Ekrem İmamoğlu’nu semt pazarı ziyaret ederken görmüşsünüzdür. İnanılmaz bir sosyallik, herkesle diyalog, esnafla kankacılık, yaşlılara hürmet, çocuklara abilik, karşıt görüşlü vatandaşlarla dostane sohbet, minik de olsa tahrik eden sorular soran muhafazakâr gençlere babacan tavırlı, yanak okşamalı laf sokmalar, isteyen herkesle selfie, kamera karşısında inanılmaz bir rahatlık, miting meydanlarında veya İBB meclis toplantılarında bile görülmeyen bir kendine güven…

Bugün bahsedeceğim Şilili heavy metal grubu SHADOWS’u dinlediğimde nedense aklıma bu geldi. Birkaç senelik olduğunu tahmin ettiğim bu iki kişilik grup, yaptığı müzik konusunda son derece rahat, son derece canlı, yeri geldiğinde pamuk yeri geldiğinde sert tarafını göstermekten sakınmayan, sanki bu işi on yıllardır yapıyormuşçasına kendine güvenli ve bir o kadar da yaptığı işe inanan hüviyette.

Müzikal anlayış olarak büyük oranda MERCYFUL FATE ekolünden gelen SHADOWS, bunun yanı sıra GHOST ve SUMERLANDS’le de ortak özellikler taşıyor. Grubun en enteresan taraflarından biri şüphesiz ki vokalleri ve nakaratlardaki vokal kullanımı. Genelde tok bir Papa Emeritus ile herhangi bir epik doom metal vokali arasında seyreden vokaller pek çok nakaratta dev bir reverb eşliğinde ruhani bir koro karakterine bürünüyor ve ortaya da albüm kapağındaki gizemli, tekinsiz, puslu havayı besleyen türde bir atmosfer çıkıyor.

Grubun karanlık ve ürkünç temalarla bezeli bu albümün kapağında da KING DIAMOND klasiği “Abigail”e gönderme yapmış olabileceğini düşünüyorum. Albümdeki tekinsizlik ve korku filmi atmosferi tam olarak KING DIAMOND’ın yarattığı türdeki kötücül ve gergin ambiyansları anımsatıyor. Ne var ki SHADOWS tüm albümü bu tür bir teatral konsept üzerine kurmuyor. Albümde daha cayır cayır karaktere sahip “Forgotten Rites” gibi şarkılar da var bu şarkılarda daha hırpani, leş vokallerle ve çılgın atan sololarla da karşılaşıyoruz.

Tüm bunların üstüne albümün gerçekten de seksenlerde çıktığını düşündürtecek bir prodüksiyon, tam kıvamında fuzz’a sahip gitarlar, altyapı klavyeleri ve her detayıyla otantik gibi duyulmayı başaran bir albüm “Out for Blood”. Yukarıda kapağın “Abigail” göndermesinden bahsetmiştim, son şarkı “Alissa”da da net bir MERCYFUL FATE – “Melissa” göndermesi var, hatta şarkının tam ortasındaki solodan hemen önce de “ĞĞĞAAAA” diye bir King Diamond çığlığı duyabiliyoruz.

Tüm bunların anlamlı, sevilesi ve keyif verici olmasını sağlayan bir numaralı olaysa SHADOWS’un akılda kalıcı beste yapıyor olması. Şili’den çıkan kaç heavy metal grubu biliyorsunuz, kaç tane Şilili heavy metal grubu dinliyorsunuz bilmiyorum ama cevabınız “sıfır” ise SHADOWS bu cevabı hakkını vererek “bir” yapacak bir numaralı aday. MERCYFUL FATE, KING DIAMOND, GHOST, SUMERLANDS gibi grupları seviyorsanız ve 35-40 yıl öncesine gitmek istiyorsanız mutlaka dinleyin.