Yunanistan, seksenlerin sonu ve doksanların başında ortaya çıkan Hellenic black metalle kendini metal haritasına atan ve sonrasında çıkardığı pek çok grupla karanlık sanatlara hatırı sayılır katkılar yapan bir ülke. Atina’nın muhtelif bölgelerinde dolaşarak bile ülkede belirgin bir underground hareketin olduğunu görebilirsiniz. Bu durumu yıllar önce yaptığımız “Yunanistan Metal Dosyası”nda zaten yeterince işlemiştik.

Ne var ki ülkeden çıkan metal grupları sadece black metal ve ona eklemlenen karanlık sound’lu oluşumlarla sınırlı değil. Bugün Selanik’ten çıkan CONSPIRACY OF ZERO adlı grupla birlikteyiz. Beş kişiden oluşan grup 2016’da kurulmuş ve ilk albümünü 2020’de ortamlara salmış. Şu anda incelediğim “Ahthos Arouris” adlı ikinci ve yepyeni albümlerine bakınca net şekilde görülüyor ki bu arkadaşlar son derece yetenekli, zekice müzik yapan, yaratıcı müzisyenler.

Progresif death metal icra eden CONSPIRACY OF ZERO, müziğini başka herhangi bir gruba benzetmeme konusunda son derece başarılı bir topluluk. Albümü dinlerken progresif death metal yapan çeşitli gruplar aklıma gelse de bütün hâlinde bakıldığında kesinlikle özgün bir karakterleri var. “We Both Bleed”in girişince CYNIC, “One of the Same Kind”da yer yer PROTEST THE HERO’vari şeyler duyulsa da adamlar tüm bunları birer zenginlik olarak kullanarak hem yüzleri güldürmeyi hem de kendilerini takdir ettirmeyi başarıyorlar. Yakın zamanda yazdığım ve çok çok iyi olduğunu tekrar tekrar etmek istediğim VORBID’i beğendiyseniz, sundukları taptaze sound’u sevdiyseniz CONSPIRACY OF ZERO’ya da MUTLAKA bakmalısınız.

Olayın enteresanlığını ifade etmem gerekirse, Metal-Archives’a göre bugüne dek Yunanistan’da 2.448 metal grubu kurulmuş ve tüm bu gruplar arasında progresif death metal icra edenlerin sayısı sadece yedi. Gerçekten inanılmaz bir şey. Daha ilginç olansa şu anda aktif olan Yunan progresif death metal grubu sayısı sadece dört. DÖRT ULAN! Bu dört taneden biri 15 yıldır aktif değil, biri de tek kişilik proje. Yani koca Yunanistan’da SADECE İKİ ADET GRUP günümüzde progresif death metal icra ediyor; biri Atinalı CEREBRUM, biri de şu an bahsettiğimiz CONSPIRACY OF ZERO.

Böyle bir ortamda adamlar kusursuza yakın, muhteşem bir progresif death metal yapıyorlar. Yani progresif death metal nedir sorusuna verilebilecek en iyi cevaplardan biri var karşımızda. Muazzam (MUAZZAM) bir davulculuk, clean’ler dâhil nefis vokaller, göz yaşartıcı bir gitar performansı, müziğe çok şey katan melodiler, üzerinde çok uğraşılmış besteler ve her şeyiyle enfes bir albüm. Enfes yahu.

Hafızamı zorluyorum, en son ne zaman bu kadar iyi bir progresif death metal albümü dinledim diye düşünüyorum, hiç abartısız söylüyorum OPETH’in başyapıt albümleri kadar gitmeme rağmen bundan daha iyisi aklıma gelmiyor. Mutlaka vardır, mutlak çok iyilerini dinlemişimdir ama bu da her yönüyle, her şeyiyle müthiş be kardeşim. Adamlar ilmek ilmek işlemiş, her notasına ayrı özen göstermiş.

CONSPIRACY OF ZERO harika bir grup. Çok iyi müzisyenler, tutku dolular, yaratıcılar, zekiler, zevk sahibiler ve hepsinden önemlisi çok iyi ve akılda kalıcı şarkılar yazıyorlar. Yunanistan ve progresif death metal kavramları bugüne dek zihninizde yan yana gelmediyse bugün şanslı gününüz, zira az sonra albümü başlatarak belki de bu iki kavramın bugüne kadarki en iyi birlikteliğiyle tanışacaksınız.