BLIND GUARDIAN’ın eski albümlerindeki şarkıları yeniden icra ettiği veya master’layıp piyasaya sürdüğü bir toplamanın ismiymiş gibi duran “The Forgotten Realms” adlı ilk PROWL albümünden herkese merhaba.

Eğer BLIND GUARDIAN’la bir hukukunuz yoksa merak etmeyin; burada ne elflerden ne de yüzüklerden bahsediliyor.

PROWL 2015’te kurulan Kanadalı bir hardcore/thrash metal grubu.

Gayet çiğ bir sound’ları ve hardcore ile thrash metal birlikteliği dendiğinde akla ne geliyorsa tam olarak o şekilde bir müzikleri var.

Sekiz şarkı barındıran bu sadece 26 dakikalık çalışmada PROWL’un sahneyi nasıl yerle bir edebileceğini hissettiren türde bir müzik buluyoruz.

Sonuna kadar paçozluk, hırpanilik, acımasızlık ve akla gelebilecek her tür olumsuz duygu, adrenalin dolu bir ambalajda bizlere sunuluyor.

Haykıran vokaller ve düz ama etkili riflerle saldıran müzik, gayet güçlü duyulan bas ve davulla birleşerek son derece old-school bir dünyanın kapılarını açıyor.

“The Forgotten Realms”ı dinlerken aklınızda belirmesi grupların ilk ikisi net şekilde POWER TRIP ve SLAYER olacaktır.

Bunun ardından hardcore’un genele oranla daha sert tarafını yansıtan CRO-MAGS ve benzeri her tür grubu da hesaba katabilirsiniz.

Ama esas olay POWER TRIP’te. PROWL’un yolu, POWER TRIP ve benzerlerinin yolu.

Vokalistin ses rengi bana “hardcore söyleyen Tom Araya” izlenimi veriyor ve bu da nereden baksanız güzel bir şey. Böğürmektense Araya gibi bağırmayı tercih eden vokalist Maxime Vallieres, buna biraz da kırçıl katarak olayı hardcore tarafına çekmeyi başarıyor.

Genel olarak bakıldığında PROWL çok da tahlil yapma, detaylarında boğulma fırsatı olmayan, açıkçası epey düz bir müzik yapıyor. Ne var ki hardcore/thrash’in, crossover’ın anlamı da bu, yani dümdüz bir şekilde dinleyiciyi hırpalamak olduğundan PROWL’un bu ilk albümünde ortaya koyduğu gazı ve öfkeyi takdir etmek gerektiğini düşünüyorum. Çok bir beklentiniz yoksa ve sadece gaza ihtiyacınız varsa, “The Forgotten Realms”la terli bir yarım saat geçirmeniz gayet olası.

“The Forgotten Realms” umut vadeden bir ilk albüm ve yazıda da bahsettiğim gibi POWER TRIP ve muadillerini seviyorsanız, POWER TRIP’i özlediyseniz PROWL’a şans verebilirsiniz. Vermemeniz size bir şey kaybettirir mi, bence kaybettirmez. Ama 25 dakikada tüm derdini anlatan, gazını öfkesini üstüme boşaltan bir albüm bana iyi gelir derseniz açın dinleyin, şöyle bir deşarj olun, yolunuza devam edin.