Bu sene içinde çıkan ve ta çıktığı dönemde dinlemiş olmama rağmen incelemesini yazmayı unuttuğum albümlerden birinin gecikmiş yazısıyla birlikteyiz bugün.
Metal bağlamında Güney Amerika’daki en güçlü underground piyasaya sahip ülke olan Şili’den çıkan ROTTEN TOMB, demo ve EP’lerle geçen 6 yılın ardından ilk albümü “Visions of a Dismal Fate”i bu yılın Mart ayında çıkarmış ve underground ortamlarda epey bir ses getirmişti.
Şili’nin özellikle son 8-10 yıldır black metal, death metal, hatta thrash metalde bile farklı bir karanlık yansıttığı ve çok başarılı işler çıkardığı takip eden herkesin malumudur. Black metal yapıyorlarsa karanlığının, death metal yapıyorlarsa enteresanlığının, thrash metal yapıyorlarsa kodu mu oturtuculuğunun hakkını veriyorlar ve yeraltı ortamlarını takip eden pek çok kişi için “Şili’den çıktıysa iyidir” tarzı bir algı oluşturur vaziyetteler.
“Visions of a Dismal Fate”, sanki INCANTATION’ın veya PROFANATICA’nın doksanların başlarında çıkardığı bir albüm havası veren çok old-school bir kapağa sahip. Öylesine doksanların ilk yarısı hissiyatı var ki sanki PARADISE LOST’un, SAMAEL’in, THERION’un veya seksenlerin sonunda kurulup sonradan tarz değiştiren ve popülerleşen diğer bir grubun henüz sound’unu oturmadan önce çıkardığı death metal tarzındaki ilk albümü gibi bir his veriyor.
Sırf şu kapağa ve grup logosuna bakınca bile nasıl bir çamurla, ne miktarda pıhtılaşmış kanla karşılaşacağınızı az çok tahmin edebiliyorsunuz.
“Visions of a Dismal Fate”in INCANTATION’ı akıllara getiren tek unsuru kapağı değil elbet. Müzikal olarak da ROTTEN TOMB’un yoğun bir INCANTATION öykünmesi var. Bunu tabii ki de orta tempo sürüngensi rifler ve uğursuz pasajlarla yapıyorlar. Müziğin tamamı tatsızlık ve huzursuzluktan vücut buluyor ve pek çok detayıyla doksanlar havası barındırıyor. ROTTEN TOMB bunu yaparken hiç zorlanmıyor, görmediği bir dönemin taklidini yapıyor izlenimi vermiyor. Sanki ROTTEN TOMB 1989’da kurulan bir grup ve “Visions of a Dismal Fate” de 1992’de çıkan ve death metalin bu tarzına yön veren bir albümmüş gibi. Cidden death metalin özüne bu düzeyde sadakat içeren bir durum var.
Bu geçmişe aitlik havasından ve bu havanın sadece bir eskiye öykünmeyle sınırlı kalmamasından dolayı “Visions of a Dismal Fate“in gayet keyifli bir albüm olduğunu düşünüyorum. Bazen bazı albümler bir şekilde bu derinliği, yoğunluğu bir şekilde yakalıyorlar ve kapağından prodüksiyonuna her detayıyla benzerlerinden farklı bir yerde konumlanabiliyorlar. Logosuyla bile farklı bir karakter yakalayan ROTTEN TOMB bu ilk albümünde bunu başarıyor, leş bir death metal albümü olmaktan daha fazlasını sunuyor.
INCANTATION, GRAVE MIASMA, DISMA, FUNEBRARUM, AUTOPSY, DEAD CONGREGATION, FATHER BEFOULD ve türevlerini seviyorsanız mutlaka dinleyin. Old-school death metalde yılın en iyi işlerinden biri, üstelik bir de ilk albüm. Düşünün artık.
Kadro Deathbringer: Vokal, gitar
C.: Gitar, bas
Utukku: Bas
A. Prophaner: Davul
Şarkılar 1. Devourer of Life
2. Human Paradox
3. Forgotten Graveyard
4. Denial, Desolation, Resignation
5. Internal Fear
6. Emptiness
7. Near End
8. Pest Winds
Açar açmaz canım Slayer çekti, gidip Slayer gecesi yapayım.
Öküz gibi yeni albüm geldi, neden dinlemiyorsunuz?
https://open.spotify.com/album/6AV0MyMM8mt5K0KCGSCGiu?si=deeyJWJHRvagKphDP9nILg
20.07.2024
@P L A G U E, Erhan yazacak, umarım yakında.
20.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, Erhan’sa at sepete.
21.07.2024
@Ahmet Saraçoğlu, P L A G U E ‘nin dönüşü şerefine çalışmaları hızlandırdım.