# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
BOLT THROWER – Realm of Chaos (Slaves to Darkness)
| 06.03.2023

Kaosun kollarına atlamak.

Cemil Okumuş

Kendi karakteristik death metal anlayışıyla kariyeri boyunca farklı ve ayırt edilebilir bir noktada duran Bolt Thrower, death metaldeki iki büyük ekol olan ABD ve İsveç sahnelerine karşı İngiltere’nin en büyük temsilcisi oldu. 1988 yılında ilk stüdyo albümü “In Battle There Is No Law”u çıkaran grup, bu albümünde büyük ölçüde grindcore etkileşimli bir müzik ortaya koymuştu.

Üçüncü stüdyo albümü “War Master”dan itibaren grup, kendisiyle özdeşleşecek olan ağır, orta tempo, önemli ölçüde tekdüze, fakat bu tekdüzelik içerisinde melodik rif varyasyonlarına ve değişken davul kullanımına da yer veren, fazla sofistike olmamakla birlikte belirgin şekilde kendine has olan bir death metal anlayışını benimsemişti.

Bu müzik anlayışını kariyerinin kalan kısmında sonuna kadar sürdüren Bolt Thrower aynı yapı içerisinde hep aynı müziği yapsa da her defasında kendini dinleten albümler çıkardı. Grubun 1989 yılında yayınlanan ikinci stüdyo albümü “Realm of Chaos (Slaves to Darkness)” ise grubun diskografisinde diğer albümlerine kıyasla müzikal açıdan çok daha özel ve farklı bir yerde duruyordu. Bunun temel nedeni albümün büyük ölçüde bir geçiş dönemi albümü olması ve Bolt Thrower’ın grindcore yönüyle death metal yönünü çok iyi bir şekilde harmanlamasıydı.

Grubun ilk albümü “In Battle There Is No Law” güçlü bir albüm olsa da oldukça ilkel, prodüksiyon açısından düşük kalitede ve amatör bir izlenim veren bir albümdü. Prodüksiyon yetersizliği ve ilkel bir agresyon sunumu nedeniyle enstrüman hissedilirliği düşüktü. “Realm of Chaos (Slaves to Darkness)”ta ilk göze çarpan şey, prodüksiyonun enstrümanların daha rahat algılanmasını sağlayacak şekilde geliştirildiği, fakat kesinlikle cilalı denebilecek bir prodüksiyona da kaçılmadığı ve böylece albümün doğallığının korunduğuydu.

Yüksek distorsiyonlu gitarlar daha kolay algılanır durumdaydı ve bu da sert ve agresif yapının dinleyiciye daha kolay ulaştırılmasını ve daha kolay hissedilmesini sağlıyordu. Parçalar hem death metal hem grindcore karakterli rifler taşıyor ve parça içerisindeki belirgin geçişler ve rif değişimleriyle birbirlerinden ayırt edilebiliyorlardı. Parçalar kendi içerisinde belirgin tempo değişikliklerine sahip olsalar da Bolt Thrower müziğinin doğallığı ve sürekli canlı kalan sertliği, bu değişimlerin aykırılık olarak algılanmasının önüne geçerek parçaları dinamik tutan unsurlar olmalarını sağlıyor.

Parçalar genel olarak ağır-orta tempoda, belirgin bir karaktere sahip, akılda kalıcı, death metal karakteri ön planda olan, yer yer doom’vari denebilecek riflerle başlayan ve belirgin geçişlerle yüksek tempoda, agresif, daha komplike, grindcore karakteri baskın riflerle devam eden bir yapıda. Davullar da riflerdeki tempo ve değişimlere paralel bir şekilde ağır-orta tempo ile yüksek tempo arasında geçiş yapan, agresif blast’ler, ataklar ve varyasyonlarla hem gitarlara kusursuz şekilde eşlik eden hem de kendi yapısıyla müziğin karakterini yükselten, albümdeki yüksek enerjiyi hep ayakta tutan bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Tüm rif ve davul varyasyonlarının hem içsel karakteri hem de parçalar içerisindeki dinamik değişimleri albümün enerjisini, akıcılığını ve hissiyatının yoğunluğunu hep canlı tutuyor. Kısa sürelerle ortaya çıkıp riflerin akıcılığına paralel bir şekilde çalınan agresif sololar da albümün vahşi ve kaotik havasına önemli bir katkı yapıyor. Derin ve brutal karakterdeki vokaller yer yer ağır ve kontrollü, yer yer brutal karakterini koruyarak scream vokale yaklaşan bir yapıda. Tonlaması riflerin karanlık ve kaotik havasıyla çok uyumlu bir şekilde bir araya gelen vokaller, albümdeki karanlık, kaotik ve epik ruhun canlı tutulmasının baş unsurlarından bir tanesi olarak kendini gösteriyor. Albümdeki sert yapı ve enstrüman kullanımı sadece salt sertlik ve enstrümantasyon sunumu olarak kalmayıp kaotik ve epik bir havayı da güçlü bir şekilde hissettiriyor ve böylece grup hem müzikalite hem hissiyat anlamında üst düzey bir iş ortaya koyuyor.

“Realm of Chaos (Slaves to Darkness)” Bolt Thrower’ın diskografisinde bir geçiş dönemi albümü niteliği taşıyıp grubun ilk albümündeki aşırı çiğ ve primitif yapıyla üçüncü albümünden itibaren benimsediği kendi özgün death metal anlayışını çarpıcı bir sunum içerisinde bir araya getirdiği özel ve ekstrem metal açısından önemli bir yerde duran bir albümü.

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.14/10, Toplam oy: 66)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1989
Şirket
Earache Records
Kadro
Karl Willetts: Vokal
Gavin Ward: Gitar
Baz Thomson: Gitar
Jo Bench: Bas
Andy Whale: Davul
Şarkılar
1. Intro
2. Eternal War
3. Through the Eye of Terror
4. Dark Millennium
5. All That Remains
6. Lost Souls Domain
7. Plague Bearer
8. World Eater
9. Drowned in Torment
10. Realm of Chaos
11. Outro
  Yorum alanı

“BOLT THROWER – Realm of Chaos (Slaves to Darkness)” yazısına 4 yorum var

  1. Antauri says:

    1 haftadır şu okur notunu düşüren işsiz o.ç kim acaba

    Ahmet Saraçoğlu

    @Antauri, bir kişi değil, spam saldırısı. Otomatik bir şey. Siteye her gün gelen onlarca spam yorum, bazı yazıların arasına giren ilaç vs reklamlarından bir farkı yok. Düzeltmeye çalışacağız yakın zamanda.

  2. Dysplasia says:

    Warhammer 40K metali <3

  3. Seyfettin Dursun says:

    Yorumda prodüksiyonun ilk albüme göre geliştiğinden söz edilmiş ama bunun nedeni açıklanmamış. Oysa grup burada ilk defa efsane Colin Richardson’a mix ve mastering yaptırmıştı. Ayırt edici Bolt Thrower sound’u da zaten Richardson’dan sonra ortaya çıktı bence. Eklemek istedim.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.