Bugün özel istekle yazdığım bir albüm var sayfalarımızda. Bu albümü ne kadar çok sevdiğim, albümün ne kadar önemli olduğu düşünüldüğünde aslında net 10 yıl kadar önce bu sayfalarda yer alması gereken bir albümü masaya yatıracağız bugün.
Kimilerince “USBM’nin ilk başyapıtı” olarak kabul edilen “Dead as Dreams”, 1997 yılında kurulan WEAKLING’in 1999 yılında çıkardığı ilk ve tek albümü. Albümün hemen ardından dağılan grup, burada ortaya koyduğu black metalin hayvanlığından mütevellit kısa sürede kült statüsüne yükselmiş ve sonrasında da pek çok grup tarafından ilham kaynağı olarak gösterilmişti.
“Dead as Dreams”i böylesi özel kılan unsurlardan biri kesinlikle bu, yani WEAKLING’in kurulup bu albümü çıkarması ve ardından da dağılması. Elbette ki albümün içeriği iyi olmasaydı böylesi bir “hype” oluşmazdı ancak grubun ortadan kalkmış ve nihayetinde zirvede bırakmış olmasının da bu albümün efsaneleşme sürecine katkısı yadsınamaz.
Albümdeki müziğe baktığımızda WEAKLING’in enteresan şekilde hem Avrupa black metalinden beslendiğini hem de bir şekilde Avrupalı gruplar da dâhil pek çok grubu etkilediğini görüyoruz. “Dead as Dreams”i dinlerken aklınıza WOLVES IN THE THRONE ROOM da gelebilir, yer yer -mesela albüme adını veren şarkıda- EMPEROR’a bile kayabilirsiniz. Benim nazarımda, WEAKLING bu albümde depresif bir black metal yapmamış olsa da depresif black metal yapan kimi grupları etkilemiş olduğu kanısındayım. Şöyle bir düşündüğümde SHINING’de ve FORGOTTEN TOMB’da WEAKLING’in bu albümde yaptıklarına benzer irili ufaklı fikirlere rastlandığını düşünüyorum.
Albümle ilgili en önemli konulardan biri de henüz post devirlere geçmediğimiz, post-black metalden söz etmediğimiz zamanlarda WEAKLING’in günümüzde post sıfatını alan sayısız grubun yaptığı şeyi bundan 23 yıl önce yapmış olması. Post’tan kastım efektli clean gitarlar veya ALCEST’vari “-gaze”ler değil. WEAKLING burada bir şekilde gerek klavyeyle gerek tremolo rif kullanımlarıyla bugün rahatlıkla post-black metal denebilecek bir şeyi ta o zamandan yapıyor.
Bu teknik konuları bırakıp müziğin yansıttıklarına geldiğimizde, WEAKLING’in gerçekten de black metal tarihinde bu denli güçlü bir yoğunluğu barındıran sayılı albümlerden birini yaptığını görüyoruz. “Dead as Dreams”deki şarkılar öylesine derinlikli, katmanlı ve baskılayıcı ki dinlerken mütemadiyen bir mücadele içinde olduğunuzu, pek çok uyarıcıya aynı anda maruz bırakıldığınızı hissediyorsunuz. Bu durum albüme adını veren ve gerçek bir gövde gösterisi olan 21 dakikalık manyaklık başta olmak üzere bu 77 dakikalık dev albümü meydana getiren 5 şarkıda da görülüyor. Evet, 5 şarkı, 77 dakika ve her şarkı bir başkasının albümdeki favorisi olabilecek düzeyde iyi ve karakteristik özelliklerle dolu.
Bu karakteristik özelliklerin başında da kimi kaynaklarda kısmen doğaçlama olduğu söylenen vokaller geliyor. Dendiğine göre albümdeki sözler tam olarak yazılmamış ve vokalist John Gossard genel bir tema çerçevesinde o anda ne hissediyorsa ona göre söylemiş. Doğruluğunu araştırmadım, doğruysa da değilse de albümdeki vokal performansı vay arkadaş dedirtiyor.
WEAKLING black metal dünyasının kült gruplarından biri ve “Dead as Dreams” de kimilerine göre ABD’li bir black metal grubunun elinden çıkmış en iyi albüm. En iyidir değildir ayrı konu, ancak “Dead as Dreams”in son 25 yılda çıkan en iyi, en etkileyici black metal albümlerinden biri olduğu konusunda herhangi bir tartışma olduğunu sanmıyorum.
Kadro John Gossard: Vokal, gitar, sözler
Joshua M. Smith: Gitar
Sarah Weiner: Bas
Casey Ward: Klavye
Little Sunshine: Davul
Şarkılar 1. Cut Their Grain and Place Fire Therein
2. Dead as Dreams
3. This Entire Fucking Battlefield
4. No One Can Be Called as a Man While He'll Die
5. Desasters in the Sun
@Ahmet Saraçoğlu, peki ya kendisinin ablamin eski esi olmasi? ahah. Turkiye’ye gelememisti hic, yuz yuze gorusmedim o yuzden ama telefonla konusmustum birkac kere. 15-20 yil önce filan, diger grubu Saros daha yeni yeni ortamlara giriyordu.
@Ömer Kus, PA tarihinde okuduğum en acayip yorum. Ahmet abi 24 sene önce, bizde gündüzken gecenin olduğu bir ülkeden çıkan, ana akıma oldukça uzak bir grubun albümünün kritiğini yazıyor. Bu grubun 5 üyesinden birinin takma adını komik buluyor. Ve Ömer Kuş gelip diyor ki; “O benim ablamın eski eşi.”
Hahahhaaha.
90′lı yıllarda babamın bir arkadaşı eşiyle bizim eve geliyor. Televizyonda Tarkan çıkınca babam küfrediyor “bu oç.u da hiç sevmem” diye (şu anda seviyor o zaman gerkesiz agresif yapmış haha). Kadın bayağı bozuluyor. Kocası da diyor ki “sorma, ben de sevmem bu çocuğu ama bizim hanımın yeğeni oluyor” diyor. Kadın meğer Tarkan’ın özbeöz halasıymış.
@Raddor, ahahah o da baya ilginc bi tesadufmus. Baban asiri agresif bir yorum yapmis olsa da normalde o ortamda olanlar ya katilir ya da “ben seviyorum ya” filan der olay biter. Kimin aklina gelir orda adamin halasinin olacagi ahah.
Bu yıpratıcılıkta black metal yapan bir grubun davulcusunun takma adının Little Sunshine olmasına bayılıyorum.
12.01.2023
@Ahmet Saraçoğlu, peki ya kendisinin ablamin eski esi olmasi? ahah. Turkiye’ye gelememisti hic, yuz yuze gorusmedim o yuzden ama telefonla konusmustum birkac kere. 15-20 yil önce filan, diger grubu Saros daha yeni yeni ortamlara giriyordu.
12.01.2023
@Ömer Kus, AJSHDAJGDJHSDA hayatımda duyduğum en alakasız tesadüflerden biri. Gerçekten ASJGDFASDKJAS
“Weakling davulcusu Little Sunshine ablamın eski eşi.”
Ya cidden ahahaha
12.01.2023
@Ömer Kus, Naptin enişte dağıttın mi grubu? Ksnjahhdhabdsh
12.01.2023
@Ömer Kus, abi ciddi olamazsın haha
12.01.2023
@Ömer Kus, PA tarihinde okuduğum en acayip yorum. Ahmet abi 24 sene önce, bizde gündüzken gecenin olduğu bir ülkeden çıkan, ana akıma oldukça uzak bir grubun albümünün kritiğini yazıyor. Bu grubun 5 üyesinden birinin takma adını komik buluyor. Ve Ömer Kuş gelip diyor ki; “O benim ablamın eski eşi.”
Hahahhaaha.
90′lı yıllarda babamın bir arkadaşı eşiyle bizim eve geliyor. Televizyonda Tarkan çıkınca babam küfrediyor “bu oç.u da hiç sevmem” diye (şu anda seviyor o zaman gerkesiz agresif yapmış haha). Kadın bayağı bozuluyor. Kocası da diyor ki “sorma, ben de sevmem bu çocuğu ama bizim hanımın yeğeni oluyor” diyor. Kadın meğer Tarkan’ın özbeöz halasıymış.
Tesadüfler…
19.01.2023
@Raddor, ahahah o da baya ilginc bi tesadufmus. Baban asiri agresif bir yorum yapmis olsa da normalde o ortamda olanlar ya katilir ya da “ben seviyorum ya” filan der olay biter. Kimin aklina gelir orda adamin halasinin olacagi ahah.
Yarattığı atmosferden tut kapağına kadar her bir detayına ayrı ayrı hastayım. Eline sağlık Ahmet abi. Bir yorum da yazıyı okuduktan sonra yazarım
11.01.2023
@owlbos, Leviathan’in debutuyla beraber USBM adına 10/10 olarak gördüğüm 2 albümden biri.
USBM adına gercek bir ilham kaynağı. Yazıda adı geçen gruba ek olarak Krallice’nin Weakling’e çok şey borclu olduğunu belirtmek isterim
Yine aynı şekilde tek album yapıp sonrasında dağılmış olan black metal efsanelerinden denebilecek Vinterland -Welcome My Last Chapter da çok güzeldir.
12.01.2023
@Fogs Kiss, ooo aynen onu da yazayım bir ara. Bunca yıldır nasıl yazmamışım çok şaşkınım şu an.
12.01.2023
@Ahmet Saraçoğlu, çok süper olur valla yazarsan :)
Vufff kritiğe bak! Başlık iddialı gözükebilir ama albüm ve grup için mütevazi bile sayılır. Kesinlikle o dönemin ötesinde başyapıt.
Of.