# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
İMHA TARİKAT – Hearts Unchained – At War With a Passionless World
| 23.02.2023

İsyan ve hüznün simsiyah birleşiminin görkemli alevleri.

Ece Çetinel

İmha Tarikat’ın geçtiğimiz aylarda yayınlanan, bu yazıya mevzubahis albümünün ilk single’ı Radical Righteousness’ı ilk dinlediğimde verdiğim tepki tam olarak şuydu: ‘’Çok sağlam geliyorlar yine. Boş şarkı olmayacak gibi.’’ Albümün yayınlandığı gün eve koşa koşa gelip, play tuşuna hışımla basarak 3. parçaya geldiğimde ise beni nasıl bir 49 dakikanın beklediğine dair az çok bir fikrim oluşmuştu. Ve nitekim şu an kritiğini okumakta olduğunuz bu fevkalade yapım tahminimi boşa çıkarmadığı gibi, son parça bittiğinde aklımın başımdan alınmış olmasından dolayı oldukça vurgulu şekilde ‘’Helal olsun arkadaş.’’ cümlesinin dilimden dökülmesine vesile oldu.

2015’te kurulan İmha Tarikat, bir EP ve bir demo’nun ardından 2017’de ilk albümü Kara İhlas’ı piyasaya bombalamış; adeta gelecekte daha ne denli tehlikeli ve zifiri karanlık Ruhsuz Cellat saldırılarına maruz kalacağımızın sinyalini apaçık şekilde vermişti. Ruhsuz Cellat mahlaslı, projenin beyni Kerem Yılmaz’ın ilk albümleri çıktığında 23 yaşında olduğunu hesaba kattığımızda esasen grubu seven her bir kimse için bu uçsuz bucaksız metal okyanusunda takip edilecek yeni ve upuzun bir rotanın belirmiş olduğu gerçeği karşımıza çıkıyordu. PA sayfalarında yayınlanan röportajını okuduğumuzda ve her yeni albümün hırçın girdapına kendimizi bıraktığımızda kendisinin ne denli hırslı ve şevkli olduğunu zaten rahat bir şekilde görebiliyoruz.

Öncelikle şunu belirtmek lazım. Bir projenin adım adım ilerleyerek ve ‘’seviyeyi asla düşürmeden’’, tam aksine üstüne muazzam şekilde koyarak ilerlemesine ve olgunlaşmasına tanıklık ediyoruz. Kerem Yılmaz, her birinin arasını çok kısa tutarak tam 3 albümle resmen potansiyelinin en ufak bir duraksamaya uğramadığı, beste yeteneğinin tabir-i caizse her bir bölümü takır takır çalışan fabrikalara benzediği teşbihini yapma hakkı sundu bizlere. Yeni kurulan oluşumların kısa aralıklarla albüm çıkarması başta kulağa riskli gelse de buradaki takdir edilecek nokta, grubun git gide üstüne koyan bir çizgide, tökezlemeden tam gaz devam ediyor oluşu. İsyankar fakat melankolik, saldırgan fakat hüzünlü; 2 komple tezat unsurun black metalde olabilecek en iyi şekilde harmanlanmasının en başarılı temsilcilerinden biri oldu İmha Tarikat.

Hearts Unchained – At War With a Passionless World, baştan sona üzerinde detaylıca düşünülmüş ve Kerem’in beste anlayışının bariz olgunlaşma dönemine girdiğini yansıtan, her bir parçasının albümdeki yerini boşluk bırakmadan tamamladığı bir albüm. Sadece bununla da sınırlı değil, parçaların içinde de boş anın olmadığı son derece yoğun ve görkemli bir çalışma. Yani çoğu çok beğendiğimiz albümde bile belki arada 1-2 ‘’eh’’ dediğimiz parçalar olabiliyorken, bu yapım; intro’suyla ve ortadaki enstrümantal ara niteliğinde olan Interlude – Birth of Grandeur ve tam taarruz görevindeki kalan parçalar ile birlikte tam kadro sahada ve her türlü mücadeleye hazır bir takım imajı veriyor, 49 dakika boyunca ‘’isyan ve hüznün simsiyah birleşiminin görkemli alevleri’’nin yakıcılığında yanıp kavrulmamıza yol açıyor.

Bana sorarsanız, İmha Tarikat’ın karakteristik olarak gördüğüm başlıca özelliği; müziğinde sunduğu hoyratlığın işin serseri boyutundan ziyade bir isyan, bir baş kaldırma niteliğinde olması. Bu çerçeve; Kerem’in, sanki çektiği bütün acıları veya duyduğu bütün öfkeyi ‘’Dağlar, taşlar duysun!’’ dercesine ruhunun en derinliklerinden gelircesine haykırarak yaptığı vokali, dinlendiğinde iç sızlatan melankolik lead gitar desteği ve saldırgan davul çalışmasıyla dolunca da karşımıza İmha Tarikat’ın her albümde seviye atlayan o vurucu ve tutkulu işitsel tablosu çıkıyor.

Hearts Unchained – At War With a Passionless World, işte tüm bunların – neredeyse – kusursuz şekilde uygulandığı, grubun şahsi fikrimce şu ana kadarki tartışmasız en iyi albümü. Sternenberster’le kaldığı yerden devam eden fakat çıtayı da çok daha yükseğe koyarak geri dönmüş bir İmha Tarikat var karşımızda. Az önce bahsettiğim unsurlar bir bütün şekilde öyle ustaca ve entegrasyonu hatasız şekilde işlenmiş ki, herhangi birini ayırıp da ‘’Yapımı şu öne çıkarıyor.’’ gibi bir ifade kullanmamı engelliyor. Sternenberster’e göre bariz şekilde iyileşmiş prodüksiyon, Kerem’in daha da ihtişamlı ve akılda kalıcı besteleri; çeşitli Alman gruplarında baget sallayan Melvin Cieslar’ın davullara geçmesi yapımı 2 selefinden farklı kılıp, bariz şekilde üst basamaklara taşıyor.

Kerem’in ‘’So we meet!’’ narasından itibaren albüm boyunca sürecek yoğun bir saldırı gerçekleştiren rifler ve hırçın davullar, black metalin hoyrat ve tekme tokat kısmını fevkalade şekilde yansıtarak inşaatın temelini çok sağlam şekilde atıyor. Burası bir gerçek. Bu işitsel saldırı öyle asil bir şekilde yapılıyor ki, 3-5 serseri tarafından atılan basit bir sokak dayağı değil de işinin ehli bir ordu tarafından tankla, tüfekle yapılan planlı, programlı bir taarruz olarak imgeleşiyor zihnimde. Akabinde, devreye girecekleri zamanlar muazzam şekilde planlanmış lead gitar kısımları, görevlendirildikleri zamanı adeta pusuda bekleyip, o an geldiğinde sahneye çıkarak yapımın hüzün ve melankoli kısmına boyut üstüne boyut katarak komple bir black metal ziyafeti sunuyor. Tam da burada mevzu iyice derinleşiyor; işte bütün bu unsurlar, sanki dinleyiciyi Yunan mitolojisindeki ölüler diyarı olarak tasvir edilen Tartarus’ta gibi hissettiren tekinsiz Intro’nun ardından, İmha Tarikat’ın isyankar ve efkarlı o karanlık ve sisli labirentinin içinde bizleri bekliyor.

Bu efkar dolu lead gitarlar; kimi zaman misal olarak 3. ve 4. parçalar Touch of Mercy ve Brute Majesty’nin girişinde olduğu gibi açılışı yaparak baştan bir damarizasyon sürecine sokan anlar oluyor, kimi zaman da son parça Beast of Sovereignty’nin 1.18’inde olduğu gibi devreye sonradan giren, adeta ilmek ilmek işlenmiş notaların gitarda dile gelip konuşması şeklinde tezahür ediyor. Kerem Yılmaz; insanı elem dolduran, efkardan efkara koşturan gitar kullanımını gerçekten öylesine tecrübeli bir şef edasında gerçekleştiriyor ki; black metali, mahlasıyla anlam tezatlığı oluşturacak şekilde, içinde biriktirdiği yoğun duygu yumağını tasvir edebileceği belki de yegane kanal olarak gördüğünü cümle aleme gösteriyor.

Yapımın bir diğer katmanı diyebileceğim bir husus var ki albümü açan Intro’sunu olsun, orta sıralardaki Interlude’u olsun; solunan atmosferik havayı oluşturan diğer elementler olarak gördüğümü söylemeliyim. İşin bu kısmı herkese hitap etmeyebilir, ‘’Tempoyu gereksiz düşürüyor.’’ denebilir, elbette normaldir, lakin bu tarz intro ve albüm içi aralara her zaman pozitif yaklaşmamdan ötürü herhangi bir rahatsızlık duymadığım gibi, albümden aldığım hazza ket vurmadılar da. Fark edenleriniz muhakkak olmuştur, bence albüme lezzet katan bir diğer nokta ise 8. parça olan Streams of Power – Canavar’ın, Kerem’in bize aradaki post-punk/gothic rock tarzı ikramı olarak kendini göstermesi. Hatta parçanın kimi kısımlarındaki ritmik yapı, aklıma She Past Away’i getirmedi desem yalan olur. İşte bu farklı fikirler, albümün siyah ve beyaz renklerini yansıtan 2 boyutlu bir çalışma olmasından ziyade 3 boyutlu bir eser olmasının sonucu olarak yapımdan aldığım hazzı kat be kat perçinliyor.

Yazıyı sonlandırmadan gelelim bir diğer silaha. Yapımdaki sarsıcılığın bahsedilmezse olmazı olarak gördüğüm seri ateş eden davullar. Melvin Cieslar’ın canhıraş performansı şüphesiz ki takdir edilmeden geçilmemesi gereken en önemli faktörlerden biri. Davulun ihtişamında elbette prodüksiyonun da katkısı büyük, ki bunun yanı sıra Touch of Mercy ve Dominator Proselytism Tactics’te duyulabilecek kesik ataklar da şahsen benim bünyemde tıpkı bir kalaşnikofun seri şekilde 4-5 atış yapıp durması etkisi yarattı. Her albümde farklı bir davulcu olduğunu gördüğümüz İmha Tarikat diskografisinde umarım ki Melvin Cieslar bundan sonra da stabil olarak yeni saldırı serisinin başındaki isim olmaya devam eder.

Şahsım adına Kerem Yılmaz’la büyük gurur duyuyorum ve artık İmha Tarikat’ın adının daha geniş yelpazede duyulmasını can-ı gönülden istiyorum. Yukarıda yazdığımı yinelemem gerekirse; black metal aşkıyla yanıp tutuşan, üretken bir beyin tarafından nispeten yeni kurulan bir grubun giderek olgunlaştığına, ustalaştığına, çıtayı her seferinde giderek yükselttiğine tanık oluyoruz. Bu tanık olma sürecinde, albüm hakkındaki düşüncelerimi belirtmeye ek olarak yapabileceğim bir diğer şey ise sizi davet etmek. Bu satırları okuyan herkesi, vakit kaybetmeden bu muazzam yapımı dinlemeye davet ediyorum. Metale gönül vermiş her bir kimseye, ”Ruh ve benliğinizi bu fevkalade albümün görkemli alevlerine bırakın.” çağrısı yapıyorum. Halihazırda dinlemiş olanlara ise ‘’Bu işitsel şölene bir kez daha katılın.’’ ricasında bulunuyorum. Play tuşuna basın ve 49 dakikalığına; bu tutkusuz, samimiyetsiz, yalanın bininin bir para olduğu kaypak ve riyakar dünyadaki odaklarınızı aklınızdan çıkarın. Söylemek isteyip de söyleyemediklerinizi, haykırmak isteyip de haykıramadıklarınızı, içinizde biriken tüm isyanlarınızı düşünün ve zihnen hazırlanın. Sözü ”Hearts Unchained – At War With A Passionless World” e bırakın ve o da gereğini yapsın.

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (5.61/10, Toplam oy: 102)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2022
Şirket
Prophecy Productions
Kadro
Ruhsuz Cellât: Vokal, gitar
Melvin Cieslar: Davul
Şarkılar
1. Intro - Deeper Within
2. Radical Righteousness
3. Touch of Mercy
4. Brute Majesty
5. Flood of Love (The Beast Trigger)
6. Interlude - Birth of Grandeur
7. Dominator Proselytism Tactics
8. Streams of Power - Canavar
9. Stardust Wisdom (Manifest of the Deity to the Unkeen)
10. Beast of Sovereignty
  Yorum alanı

“İMHA TARİKAT – Hearts Unchained – At War With a Passionless World” yazısına 20 yorum var

  1. Cryosleep says:

    Bu okur notu ne ya?

    Ahmet Saraçoğlu

    @Cryosleep, bu yazıya özel bir durum değil. Son birkaç gündür ana sayfadaki tüm yazılara 1 veren bir kalabalık var. Nedeni bilinmeyen bir psikoloji ama yapacak bir şey yok. Site günün birinde yenilenirse ilk kaldıracağım şey okur notu olacak. Böyle güzel bir ortam oluşturuyoruz burada, negatiflik yaratacak ne varsa kaldırmak en iyisi olacak.

    http://www.pasifagresif.com/2023/02/siege-of-power-this-is-tomorrow/
    http://www.pasifagresif.com/2023/02/hellripper-warlocks-grim-withered-hags/
    http://www.pasifagresif.com/2023/02/conspiracy-of-zero-ahthos-arouris/

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, İlk albümü 45 kişi oylamış ortalama 2.47. Kim bu 45 kişi çok merak ediyoruam. Resmen siber saldırı.

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, Bence baştan beri olmaması gereken bir şeydi okur notu. Okur kim ya? Okur dediğin yığınlar. Tenzih ediyorum tabii gerçek müzikseverleri.

    Sade yazar notu en iyisi. Zaten çoğu kritik sitesinde bir tek yazarın notu olmuştur.

    Cryosleep

    @Ahmet Saraçoğlu, Albümü dinledim de geldim ve gayet iyi bir albüm de hani, cidden dediğin gibiyse yazık onlara. Ne diyeyim.

    Frostauðn

    @Ahmet Saraçoğlu, Yanlış anlama ama Ahmet abi ben buna katılmıyorum dinleyip burada not vermeyi seviyorum en düşük verdiğimi hatırladığım notta Abath – Dread Reaver’dı 4 falan verdim diye hatırlıyorum ki baştan aşağı rezil bir albüm olduğunu düşünürsek normal. Son zamanlardaki bu trollerin ben de farkındayım ancak doğrudan bunu kapatmak bu sefer oy vermeyi seven negatiflik yaratmak gibi bir derdi olmayanları da etkiliyor.

    Rust in Peace.

    @Frostauðn, millet 0 verip ortalamayı bok ediyorsa senin oyunun ne önemi oluyor? Kimin ne oy verdiği görülürse ancak anlamı olur.

    Frostauðn

    @Rust in Peace., Başkasının ne verdiği umrumda değil ki? Ortalama yine umrumda değil benzer tepkiyi mesela yıl sonu listesinde de vermiştim halbuki şaşırmamam gereken bir şey bu kafama bile takmaya değmez. Burada oyunu merak ettiğim ya da müzik zevklerini kendime yakın bulduğum kişilerin zaten yazdıkların anlıyorum gerisi umrumda değil. Benim oyumu ben verip bildiğim için değerli yine birileri değer versin diye vermiyorum, bir albüme 1′de verilebilir mesela bu da çok normal ama tartıştığımız konu bu değil.

    dust

    @Ahmet Saraçoğlu, bunlara inat her gördüğüm albüme 10 basıyorum ben de ama böyle de gerçek notumuzu veremiyoruz. Sinir bozucu.

    Erhan

    @Ahmet Saraçoğlu, İşsizin birisi site çerezlerini silip tekrar tekrar oy kullanıyor görünüşe göre. Normalde sadece popüler albümlerin kritikleri toplam 30 oy sayısını geçebiliyor.

    Site sanırım tek bir kişi tarafından yürütülen hummalı bir sabotajla karşı karşıya.

    Drone

    @Ahmet Saraçoğlu, üzerimize oyunlar oynanıyor ve sair komplo boyutu bir yana -ben bu albümün tamamını dinlemedim 9,5 olarak verilen yazar notuna iştirak edip etmeme konusunda herhangi bir fikrim olmadığından herhangi bir oylama da yapmadım- yazar notlarının da daha objektif esaslara bağlanmasının iyi olabileceğini düşünüyorum. Aksi durum notların “hormonlu” olduğu izlenimini uyandırdığı için tepki olarak okur notuna da yansıyor olabilir diye tahmin ediyorum.

  2. Koralp says:

    Öncelikle harika bir yazı olmuş Ece, eline kalemine sağlık. Albümü senden daha çok dinleyen ve sindiren biri yoktur muhtemelen, bu da doğal olarak yazdıklarına yansımış.

    Albüme gelecek olursam, bence İmha Tarikat’ın diskografisindeki en iyi iş olmuş. Müthiş bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koyan debut albümüyle tanışmıştım grupla zamanında, ve bana kalırsa bu potansiyeli sonuna kadar kullanıp her albümde üstüne koyarak ilerlemeleri biz dinleyiciler adına büyük bir şans. 2022′nin en iyi black metal albümlerinden oldu benim için. Umarım hep bu çizgiyi korurlar.

    Ece

    @Koralp, Çok teşekkür ederim Koralp. Çıktığından bu yana bana öyle hisler yaşattı ki bu albüm, zihnimde ve gönlümde ebedi olarak bambaşka bir yere sahip olan albümler arasına çoktan girdi.

  3. Ayı_yorgo says:

    Site için verilecek en iyi kararın okur notlarının kaldırılması olabilir. hatta sadece 0 basmak için giren bir kitlenin olduğunu düşünüyorum. hayırlısı

    Ayı_yorgo

    @Ayı_yorgo, okurlar zaten notlarını kendi yorumunda belirtiyor. Hadi onu geçtik not ortalamalarına baktığımızda da ya 10 veriliyor yada 0 veriliyor. arası yok. belki spektrum 1-10 arasında değil de beğendim/beğenmedim ile sınırlandırılabilir. tabi bu sistem sitedeki yüzlerce kritiğe entegre edilemeyeceğinden dolayı komple uçurmak en mantıklısı olabilir.

  4. Evrim Eren says:

    davulcunun MGLA’dan etkilendiği bariz. ki bu çok güzel bişey :D
    albümü çok başarılı buldum 8′in altı haksızlık olur

  5. dust says:

    Albümü dinlemeyi düşünüyordum zaten ama bu inceleme isteğimi daha da pekiştirdi. Çok kaliteli ve dolu dolu bir kritik olmuş.

    Ece

    @dust, Çok teşekkür ederim.

  6. Bedirhan says:

    Grubun müzikal karakterini ve enstrüman kullanımını ne kadar beğensem de önceki albümlerde UH! HOH! AH! HUAAH! OOAAA! gibi naralar aldığım/alabileceğim keyfi epey aşağı çekiyordu. Benim gibi hisseden başkaları da olduğunu biliyorum ve bildiriyorum; bu açıdan Hearts Unchained – At War With a Passionless World daha iyi, pas geçmeyiniz.

  7. Retrokafa says:

    tr den she past away ile birlikte dinlediğim en iyi grup.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.