2000 sonrasında metal dünyasının en üst düzey solo oluşumlarından biri şüphesiz ki Macaristan’ın metal dünyasına sunduğu en önemli isimlerden biri olan tek kişilik proje THY CATAFALQUE. Tamás Kátai adlı kardeşimizin 1998 yılında bir arkadaşıyla başlattığı THY CATAFALQUE, 2011’deki “Rengeteg” itibarıyla solo projeye dönüşmüş ve özellikle “Meta” albümü sonrasında THY CATAFALQUE adı daha geniş kitleler tarafından bilinir olmuştu.
Avangart metal olarak tanımlamanın gayet uygun kaçacağı THY CATAFALQUE, “Meta”nın ardından “Geometria”, “Naiv” ve “Vadak”ın her birinde farklı yaklaşımlar sergileyerek her bir albümüne farklı karakterler katmayı başarmış; yeri gelince elektronik tarafları yeri gelince klavye kullanımını yeri gelince de progresif dokunuşları vurgulamak suretiyle her albümünü öne çıkarmayı bilmişti. THY CATAFALQUE müzikal anlamda çok varyasyonlu taraflara kayıyor, her albümünde farklı bir yanını parlatıyordu ancak değişmeyen tek unsur olan Kátai sayesinde her daim enteresan ve heyecan verici olmayı başarıyordu.
Macarcada “düz arazi”, “ova” gibi anlamları olan “Alföld”e baktığımızda ise THY CATAFALQUE’ın uzun zamandır yaklaşmadığı müzikal fikirlere kucak açtığını görüyoruz. “Alföld”, THY CATAFALQUE’ın “Sgùrr” sonrasında çıkan en metal odaklı albümü olarak karşımızda duruyor. Folk unsurlar, progresif motifler her şey yerli yerinde ancak black metal, death metal, hatta thrash metalden kök salan fikirler ve vokal kullanımı açısından albüm THY CATAFALQUE’ın, dolayısıyla Kátai’ın köklere döndüğü ve THY CATAFALQUE’ın özünü epey etraflıca yansıttığı bir iş olarak vücut buluyor. Uzun zamandır THY CATAFALQUE’ı bu kadar sert vokalli, black metal ve death metal vokalleriyle dolu görmemiştik.
Diğer yandan THY CATAFALQUE’tan alışık olduğumuz yerel motifler de gayet cömertçe kullanılmış. THY CATAFALQUE’ı özel yapan konulardan biri, adamın mikro unsurlarla tahmin edilmeyecek makrolukta tuvaller çizebiliyor olması; tıpkı ENSLAVED gibi. THY CATAFALQUE -nasıl yapıyorsa- yerel motifleri kozmik bir düzleme bağlayabilen bir grup. Bunu “Geometria” başta olmak üzere son 15 yıldır defalarca gördük.
Aynı durum “Alföld”de de geçerli. Kátai geleneksel Macar motifleriyle, köy melodileriyle bir şekilde evrene mesaj göndermeyi ve çok daha geniş bir perspektif yaratmayı biliyor. Bu sayede THY CATAFALQUE dinlerken folk motifli bir black metal dinlediğinizi veya black metal sertliğine kayan bir folk albümü dinlediğinizi düşünmüyorsunuz. Burada DARKTHRONE’un doksanların başında çıkardığı kült albümlerden fikirler de var, Barış Manço başta olmak üzere 70’lerin saykodelik Türk müzikleri de. Özellikle bu saykodelik dokunuşlar, klavye ve synth tonları ve üzerlerine eklemlenen black metal soğukluğu sayesinde “Alföld” ciddi anlamda eklektik ve derinlikli bir şeye dönüşüyor.
Tüm bu çeşitlilik, fikir bolluğu, üst düzey icracılık, özgün atmosfer ve yaratıcı besteler içerisinde THY CATAFALQUE’ın bir de olayın sert tarafını epeyce yükseltmiş olması, Kátai’ın bunca yıl sonra bile metal tarafını -çok rahat törpüleyebilecekken- hiç unutmadığını, bilakis tutkuyla sevdiğini bize göstermiş oluyor. Bu açıdan bakınca “Alföld” THY CATAFALQUE’ın en sivri uçlu, en kontrastlı işlerinden biri. Efektif sertlikse efektif sertlik, yüreklere seslenen yerel tınılarsa yüreklere seslenen yerel tınılar…
“Alföld” her daim yetenekli ve fikirlerle dolu THY CATAFALQUE’ın tam anlamıyla “Güzel ve Çirkin” denebilecek türdeki albümlerinden biri ve son 4-5 albüme bakıldığında sert sulara en çok yelken açanı. Grubu bilen bir dinleyiciyseniz ne mutlu size. Henüz hiç THY CATAFALQUE dinlemediyseniz sizin için de grubun ilk dönemlerine dek uzanan bir sürü olayla dolu çok iyi bir başlangıç albümü.
Kadro Tamás Kátai: Vokal, gitar, bas, klavye, programlama
Şarkılar 1. A csend hegyei
2. Testen túl
3. A földdel egyenlő
4. Alföld
5. Folyondár
6. Csillagot görgető
7. A felkelő hold országa
8. Szíriusz
9. Néma vermek
Kapakta eskiden inkilap tarihi kitaplarında rastladığımız “cumhuriyetin ilk yıllarındaki anadolu köylüsü” resimlerini andıran bir hava var. Albümü sevdim. Bu abinin önceki işlerini hiç bilmiyorum, bakmanın zamanı gelmiştir belki.
Bunu yıllardır Teheye katafalk diye okuyan bir benimdir heralde.İş gereği fazlaca seyahat bozdu bizi.
23.06.2023
@Ugur, Türk Hava Yolları Art is Murder
Kapakta eskiden inkilap tarihi kitaplarında rastladığımız “cumhuriyetin ilk yıllarındaki anadolu köylüsü” resimlerini andıran bir hava var. Albümü sevdim. Bu abinin önceki işlerini hiç bilmiyorum, bakmanın zamanı gelmiştir belki.
Bu elemanı kim bu kadar kızdırdı bilmiyorum ama yapanın eline sağlık. Albüm çok iyi.
Kütüphane memuru gibi duruyor, yaptığı müziğe bak. Korkacaksın böyle adamlardan.
Hastasıyım Çingene metalin!
Dünyada en çok kıskandığım/imrendiğim insanlardan biri olabilir. Vadak’ı da sevmiştim ama bunu daha çok sevdim.