Black metal dinleyicilerinin çok iyi bildiği ve pek çok cevher keşfettiği Black Metal Promotions, YouTube’un en çok takipçisi bulunan (334.000’den fazla), kimi gruplarının yeni albümlerinin premier’ini yaptığı gayet bilinen bir black metal kanalı.
Tamamına yakını underground binlerce albüm içeren bu kanalın uzak ara en çok dinlenen içeriği ise şu anda bahsetmekte olduğum MINENWERFER’ın 2019 çıkışlı albümü “Alpenpässe”. Şu ana dek 1,5 milyon kez dinlenmiş. Bu sayı, yine I. Dünya Savaşı temalı diğer bir black metal grubu olan 1914’in patlama yaptığı albümü “The Blind Leading the Blind”ın dinlenme sayısının neredeyse iki katı. Üstelik 1914’in albümü “Alpenpässe”den 1 yıl önce çıkmış ve 1 yıl önce yüklenmiş olmasına rağmen.
Böyle bir albümdü “Alpenpässe”. Kritiğinde bahsettiğim üzere I. Dünya Savaşı’nın belirli bir cephesinde yaşananları anlatıyordu ve atmosferik black metalin en kederli, en derinlikli örneklerinden biri olarak türün meraklılarını mest ediyordu. Geçen 4 yılın ardından MINENWERFER şimdi de “Feuerwalze” ile karşımızda. Hem de büyük sürprizler eşliğinde.
Bu sürprizlerin başında MINENWERFER’ın artık atmosferik black metal yapmıyor oluşu geliyor. Albüm son derece agresif, yırtıcı, epiklikle kederle şununla bununla hiç işi olmayan bir taarruzla başlıyor ve saf bir black metal sunuyor. Akıllara MARDUK’u, ENDSTILLE’yi, 1349′ı getiren düzeyde bir köpeklik, vahşet, saldırganlık pompalayan grup “Alpenpässe” gibi bir şey bekleyen herkesi ters köşeye yatırmayı ilk andan başarıyor. “Alpenpässe” kendi tarzında kusursuza yakın olduğundan bu durum kimilerinin, hatta pek çoklarının hevesini kursağında bırakabilecekse de adamların saptığı bu yeni yol da ortaya öküz gibi bir black metal albümünün çıkmasını sağlamış.
Bu açıdan bakınca ortada enteresan bir durum var. Grup “Alpenpässe”de öylesine güzel bir iş yapmış ve insanları etkilemişti ki buradaki değişimleri, tamamen sertlik tarafına doğru olsa da kimilerini üzebilir. Bazı dinleyiciler “buna gerek var mıydı, “Alpenpässe” kafası zaten harikaydı” diye düşünebilir. Ne var ki “Feuerwalze”daki MINENWERFER da iyi, hatta çok çok iyi. Adamlar belli ki önceki albümün temasının dışında bir savaş konseptinden bahsetmeyi seçmişler ve bunun içinde sound’larını, beste yapılarını, karakterlerini tamamen değiştirmişler. Gerçekten de “tamamen” denebilecek düzeyde bir değişimden bahsediyorum. “Alpenpässe”deki black metali yapan MINENWERFER ile “Feuerwalze”deki black metali yapan MINENWERFER neredeyse tümüyle iki farklı grup gibiler.
Öncelikle olayın melodik tarafı tamamen kaybolmuş. Atmosfer, hüzün gibi olaylar olduğu gibi rafa kalkmış. Öyle ki “Feuerwalze”ın 21 dakikalık kısmını oluşturan ilk üç şarkıda nefes aldırmayan, vahşetten geberen bir black metal var. MARDUK’un adını andım, oradan örnek verirsem “Frontschwein”deki MARDUK’tan falan çok daha agresif, kuduz olmuş bir MINENWERFER görüyoruz bu kısımda. Temponun ilk kez biraz düştüğü “Nachtschreck” bile bir noktadan sonra yine o agresif kafalara bürünüyor ve bu durum albümün geri kalanında da benzer şekilde ilerliyor.
Vokalist Generalfeldmarschall Kriegshammer’ın “Alpenpässe”de acı veren vokalleri bu kez yine benzer tarzda olmalarına rağmen çok daha zehirli, ölümcül geliyorlar kulağa. Gitar ve davuldan sorumlu Wachtmeister Verwüstung da her iki enstrümanı da kana bularcasına bir performansa imza atıyor. “Sturmtruppen III (Sommekämpfer)”, “Labyrinthine Trench Sectors” falan ciddi anlamda terör. Resmen terör estiriyor grup. Arada bir tek “Shrapnel Exsanguination”da temponun yine düştüğü anlara tanık oluyoruz ama o bile mizaç olarak son derece acımasız bir yerde duruyor. Eleştiri olabilecek belki de yegâne konu olarak da bundan, şarkıların bu sertlik merakından dolayı çok yönlülükten uzak olmalarından bahsedilebilir. Albüm çok sert, çok iyi, lakin başından sonuna kadar benzer bir kafada ilerliyorlar. Bu kimi dinleyicilerde albümde fikir ve çeşitlilik yönünden bir kıtlık olduğu düşüncesini doğurabilir.
Kısacası MINENWERFER “Feuerwalze”de sağ gösterip sol vuruyor. “Alpenpässe”de sergiledikleri ve grupla o albümle tanışan insanları MINENWERFER’a bağlayan şeyi tümüyle yok ediyorlar ve her anlamda çok daha ekstrem, tavizsiz, hız manyağı bir black metal grubuna dönüşüyorlar. Bundan memnun olup olmamak size kalmış, önemli olan grubun black metalin bu iki yaklaşımını da kusursuza yakın yapıyor oluşu ve geniş açıdan bakıldığında sanırım önemli olan da bu.
Yan sanayi “Panzer Division Marduk”. Vokal başta olmak üzere genel olarak çok zayıf.
Sırf ekstrem sert diye bunu översek Marduk ve Infernal War’a çok büyük ayıp olur.
”Bazı dinleyiciler “buna gerek var mıydı, “Alpenpässe” kafası zaten harikaydı” diye düşünebilir.”
Evet öyle düşünüyorum.