2019’da çıkan ilk albümü “Times of Obscene Evil and Wild Daring” ile epey beğeni kazanan ABD’li epik heavy/doom metal grubu SMOULDER ikinci albümünü yakın zamanda yayınladı. SMOULDER, Banger TV’de albüm yorumlayan vokalisti Sarah Ann vesilesiyle adını duyuran ancak yaptığı müzik sayesinde kitlesini kısa sürede genişleten bir oluşum.

ETERNAL CHAMPION, CRYPT SERMON, CANDLEMASS, SOLITUDE AETURNUS, THE GATES OF SLUMBER, VISIGOTH, ATLANTEAN KODEX gibi grupların dinleyicilerine hitap eden “Violent Creed of Vengeance”, bu tür müzik yapan kült grupların kapaklarından tanıdığımız çizer Michael Whelan imzalı kapağından tutun da ETERNAL CHAMPION ve SUMERLANDS’den tanıdığımız Arthur Rizk elinden çıkma prodüksiyonuna kadar bir epik heavy/doom metal albümünün sahip olması gereken pek çok şeyi içinde barındıran bir çalışma.

Şarkılarda SMOULDER’ın dersine iyi çalıştığını, dinamik bir beste anlayışına sahip olduğunu ve ilk albüm de düşünüldüğünde daha iyisini yapmak için kendini zorladığını rahatça görebiliyoruz. Bu tarz müzik yapan çoğu grubun aksine 3,5-4,5 dakika arası da şarkılar yazan SMOULDER, bu sayede epik olacaz, doom olacak diye kasmadan daha rahat, ferah şarkılara imza atmayı başarmış. Bu tarz müziğin olmazsa olmazı, yapı taşı olan “rif” konusu SMOULDER’ın üzerine özenle eğildiği bir durum ve her ne kadar türdeşleri arasından daha iyi rif yazanlar olsa da SMOULDER da üzerine düşeni yapmış diyelim.

Bu noktada SMOULDER’la ilgili kilit noktaya gelmek ve belki de “popüler olmayan fikrimi” öne sürmek istiyorum. Her ne kadar kadın vokal, hatta kadın vokalli epik heavy/doom metal gibi kavramlar çekici olsa da ve Sarah Ann de iyi bir vokal performansı sergilese de bazı anlarda, yükseldiği kısımlarda net şekilde sırıttığını düşünüyorum. Bu tamamen zevk meselesi ve buna katılmayan bir dolu insan da olacaktır, ancak bence “epik heavy/doom metal” tarzda vokal yapıyorsanız vokalinizin de bu epikliği, bu heavy metal ateşini, bu doom metal ağırlığını taşıyabilmesi lazım. Belirli anlarda Sarah Ann’in vokalinden dolayı hafif kekremsi tatlar aldığımı, “meh…” demeye yaklaştığımı söylemeliyim. Bu genel bir sorun değil, ancak aklıma takıldığı için söylemeden geçmeyeyim dedim.

Bunun dışında albümü dinlerken keyiften başka bir duygu hissetmiyorum. Başta da dediğim gibi SMOULDER dersine iyi çalışmış bir grup ve grup fotoğrafına baktığınızda bile bu müziği icra etmek için doğmuş adamlardan ve bir kadından kurulu olduğunu görmek mümkün. Son yılların en başarılı yapımcılarından Arthur Rizk’in sihirli eli de değince, ortaya yine gayet iyi bir albüm çıkmış.

Giriş kısmında adını andığım grupları seviyorsanız dinleyin. Beğenme olasılığınız epey yüksek.