VEIL OF MAYA’nın üçüncü albümü “[id]” benim için 2000’ler sonrasının en farklı, en karakteristik, en özel albümlerinden biridir. Baştan sona bayılırım, her şeyini çok severim. Ardından çıkardıkları “Eclipse” de her ne kadar aynı orijinaliteyi barındıramasa da iyiye yakın bir albümdür ve grubun kendine gayet sağlam bir gelecek kurması için gerekli altyapıyı oluşturur.
Fakat ne hikmetse VEIL OF MAYA o albümün ardından rotasını bambaşka sulara çevirmeyi ve pek çokları gibi olmayı tercih etti. “[id]”deki teknik deathcore, progresif yapı ve melodik anlayış ortadan kalktı ve VEIL OF MAYA son derece jenerik bir djent/metalcore kırmasına dönüştü. Süreç boyunca ortalamanın biraz üstü işlere imza attılar ancak onları onlar yapan sihri de büyük oranda kaybettiler.
Şimdi karşımızda “[M]other” var. “Matriarch” kapağındaki Hindu tanrıçası Ganeşa’nın Miami dolaylarında gibi gözüken hâlini içeren kapağıyla sunulan “[M]other”, kimileri için gayet iyi, kimileri içinse dinlenemeyecek düzeyde modern ve samimiyetsiz olarak değerlendirilecek bir albüm. Marc Okubo gibi muazzam bir gitaristin “[id]”deki yaratıcı, ilham verici, ufuk açıcı gitar kullanımını törpüleyerek böyle kimliksiz bir yöne kaymış olması beni gerçekten üzüyor. Normalde hiç sallamamam, umursamamam gerek ama “[id]”in modern bir klasik olduğunu düşündüğümden VEIL OF MAYA’ya yönelik kırgınlığımın önüne geçemiyorum.
Albümde yine atarlı gitarlar, aksak ritimler, staccato çılgınlıklar, şunlar bunlar var ama genel yapı olarak grubun evvelindeki o müthiş melodik karakter, başka hiçbir gruba benzemeyen rifler tamamen gitmiş durumda. Eşlik edilmesi için yazılan ancak bence o kadar da akılda kalıcı olmayan şeker gibi, pamuk gibi nakaratlar ve buna kontrast oluşturan sertlikten beslenen grubun yaptığı şeylerin, sunduğu fikirlerin benzerleri o kadar çok grupta var ki VEIL OF MAYA olduğunu bilmesem dinlerken onlar olduğunu çok büyük ihtimalle anlayamam bile.
Böyle yazınca şikâyet eden memnuniyetsiz dede gibi görünüyor olabilirim ancak hislerim bu şekilde. Sonuçta “[id]” çıkalı 13 yıl oldu ve VEIL OF MAYA da elbette ki değişti, evrildi. Zaten burada bahsettiğim konu “neden “[id]”de yaptığınızı yapmaya devam etmiyorsunuz? Neden 13 yıl önce neydiyseniz o olmayı sürdürmüyorsunuz” değil. Buradaki konu başka kimseye benzemeyen bir sound’u ve beste karakterini neredeyse tamamen yok ederek başka bir şeye dönüşmek. Önceden dinlediğim şeyin VEIL OF MAYA olduğunu 2-3 notadan anlardım, şimdi bilmesem 2-3 şarkıda bile anlayamayabilirim.
Kadro Lukas Magyar: Vokal
Marc Okubo: Gitar
Danny Hauser: Bas
Sam Applebaum: Davul
Şarkılar 01. Tokyo Chainsaw
02. Artificial Dose
03. Godhead
04. [re]connect
05. Red Fur
06. Disco Kill Party
07. Mother Pt 4
08. Synthwave Vegan
09. Lost Creator
10. Death Runner
veil of maya’nın son halini düşündüğümde kime hitap ettiğini tam olarak kestiremiyorum. Elektronik altyapılı retrowave partisyonlar bir şeye benzemiyor, teknik, deathcore kısımları içine çekemiyor. 2001-2002 gibi başlayan müzikal maceramda sevdiğim bir çok grubun değiştiğini gördüm hatta bazılarının çok radikal kararlar aldığını da. aralarından sevdiğim oldu sevmediğim oldu ama bu kadar odaksız grupla az karşılaştım.
Altı kollu kadın hmm denemeye değer
August burns red’in yeni albümünün kritiğigelir gelir mi?
23.05.2023
@Countless skies, yarın sitede.
http://www.pasifagresif.com/2011/01/grup-onerme-sorma-bilgi-paylasim-ortami/comment-page-140/#comment-1176810
veil of maya’nın son halini düşündüğümde kime hitap ettiğini tam olarak kestiremiyorum. Elektronik altyapılı retrowave partisyonlar bir şeye benzemiyor, teknik, deathcore kısımları içine çekemiyor. 2001-2002 gibi başlayan müzikal maceramda sevdiğim bir çok grubun değiştiğini gördüm hatta bazılarının çok radikal kararlar aldığını da. aralarından sevdiğim oldu sevmediğim oldu ama bu kadar odaksız grupla az karşılaştım.