Geçtiğimiz yıl çıkardığı ilk albümü “Poison Palinopsia” ile akılları alan ve son zamanların en dehşet verici kâbuslarından birine imza atan İngiliz grup QRIXKUOR, ne mutlu ki gizem ayağına 9723 yılda bir yeni materyal yayınlayan gruplardan değil. “Poison Palinopsia”nın sarsıntısını atlatamadan tek şarkıdan oluşan 24 dakikalık “Zoetrope” EP’sini yayınladılar ve şimdi biraz bu yıpratıcı, zahmetli deneyimden söz edeceğiz.
Zoetrope, durağan bir resmi deviniyormuş gibi, yani hareketliymiş gibi gösteren bir alet. Hareket hissi barındıran, mesela atların olduğu bir bir resmi silindir şeklindeki zoetropun içine koyuyorsunuz ve aleti çevirip yandaki deliklerden baktığınızda sanki atlar koşuyormuş gibi bir illüzyon oluşuyor.
Diğer yandan EP’deki tek şarkıya adını veren “Zoetrope (Psychospiritual Sparagmos)”daki “Sparagmos” da ta Antik Yunan’daki Dionysus kültüne, temelleri 6. yy’da Trakya’da atılan gizemli Orfizm inancına ve bununla bağlantılı Sparagmos ayinine dayanıyor. Bu ayinde kurban edilen hayvan ya da insan parçalara ayrılıyor ve ardından çiğ olarak yeniyor.
EP’nin kapağına baktığımda bu konuya ilişkin bir referans göremesem de QRIXKUOR’un beyni olan S. adlı kişi kim bilir neler düşündü, bu temayı nasıl bir metafizik, soyut, ruhani şeye bağladı. En azından kapak bana bu tarz bir yönelimi düşündürtüyor. Sonuçta dümdüz parçalanan insan da koyabilirlerdi ama yapmamışlar, alengirli işlere girmişler.
Bu tür sapkınlıklar elbette ki QRIXKUOR adı altında müzik yapan S. adlı sefil için gayet çekici konular. EP’yi dinleyecek olursanız bu “sparagmos” ayinini aklınıza getirin ve müziği o bağlamda dinleyin derim. Muhtemelen etkisi artacaktır.
QRIXKUOR’un geçen sene çıkan ilk albümün ardından S. dışındaki diğer iki üyesini şutladığını ve D. adlı bir davulcu aldığını görüyoruz. Yeni Zelandalı olması dışında bir bilgimizin olmadığı bu arkadaş muhtemelen Yeni Zelanda’nın birbirinden karanlık, kapkaranlık eciş bücüş gruplarından birinde ya da yedi sekizinde çalıyordur, şu an için bilmiyoruz. EP’ye baktığımızda gelen olarak “Poison Palinopsia”daki QRIXKUOR’un kaos dozunu düşürdüğünü, atmosfer tarafına abandığını, temponun fark edilir düzeyde düştüğünü ve psikolojik rahatsızlık tarafının arttığını görüyoruz. Şarkı 24 dakikayı aşan süresine rağmen kendi içinde fazla bölümlenmeler yaşamıyor, pek çok uzun şarkıda gördüğümüz türde farklı renkler sunmuyor. Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi net bir şey söyleyemem ama amaçlanan kâbus atmosferinin yaratıldığı ortada.
Albüm temposundan ve karambolünden daha rafine bir müzikal karakterin tercih edilmiş olmasını belki de işlenen temaya, yani bir ayinden yola çıkılmış olmasına bağlayabiliriz. Sürekli tekrarlanan ve trans hissi yaratan bölümler yok, lakin müziğin genelinde bir çözümlenememişlik ve çözümlenmekten imtina etme hissi var. Sürekli kendi içerisinde debelenip duran, bir türlü patlamayan, patlamaktan kaçınan bir şarkı “Zoetrope (Psychospiritual Sparagmos)”. Aralarda susan enstrümanlar ve yükselen kadın korosu, piyano, yaylılar dışında 24 dakika boyunca her an bir mücadeleye, boğuşmaya tanık oluyor müzikal anlamda.
Eğer geçen sene çıkan “Poison Palinopsia”yı çok seven 6-7 kişiden biriyseniz bu EP’ye de elbet bakmalısınız. Albüm kadar çarpar mı çok emin değilim ama bu grubun olayı -AKHLYS kadar olmasa da- kâbusvari bir müzik yapmak ve “Zoetrope”ta da bunu ziyadesiyle yapıyorlar.
Son yılların en iyi kapaklarından biri