Tematik grupları seviyorum. Özellikle de başkalarının fazla bulaşmadığı temalara yönelenleri. AHAB bu tür bir grup. Tüm albümleri konsept yapıda ve her birinde deniz edebiyatını konu eden bir kitabı ele alıyorlar. Müthiş ilk albümleri “The Call of the Wretched Sea”de Herman Melville’in 1851 tarihli romanı Moby Dick’i konu etmişlerdi. Evet, aynı romanı MASTODON da “Leviathan”da işledi, ancak AHAB’in olayı çok daha derinlerde. Kelimenin gerçek anlamıyla derinlerde.
İkinci albümleri “The Divinity of Oceans”da “Moby Dick”in de yazılmasına ilham veren bir diğer kitabı, “Narrative of the Most Extraordinary and Distressing Shipwreck of the Whale-Ship Essex”i işlediler. Bu kitap gerçek bir olaya dayanıyor ve bir ispermeçet balinası tarafından batırılan geminin mürettebatının hayatta kalabilmek için yamyamlığa başvurmasını anlatıyordu.
Adını da “Moby Dick”le mücadele eden denizci Ahab’den alan grup, üçüncü albümü “The Giant”taysa Edgar Allan Poe’nun 1838 tarihli romanı “The Narrative of Arthur Gordon Pym of Nantucket”ı notalara dökmüştü. Dördüncü albümleri “The Boats of the Glen Carrig”de ise 1907 yılında yazılan aynı adlı kitabı albümleştirdiler.
Yeni albümleri “The Coral Tombs”da ise deniz temalı edebiyat denince akla gelen ilk eserlerden biri olan “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah”ı konu ediyorlar. Muazzam ediyorlar, çok iyi ediyorlar, manyak ediyorlar.
Öncelikle minik bir noktayı belirtmek isterim; Ahab adı “eyheb” şeklinde okunuyor. Bu yüzden yazıda gruptan bahsederken “AHAB’e”, “AHAB’i”, “AHAB’in”, “AHAB’le” gibi ifadeler görebilirsiniz. En baştan belirtmek istedim.
AHAB’le ilgili olarak söyleyeceğim ilk şey, kendilerinin muhtemelen favori funeral doom metal grubum olduklarıdır. Dinleyiciyi bu kadar yıpratan, yoran bir türü bu denli çekici ve değişken yapabiliyor olmaları takdire şayan, müthiş bir olay. Eğer türe uzaksanız ve çok bayık buluyorsanız ve henüz AHAB’i hiç dinlemediyseniz, muhtemelen bugüne dek duyduğunuz en renkli ve görkemli funeral doom grubunu dinlemek üzere olduğunuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Adamlar işledikleri temaları enfes biçimde müzikleştiriyorlar ve gerçekten de bir hikâyenin/romanın içinde olduğunuz havasını yaratıyorlar.
“The Coral Tombs”da da AHAB’i en iyi yaptığı şeyleri daha da iyi yaparken; funeral doom türü içerisinde, bu türün dinamikleri dâhilinde resmen şov yaparken görüyoruz. Vokal çeşitliliği sayesinde paletini ilk albümlere oranla daha da genişleten Alman grup, hem bu türe mükemmel giden ve zaman zaman akıllara 40 WATT SUN’ın insanlık suçu albümü “Wider Than the Sky”ı hatırlatacak clean vokalleriyle hem de benim diyen death metal grubuna pabucunu ters giydirecek kükreyişleriyle bambaşka bir atmosfer oluşturmayı başarıyor.
Adamlar clean gitarları, sertleştikleri anları, aralara giren efektli lead’leri, bası ve hatta davulu öylesine ustalıkla kullanıyorlar ki -kelime esprisi olsun diye cümleyi kasten buraya getirmediğime yemin edebilirim ama kanıtlayamam- gerçekten de kendinizi denizin fersah fersah dibine çekilirken buluyorsunuz. Bu bence sadece AHAB’e özgü bir olay, bir alametifarika, zira bu adamlar bunu ta 2006 yılında, ilk albümleri “The Call of the Wretched Sea”de de ustalıkla yapıyorlardı. Okyanusun sonsuz ağırlığın altında ezildiğinizi hissettiren bir ortam yaratıyorlardı. “The Coral Tombs” grubun önceki albümlerine kıyasla daha çok yönlü bir çalışma, dolayısıyla ezilmekten ziyade kendimizi okyanusun gizemleri arasında dolaşırken, elimizdeki fenerin aydınlattığı saklı dünyaları keşfederken buluyoruz. Hele bir de ilgili kitabı okuduysanız bu etki daha da artıyor, mis gibi bir şeye dönüşüyor.
Duyup duyabileceğiniz en dinamik, en renkli, en etkileyici, en atmosferli ve en görkemli 66 dakikalardan birini duymak; funeral doom metal tarihinin en iyi gruplarından birini deneyimlemek için “The Coral Tombs”u mutlaka dinleyin derim. Yazıda da söylediğim gibi, funeral doom’la aranız limoniyse ve bu durumu değiştirecek bir grup varsa bence bu büyük ihtimalle AHAB’dir.
Kadro Daniel Droste: Vokal, gitar
Christian Hector: Gitar
Stephan Wandernoth: Bas
Cornelius Althammer: Davul
Şarkılar 1. Prof. Arronax’ Descent into the Vast Oceans
2. Colossus of the Liquid Graves
3. Mobilis in Mobili
4. The Sea as a Desert
5. A Coral Tomb
6. Ægri Somnia
7. The Mælstrom
Şahane bir albüm. Burada çok fazla ilgisini çekeceğini düşünmediğim için bahsini açmamıştım fakat şahane bir 66 dakika yaşatıyorlar.
Puanı görünce Ahmet abinin yine cömert davrandığını düşünenler çoğunlukta olacaktır ancak bence tam olarak hak ettiği puanı vermiş. Kritik için teşekkürler.
Şahane bir albüm. Burada çok fazla ilgisini çekeceğini düşünmediğim için bahsini açmamıştım fakat şahane bir 66 dakika yaşatıyorlar.
Puanı görünce Ahmet abinin yine cömert davrandığını düşünenler çoğunlukta olacaktır ancak bence tam olarak hak ettiği puanı vermiş. Kritik için teşekkürler.
Güzel albüm.
Uzun zaman oldu Ahab dinlemeyeli. Bu albüme bakayım bari.
2023 yıl sonu listesi dosyasını açtırdı. Gerçekten de türle hiç aram olmamasına rağmen Colossus of the Liquid Graves hastasıyım şu an.