Bundan 30 yıl önce kurulan ve 2000 yılı itibarıyla çıkarmaya başladığı albümleriyle Norveç black metal sahnesinin hatırı sayılır grupları arasına adını yazdıran TSJUDER, 2015’te çıkardığı “Antiliv”in ardından uzunca bir sessizliğe gömülmüştü.

Bilhassa URGEHAL’in ortadan kaybolmasının ardından, müziğine herhangi bir enteresanlık katmayan köklü saf black metal grubu açlığımı giderebileceğim gruplar bulma konusunda zorlandığımı fark etmiştim.

90’ların başlarında kurulan grupların çoğu ya tamamen farklı taraflara kaymış ya da ortadan kaybolmuştu. İşte TSJUDER bu noktada önem teşkil ediyordu.

İlk albümlerini 2000’de çıkaran TSJUDER (“Çüüder/Şüüder” şeklinde telaffuz ediliyor), bu sebepten sanki nispeten yeni bir grup olarak görülüyordu ve 1993’te kurulmuş olmalarının çok bir ehemmiyeti kalmıyordu. Diskografileri içerisindeki en parlak anlarına “Desert Northern Hell” ile imza atmışlardı ve genel olarak da black metal seven bir insanın istediği her şeyi sunuyorlardı.

“Antiliv”in ardından geçen süre zarfında TSJUDER’i ne kadar çok özlediğimi, yeni albüm “Helvegr”i dinlemeye başladığımda fark ettim. Antin kuntin şeylerin olmadığı, senfonik tatlardan uzak, deneyselliğe uzak mesafe koymuş, folk ögelerden arınmış, kederli Fin black metaliyle alakasız, kısacası tam anlamıyla saf ve katıksız bir black metal dinlemek istediğinizde başvurabileceğiniz en iyi örneklerden biriydi TSJUDER.

Nordik mitolojide ölülerin gittiği yer altı dünyası olan Hel’e giden yolun adı olan “Helvegr”de TSJUDER’in yine en iyi, hatta tek yaptığı işi yaparken görüyoruz. Saf, özbeöz, şekil şukul olaylara girmeyen black metal. Tremolo riflerle ilerleyen şarkılar, bu riflere eklemlenen melodilerle renkleniyor (kararıyor), ancak TSJUDER’in bildiğimiz anlamda melodik black metal yap-

-HER ŞEYİ DURDURUN NELER OLUYOR ŞU AN!?-

Evet arkadaşlar şu anda bu yazıya ara vermem gerekiyor zira bu incelemeyi yazmakta olduğum kafenin hemen önüne çekilen düğün arabalarından çalınan davullar, “Erik dalı gevrektir…” nameleri, Türk bayrakları ve göbek atan gelin damat eşliğinde kulağıma dolan “We are the grim reapers, annihilators of human existence” dizelerinden tam olarak randıman alamıyorum şu an.

Olaylar çok hızlı gelişti ve bir anda kendimi, karanlık efendimize hizmetkâr olmaya gelen bu Norveçli gencolar ile Isparta yöremize özgü bu türkü arasında buluverdim. Şu anda kulaklıktan ve dışarıdan duyduğum, iç içe geçen sözleri canlı olarak yazıyorum:

We stride triumphant
Eller oynasın eller
Hellspawned demon lords
Diller söylesin diller
Trampling the fallen
Ne derlerse desinler
Violated agonized wailing
O dillerini yesinler
Worldgrinder necrotic sovereign

“Hayatına bir anda girsem ne yapabilirsin ki?” dercesine TSJUDER’in orta yerine dalan ve 4-5 dakikada ortalığı bayram yerine çeviren düğün konvoyunun gitmesiyle birlikte kritiğe, azıcık baştan alarak kaldığım yerden devam ediyorum.

Tremolo riflerle ilerleyen şarkılar, bu riflere eklemlenen melodilerle renkleniyor (kararıyor), ancak TSJUDER’in bildiğimiz anlamda melodik black metal yapmadığını da söyleyebiliriz. Türe ait ne varsa, black metali black metal yapan şeyler neyse, grup hepsini kullanıyor.

İki kişiden oluşan TSJUDER’e davullarda destek olan arkadaştan da bahsetmek lazım. Grubun “Helvegr” öncesindeki biri hariç tüm albümlerinde çalan davulcu AntiChristian’dan boşalan yere, ekstrem metal dünyasının en güvenilir isimlerinden biri olan davulcu John Rice geçmiş. Neden güvenilir? Çünkü John arkadaşımız UMBRA VITAE ve UNCLE ACID AND THE DEADBEATS gruplarda çalıyor olmasının yanı sıra bugüne dek JOB FOR A COWBOY’da çalmış ve davulcu sıkıntısı çeken BEHEMOTH, 1349, CEPHALIC CARNAGE, THE RED CHORD, SKELETONWITCH, REVOCATION ve ABIGAIL WILLIAMS gibi gruplara da sahnede eşlik etmiş. Öeh be kardeşim. Harbiden nasıl bir jokermişsin.

Yavaştan toparlarsak, TSJUDER düz ancak iyi icra edilmiş saf black metal noktasında her zamanki gibi iyi bir iş çıkarıyor. Akılda kalıcı, atmosferiyle aklınızı alan bir müzikleri zaten en başından beri yok ancak black metali bir silah olarak kullanma, kötülüğü yayma, çirkin ve sevimsiz olma gibi kıstasların hepsinin kutusuna tik atan, fazla zahmeti olmayan, son derece pislik bir albüm “Helvegr”. Eğer bu sizin için yeterliyse, kafa göz dalın ve 41 dakikalık bu katliama tanık olun.

“Vellezîne yekûlûne rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ vezurriyyâtinâ kurraye a’yunin vec’alnâ lilmuttekîne imâmâ(n).”

Furkan Sûresi, 74. Ayet