Evet, yazının başlığını okudunuz. Şimdi de az aşağıdaki grup fotoğrafına bakın. Merak etmeyin, sizi BATUSHKA veya benzeri bir şey beklemiyor. Bu grubun kiliseyle, dinî vecibelerle işi yok.

TRESPASSER çok başka sularda yüzüyor.

- Bir kere grup İsveçli, black metal yapıyor.
- İmajları burka giyen Afgan/Suudi kadınlara benziyor.
- Şarkılarında anarşiden, devrimden, antifaşizmden ve Ekim Devrimi’nde Bolşevik çizgiyi kabul etmeyen Ukraynalı anarşist komünist devrimci Nestor Mahno’nun söylemlerinden bahsediyorlar.
- Son albümlerinin ismi Yunanca.

Aga siz hayırdır?

Tüm bunlar bir yana, TRESPASSER çok iyi bir black metal yapıyor.

Tema olarak en çok devrimci Marksist Alman oluşum UPRISING’i akıllara getirse de müzikal olarak -farklı oranlarda olmak kaydıyla MARDUK’tan DISSECTION’a uzanan çeşitli alanlara temas ediyorlar.

Ne var ki tam olarak şunun gibi denebilecek net bir karşılıkları yok.

Rif yazımı ve bazı anlardaki vokaller açısından zaman zaman BEHEMOTH’u andırıyorlar ancak genel olarak ciddi anlamda tutkulu ve alev alev bir black metal yaptıklarından adını andığım bu referanslar da TRESPASSER müziği içerisinde kaynayıp gidiyorlar.

İki kişiden oluşan TRESPASSER’ın işlediği konuları içselleştirmiş olduğunu şarkı isimlerinde ve sözlerinde bile görmek mümkün. Adamlar sözlerine özellikle önem veriyorlar ve müzik de bu şekilde değişken ve çekici olunca ortaya epey inanılarak yapılmış, tutkusunu karşı tarafa geçirebilen bir albüm çıkıyor. Yunancada “kıyamet” anlamına gelen “Αποκάλυψισ” (Apokalypsis), grubun rif ve melodi yazma tarzı sayesinde gerçekten de bir sonlanışın, bitişin, çöküşün soundtrack’i havasında ilerliyor. Sadece 38 dakika sürüyor ve bu süreçte dinleyiciye tam da albüm kapağında resmedilen tarzda sahte bir umut ve akabinde gelecek kıyamet portresi çiziyor.

Tüm müzikten tek başına sorumlu olan XVI adlı arkadaş nasıl black metal şarkısı yazacağını çok iyi biliyor ve her şarkıya birtakım ilginçlikler katarak dinleyicinin merakını canlı tutmayı başarıyor. Ciddi anlamda her bir şarkıda bestelerden kim sorumluysa helal olsun dedirtecek tarzda alengirli, zekâ parıltılarıyla dolu olaylar var. XVI kişisinin vokaller için yanına aldığı Dräparn adlı arkadaş da cüretkâr vokalleriyle albümün can bulmasını sağlıyor.

TRESPASSER’ı meydana getiren bu iki kişi, Metal-Archives’a göre başka herhangi bir grupta çalmamışlar ve kimlikleri de belirsiz. TRESPASSER’ın şu 38 dakikada yaptığına bakarak konuşursak, daha duyacağımız epey enteresan şey bizi bekliyor. TRESPASSER ciddi anlamda çok karizmatik, zeki bir black metal yapıyor ve türün meraklılarının dikkatini çekeceğine kesin gözüyle baktığım “Αποκάλυψισ” ile de yılın öne çıkan, atlanmaması gereken black metal eserlerinden birini bizlere sunuyor.