Norveç’in en pislik gruplarından biriyle beraberiz bugün. 1996’da kurulan, geçmiş kadrosunda DIMMU BORGIR’den Shagrath ve Silenoz’u barındırmış, Oslo sahnesinin baba adamlarıyla haşır neşir olmuş bir grup…

Black metalin hoyratlığı ile thrash metalin paçozluğunu bir araya getiren NOCTURNAL BREED, yeni albümü “Carry the Beast” ile karşımızda.

5 dakikalık çok uzun bir introyla başlayan albüm, böylesi bir müzik için yorucu ve yıpratıcı olabilecek bir çalma süresine sahip. Tam 70 dakika boyunca cerahat kusan grubun bu yaklaşımı kimi dinleyiciler için biraz fazla gelebilecekse de NOCTURNAL BREED bu konuda kafasına göre takılıyor ve istediğinde yarım saatlik, istediğinde 1 saatten uzun albümler yapmakta bir sıkıntı görmüyor. Adamların genlerinde SODOM, BATHORY, DESTRUCTION, MOTÖRHEAD, HELLHAMMER, NIFELHEIM gibi isimler olduğu göz önünde bulundurulduğunda NOCTURNAL BREED’in ne denli eski kafalı ve seksenlerden beslenen bir grup olduğunu görebiliyoruz. Vokallerde AC/DC’den Bon Scott ile OVERKILL’den Blitz arası bir şirretlik akarken, gitar riflerinde ise “black metal yapan MOTÖRHEAD” şeklinde özetleyebileceğimiz bir vurdumduymazlık, “leş hard rock” diye tarif edebileceğimiz bir hava var.

Bu betimlemeler bir araya geldiğinde kafanızda nasıl bir şey oluşuyorsa NOCTURNAL BREED o aslında. Öylesine tanıdık şeyler, öylesine alışık olduğumuz müzikal fikirler bir arada kullanılıyor ki esasında bir, iki şarkılarını dinlediğinizde ne yaptıklarını büyük oranda kavrıyorsunuz. Aşağıdaki “Knights of Denim”e bakın mesela; old-school IRON MAIDEN gitarları, basları ve davulları üstüne leşlikten kırılan bir vokal ve alın size NOCTURNAL BREED.

Bu gibi göndermeler, 1987’de yazıldığına yemin edebileceğiniz şarkılar, 2023’te olduğumuz düşünüldüğünde kısıtlı bir çevreye hitap edebilecek düzeyde geçmişe dönük bir yaklaşım ve tüm bunların 70 dakika boyunca sunulduğu bir albüm. Grubun türdeşi diyebileceğimiz AURA NOIR’ı, DESASTER’ı, DESTROYER 666’i düşünüyorum ve NOCTURNAL BREED’le bunların -en azından son hâllerinin- epey sınırlı kesişim kümeleri olduğunu görüyorum. Bu açıdan bakınca NOCTURNAL BREED tam bir “arkadaşlar arası eğlenme” projesi olarak nitelendirilebilir. Misal DESTROYER 666’in müthiş son albümü “Never Surrender” gibisinden bir kendini aşma çabası, farklı kulvara kayarak yine de etkileyici olma girişimi falan kesinlikle yok. Bazı şarkılar resmen shriek vokalli ilk dönem MANOWAR’a dahi kayacak düzeyde heavy metal karakterindeler ve black metalle zerre alakalarından söz edilemeyecek kadar hard rock, NWOBHM bir kimlikleri var. Eğer bu kadar old-school’luğa, bu kadar paçozluğa, bu kadar sikine takmamaya tamamsanız NOCTURNAL BREED’i de çok seversiniz.

Yukarıda yeterince vurguladığım üzere NOCTURNAL BREED her şeyiyle aşırı paçoz, aşırı umursamaz, aşırı old-school ve hiçbir şekilde sevimli olmaya çalışmayan bir grup. Lafa geldiğinde black/thrash metal yapıyorlar ancak yazıdaki şarkılardan da rahatça görebileceğiniz üzere bu albümde “haykırmalı vokalli NWOBHM” kimliği daha çok öne çıkıyor. Tüm bunlara hazırsanız ve özellikle de 1985 öncesinde doğduysanız, “Carry the Beast”ten keyif alabilirsiniz. 70 dakika boyunca alır mısınız garanti edemem, ancak belli oranda mutlaka alırsınız.