daniel Heiman’ın vokal gücü ender rastlanan bir doğa olayıdır ve Wojtec Lisicki’nin dehasıyla oluşan LOST HORIZON’la birleştiğinde eşi benzeri olmayan şarkılar ortaya çıkmıştır. Bu böyledir. Bu konu benim için önemli, çünkü LOST HORIZON benim için gerçekten de çok başka, bambaşka bir konu.
LOST HORIZON manevi anlamda tüm hayatım boyunca benim için en çok şey ifade eden gruplardan biridir.
Çok zor zamanlarımda ayağa kalkmamı sağlayan belki de bir numaralı gruptur.
Sadece iki albümleri olmasına rağmen bu yaşıma dek en çok dinlediğim gruplardan biridir.
LOST HORIZON tekrar bir araya gelip yeni albüm yapmasını EN ÇOK istediğim gruptur.
Bu kısmı aradan çıkardıktan sonra Yunanistan’a uzanabilir ve SACRED OUTCRY’ın yeni albümü “Towers of Gold”a geçebiliriz. Geçtiğimiz yıl da yine Heiman’ın tüm vokallerini üstlendiği diğer bir Yunan grubu, WARRIOR PATH’in “The Mad King”ini incelemiştim. Görünüşe göre, zaten sağlam bir heavy/power metal underground sahnesi olduğunu bildiğimiz Yunanistan Heiman’ın eşsizliğinden olanca kudretiyle yararlanmak istiyor ki aynı şehrin aynı bölgesinden çıkan iki power/heavy metal grubu da Heiman’la çalışıyor. Bu underground sahneye dair daha detaylı bilgi almak isterseniz, SACRED OUTCRY’ın bu albümünü çıkaran No Remorse Records’la Atina’da yaptığımız görüşmeyi de içeren “Yunanistan Metal Dosyası”na göz atabilirsiniz.
SACRED OUTCRY power metal ile heavy metali bir arada harmanlayan; hem kendi içinde iyi hem de Heiman’ın at koşturabileceği bir ortam sunan bestelerle yaptığı işin hakkını veren bir grup. Aslında çeyrek asır önce kurulan SACRED OUTCRY, bir eleman dışında 2021 yılında tamamen yenilenmiş. Yeni bir gitarist, yeni bir vokalist ve yeni bir davulcuyla tazelenen grubun tek orijinal üyesi basçı George Apalodimas. 16 yaşındayken kurulan grubu bir şekilde bugünlere getirmeyi başarmış, bunu da takdir etmek lazım.
Grubun müziğine baktığımızda LOST HORIZON, STRATOVARIUS, CRIMSON GLORY, HELLOWEEN gibi grupların etkilerini görebiliyoruz. Özellikle “The Sweet Wine of Betrayal (The Perennial Sin)” gibi düşük tempolu şarkılarda STRATOVARIUS’un “Eternity”sine benzer tatlar almanız mümkün. Diğer yandan şarkı ismiyle içimi titreten ve beni 22 yaşıma geri götüren “Into the Storm (Beyond the Lost Horizon)”daki (ühühü…) bazı vokal melodilerinin ve kalıplarının LOST HORIZON’ın ilk albümü “Awakening the World”deki “The Kingdom of My Will”in nakarat melodisine bilinçli göndermeler yapıyor olması bile şarkıyı dinlerken tüylerimin ürpermesini sağlıyor.
Bu adam nasıl oluyor da 25 yaşındayken çıkan “Awakening the World”deki vokalinin BİRE BİR AYNISINI 49 yaşına geldiği 2023’te çıkan bir albümde de yapabiliyor… Yani sanki adam büyümüş ama sesi zerre değişmemişçesine aynı güçte, eşsizlikte, renkte, tonda, lezzette, karakterde. Cidden şaşırıyorum çünkü efor gerektiren çok üst düzey bir vokal yapmasına rağmen sesine müthiş iyi bakmış olmalı ki 2023 yılında bile 2000’lerin başlarında çıkan albümlerde söylediğinin aynısını söyleyebiliyor.
Müziğin geneline baktığımızda akılda kalıcılık ve yaratıcılık noktasında SACRED OUTCRY ortalamanın biraz üstü bir yerde duruyor. Heiman’ın vokalleri olmasaydı belki de bir miktar daha özelliksiz bir şey olarak değerlendirilebilirdi, lakin son ürüne baktığımızda karşımızda pek çok açıdan gayet başarılı bir iş olduğunu söyleyebiliriz. 15 dakikalık “Towers of Gold (Tempus Edax Rerum)” gibi maceracı, epik şarkılar da var, yukarıda bahsettiğim “Into the Storm (Beyond the Lost Horizon)” gibi daha kısa süreli ve vurucu yapıtlar da. Hepsinde geçerli olansa üst düzey vokal, gitar ve davul kullanımı ve bu da albümü ister istemez belli bir seviyenin üstüne zorlanmadan taşıyor.
Muhtemelen bir avuç kişinin haberdar olduğu bir Yunan power metal grubunun yeni albümü için neden bu kadar uzun bir yazı yazdığım merak edilebilir. Bunun sebebi yukarıdaki grup fotoğrafından önceki bölümde saklı. Hayatıma etki etmiş, benim için çok ama çok önemli bir grubun ana ögelerinden birini içeren bu albümü kısaca anlatıp geçemezdim. Bıraksalar LOST HORIZON için sayfalar dolusu yazı yazabilecek biri olarak hem bundan 20 yıl öncesinden günümüze gelen süreci yâd etmek hem de SACRED OUTCRY’ı yorumlamak istedim. Power metal seviyorsanız çok iyi müzisyenlik ve muazzam vokal performansı barındıran bu albümü gönül rahatlığıyla dinleyebilirsiniz.
“Only with eyes of a pure heart
Maybe some day you can see me
Faith be your guide when the sorrow encircles your self”
Vallahi şimdi 2003 yılına gidip cayır cayır metal ateşi ve çığlık çığlığa vokaller eşliğinde şuracıkta ağlayacağım.
Kadro Daniel Heiman: Vokal
Steve Lado: Gitar
George Apalodimas: Bas
Defkalion Dimos: Davul
Şarkılar 1. Through Lands Forgotten (At the Crossroads of Fate)
2. The Flame Rekindled (Lurid Lights and Drunken Revelry)
3. The Voyage (Towards Immortality)
4. Into the Storm (Beyond the Lost Horizon)
5. Symphony of the Night (The Curse of the Blind)
6. A Midnight Reverie (Whispers in the Wind)
7. The Sweet Wine of Betrayal (The Perennial Sin)
8. The City of Stone (The Burden of the Crownless Kings)
9. Towers of Gold (Tempus Edax Rerum)
10. Where Crimson Shadows Dwell (And Ouroboros Dreamt)
Buraya kimse yorum yazmamış. Dinlemediyseniz ve 80′ler vokaline sahip, extreme olmayan Metal arıyorsanız bu alanda yılın albümü. Power Metal etiketi ön yargı oluşturmasın. Bak oluşturdu bile şu anda burun kıvırdın. Yapma dedim!
İlk albümün şahaneliğine ekleme gelmiş. Dinledikçe güzekleşmekte. Gitarlar ve vokal çılgın atıyor. Özellikle vokal performansı gerçekten leziz. Hele ki işin icrasına dair az biraz bilgiliyseniz orgazmik anlar yaşayabilirsiniz.
Buraya kimse yorum yazmamış. Dinlemediyseniz ve 80′ler vokaline sahip, extreme olmayan Metal arıyorsanız bu alanda yılın albümü. Power Metal etiketi ön yargı oluşturmasın. Bak oluşturdu bile şu anda burun kıvırdın. Yapma dedim!
İlk albümün şahaneliğine ekleme gelmiş. Dinledikçe güzekleşmekte. Gitarlar ve vokal çılgın atıyor. Özellikle vokal performansı gerçekten leziz. Hele ki işin icrasına dair az biraz bilgiliyseniz orgazmik anlar yaşayabilirsiniz.
AMG bu yıl bir tek bu albüme 5/5 vermiş. Abartılı tabii, ama fazla da değil!