Robb Flynn dışındaki tüm elemanları yenilenen MACHINE HEAD yeni albümü “Øf Kingdøm and Crøwn“ı 2022 yazında çıkarmıştı.
DECAPITATED’dan Vogg’un yer aldığı ilk MACHINE HEAD albümü olacak olan “Øf Kingdøm and Crøwn”, grubun 2020′de çıkardığı “My Hands Are Empty” single’ını, 2021 çıkışlı “Arrows in Words from the Sky” EP’sindeki 3 şarkıyı ve EP’ye adını veren şarkının akustik versiyonunu da içeriyor.
1. Slaughter the Martyr 10:25 2. Choke on the Ashes of Your Hate 04:06 3. Become the Firestorm 05:00 4. Overdose 00:58 5. My Hands Are Empty 05:32 6. Unhallowed 06:29 7. Assimilate 00:59 8. Kill Thy Enemies 05:40 9. No Gods, No Masters 04:18 10. Bloodshot 04:20 11. Rotten 04:47 Show lyrics 12. Terminus 01:12 13. Arrows in Words from the Sky 05:55 14. Exteroception 15. Arrows in Words from the Sky (Acoustic)
“Arrows in Words from the Sky”ın klibi yayınlandı.
“No Gods, No Masters” klibi yayınlandı.
“Unhallowed” yayınlandı.
İlk single “Choke on the Ashes of Your Hate”in klibi yayınlandı.
Albümün yapım aşamasını gösteren ikinci video da yayınlandı.
Ooo bu güzel haber işte Arrows in Words from the Sky EP si bana baya umut verdi. Eğer Bloodstone & Diamonds albümü ayarında olursa üfff müthiş olur. Robb abi iyi bir adam güveniyoz sana yanıltma bizi .
Burn My Eyes > The More Things Change… > Through the Ashes of Empires > The Blackening > The Burning Red > Bloodstone & Diamond > Supercharger > Unto the Locust > Catharsis
@ismail vilehand, Buradaki çoğu kişi albümden nefret ediyor fakat Unto the Locust benim son ikimde değil ilk ikimde… Sabah single’ı dinledikten sonra direkt bu albümü açtım, şu an dinliyorum hatta. Bu sitede neden gömüldüğüne anlam veremediğim nadir işlerden biri bence.
@Koralp, ilk iki albümdeki Machine Head benim için çok ayrı bir yerde olduğundan sonrasını çok parçalı bulutlu görüyorum. The More Things Change… sonrası dağılsalardı hayatımda pek bişi değişmezdi. Ama dediğim gibi ilk iki albüm baş tacı.
@ismail vilehand, listeye tamamen katılıyorum. Aşırı iddialı bir yorum olacak ama grubun Burn My Eyes sonrasında yazdığı en iyi iki şarkının Imperium ve Aesthetics of Hate olduğunu düşünüyorum. BME sonrasında henüz o ikisinden daha iyi olduğunu düşündüğüm bir şarkı yayınlamadı MH.
“Unhallowed”a bayıldım. Uzun yıllardır Machine Head’in uğraştığı ama yapamadığı hem epik, hem duygusal, hem de gaz şarkı. 20 sene boşa attıktan sonra sonunda tutturdu adam. Bu da bir başarı.
önceden yayınlanmış 4 şarkıyı albüme koymanın amacı ne ki? vogg var lan grupta. adama 1-2 şarkı yazdırsan zaten muhtemelen machine head’in son 10 yıldaki en iyi birkaç şarkısından birini yazmış olacak adam.
İlk izlenimlerimden madde madde mini bir kritik yapayım:
- Tahmin ettiğim gibi 25 yıldır çıkmış en iyi Machine Head albümü.
- Navene Koperweis konuk eleman olarak gözüküyor ama net bir şekilde Chris Kontos’dan beri Machine Head bünyesinde çalmış en iyi davulcu. Mükemmel bir performans sergilemiş.
- Vogg lead gitarda olduğu için albüme etkisi haliyle kısıtlı olmuş. Bestelere ne derece etki etti bilemiyorum ama attığı sololar fazlasıyla başarılı ve hayranlık uyandırıcı.
- Robb liriksel olarak gereksiz yavşaklıktan uzak, daha net takılmış. Albümün basit ama güçlü bir konsepti var.
- Albümün geneli müzikal anlamda eski ve yeni Machine Head’in olumlu taraflarını barındırıyor. Albüm, Robb’un defalarca küfür yediği ayrıntıları törpülediği bir yapıda, ancak her şeye rağmen saçma sapan bir Robb Flynn geleneği olduğu için, ufak tefek sıkıcı kısımları eklemeden de edememiş.
- Sonuç olarak Robb’un uzun yıllardır kovaladığı ve hayalini kurduğu; hem sert, hem gaz, hem epik, hem duygusal, hem de akılda kalıcı Machine Head albümü olmuş bu. Uzun yıllardan sonra ilk defa bir Machine Head albümünü döndüre döndüre dinliyor olmanın mutluluğu bir yana, cidden ortada “iyi bir albüm” var.
Slaughter the Martyr’da 3:33 sonrası Robb’un “Slaughter the Martyr!” diye bağırışından sonra giren kısımda beni moshpitte görürseniz derhal koşarak kaçın. Çok net sizi de kendimi de sakat bırakırım.
@ismail vilehand, konuk olduğunu gram hissettirmedi lavuk. MH müziğinin zaman zaman iyi olmasını sağlayan sanırım Robb’un davulculara özgürlük tanımakta çekinmemesi.
@TanSolo, çoğu zaman davullara odaklanmaktan diğer ayrıntıları kaçırıyorum diye şarkıları geri sarıyorum. Aynen dediğin gibi, Robb; “Al sana davul, ne istiyorsan yap.” demiş adama. Böyle davulcunun siki taşşağı net yenir yani.
Son EP her ne kadar fena olmasa da, yine de beklentiyi düşük tutmak gerek, malum
Ooo bu güzel haber işte Arrows in Words from the Sky EP si bana baya umut verdi. Eğer Bloodstone & Diamonds albümü ayarında olursa üfff müthiş olur. Robb abi iyi bir adam güveniyoz sana yanıltma bizi .
İnsanın hiç heyecanlanamıyor hale gelmesi ne kötü :( Ah blackening…
Son EP’den sonra hype yaptık haliyle. 2003′ten beri MH dinlerim. 3 harika, 1 deneysel bir albüm. Daha ne yapsınlar?
1997′den beri en iyi Machine Head.
Harika şarkı. Taş gibi.
Burn My Eyes > The More Things Change… > Through the Ashes of Empires > The Blackening > The Burning Red > Bloodstone & Diamond > Supercharger > Unto the Locust > Catharsis
15.04.2022
@ismail vilehand, Buradaki çoğu kişi albümden nefret ediyor fakat Unto the Locust benim son ikimde değil ilk ikimde… Sabah single’ı dinledikten sonra direkt bu albümü açtım, şu an dinliyorum hatta. Bu sitede neden gömüldüğüne anlam veremediğim nadir işlerden biri bence.
15.04.2022
@Koralp, ilk iki albümdeki Machine Head benim için çok ayrı bir yerde olduğundan sonrasını çok parçalı bulutlu görüyorum. The More Things Change… sonrası dağılsalardı hayatımda pek bişi değişmezdi. Ama dediğim gibi ilk iki albüm baş tacı.
15.04.2022
@ismail vilehand, listeye tamamen katılıyorum. Aşırı iddialı bir yorum olacak ama grubun Burn My Eyes sonrasında yazdığı en iyi iki şarkının Imperium ve Aesthetics of Hate olduğunu düşünüyorum. BME sonrasında henüz o ikisinden daha iyi olduğunu düşündüğüm bir şarkı yayınlamadı MH.
Machine Head şaşırtmaya devam ediyor. Çok uzun zamandır yaptıkları en iyi şarkılar.
“Unhallowed”a bayıldım. Uzun yıllardır Machine Head’in uğraştığı ama yapamadığı hem epik, hem duygusal, hem de gaz şarkı. 20 sene boşa attıktan sonra sonunda tutturdu adam. Bu da bir başarı.
önceden yayınlanmış 4 şarkıyı albüme koymanın amacı ne ki? vogg var lan grupta. adama 1-2 şarkı yazdırsan zaten muhtemelen machine head’in son 10 yıldaki en iyi birkaç şarkısından birini yazmış olacak adam.
İlk izlenimlerimden madde madde mini bir kritik yapayım:
- Tahmin ettiğim gibi 25 yıldır çıkmış en iyi Machine Head albümü.
- Navene Koperweis konuk eleman olarak gözüküyor ama net bir şekilde Chris Kontos’dan beri Machine Head bünyesinde çalmış en iyi davulcu. Mükemmel bir performans sergilemiş.
- Vogg lead gitarda olduğu için albüme etkisi haliyle kısıtlı olmuş. Bestelere ne derece etki etti bilemiyorum ama attığı sololar fazlasıyla başarılı ve hayranlık uyandırıcı.
- Robb liriksel olarak gereksiz yavşaklıktan uzak, daha net takılmış. Albümün basit ama güçlü bir konsepti var.
- Albümün geneli müzikal anlamda eski ve yeni Machine Head’in olumlu taraflarını barındırıyor. Albüm, Robb’un defalarca küfür yediği ayrıntıları törpülediği bir yapıda, ancak her şeye rağmen saçma sapan bir Robb Flynn geleneği olduğu için, ufak tefek sıkıcı kısımları eklemeden de edememiş.
- Sonuç olarak Robb’un uzun yıllardır kovaladığı ve hayalini kurduğu; hem sert, hem gaz, hem epik, hem duygusal, hem de akılda kalıcı Machine Head albümü olmuş bu. Uzun yıllardan sonra ilk defa bir Machine Head albümünü döndüre döndüre dinliyor olmanın mutluluğu bir yana, cidden ortada “iyi bir albüm” var.
Slaughter the Martyr’da 3:33 sonrası Robb’un “Slaughter the Martyr!” diye bağırışından sonra giren kısımda beni moshpitte görürseniz derhal koşarak kaçın. Çok net sizi de kendimi de sakat bırakırım.
Navene Koperweis korkunç mükemmel bir davulcu. Robb’un biraz aklı varsa bu adamı gruba sabitlemeli.
28.08.2022
@ismail vilehand, konuk olduğunu gram hissettirmedi lavuk. MH müziğinin zaman zaman iyi olmasını sağlayan sanırım Robb’un davulculara özgürlük tanımakta çekinmemesi.
28.08.2022
@TanSolo, çoğu zaman davullara odaklanmaktan diğer ayrıntıları kaçırıyorum diye şarkıları geri sarıyorum. Aynen dediğin gibi, Robb; “Al sana davul, ne istiyorsan yap.” demiş adama. Böyle davulcunun siki taşşağı net yenir yani.
@ismail vilehand, Animosity’de de epey iyiydi.