Refah ülkesi rahatlığının battığı kurtlu gruplar köşemizin bugünkü konuğu, gerçekten de kurtlu bir grup olan DESTRÖYER 666. 1994’ten bu yana çirkinliklerini yayan grup black/thrash metalin son 25 yıldaki en bilinen isimlerinden biri olarak sahneleri, kulakları, zihinleri kirletmeyi sürdürüyor. Her ne kadar son 20 yılda sadece 3 albüm çıkarmış olsalar da konserlerin, festivallerin aranılan isimlerinden biri olarak gündemden düşmemeyi başarıyorlar.
Bu açıdan bakınca gerçekten de enteresan bir durumları var, zira bu kadar seyrek albüm çıkarıp adını bu kadar ortalarda tutmak her babayiğidin harcı değil. Adamlar nasıl oluyorsa sanki 2-3 yılda bir yeni bir şeyler yayınlıyormuşçasına adlarından söz ettiriyorlar, halbuki 2002’den bu yana sadece 2009, 2016 ve 2022’de yeni albüm yayınladılar.
Yepyeni albümleri “Never Surrender”a baktığımızdaysa DESTRÖYER 666’in neden bu kadar “her an ortalarda” hissettirdiğini rahatça anlayabiliyoruz aslında. Adamlar o kadar alışıldık, o kadar old-school tıynette bir müzik yapıyorlar ki dinlerken sürekli olarak aklımıza gelen çeşitli nostaljilerden ötürü sanki hep buralardaymış havasına kapılıyoruz. Ne var ki “Never Surrender”ı önceki DESTRÖYER 666 albümlerinden ayıran epey bir olay var.
Rezil kepaze insan K.K. Warslut önderliğinde alışıldık leşliğini bir kez daha sunacağını düşündüğüm DESTRÖYER 666 “Never Surrender”da beni pek de beklemediğim birtakım şeylerle karşıladı. Bunların başında alışıldık hırpaniliklerinden, paçozluklarından epey uzak duran ve resmen daha uslu takıldıkları şarkılar geliyor. “Yaşlılık emaresi” mi demeli, sakinleşme mi demeli emin değilim ama karşımızda gerçekten de DESTRÖYER 666’in en kolay dinlenen, en heavy metale yakın duran, en nakarat odaklı albümü var.
İlk birkaç şarkıda bunu biraz yadırgasam da şarkılar ilerledikçe DESTRÖYER 666’in yapmak istediği şey daha net şekilde belli olmaya başladı. Adamlar paçozluklarından biraz ödün vererek, vokaller başta olmak üzere melodiye yüklenerek son derece akılda kalıcı, şeker gibi bir black/thrash metal albümüne imza atmışlar. Bunu en başta söylemem daha iyi olacaktır, çünkü albümü başlattığınız andan itibaren bunu zaten açık şekilde görüyorsunuz. Albümde alışık olduğumuz şerefsiz DESTRÖYER 666’ten izler taşıyan “Rather Death” gibi yırtıcı şarkılar olsa da “Savage Rights”ta gördüğümüz gibi akılda kalıcılıktan kırılan gayet güzel sadeleşme şarkıları da var. Harika rifler, gayet iyi vokaller ve nihayetinde elimizde kalan mis gibi şarkılar.
DESTRÖYER 666 metalin bu şirret tarafını sevenlerin, çirkinliğe tapanların başucu gruplarından biri olduğu için bu “olgunlaşma” kimilerine mutlaka antipatik gelecektir. “DESTRÖYER 666 bitmiş” diye düşünenler olacaktır. Ne var ki ben adamların bu daha uysal yeni havasını da çok sevmiş durumdayım ve eski sertliklerinden ziyade old-school’un bu tarafını işliyor oluşlarının keyfini çıkarıyorum. Albümü dinlerken BATHORY’den HELLHAMMER’a kadar uzanan en primitif black metal unsurlarını da bulmak mümkün, neredeyse bir SUMERLANDS albümüne koysanız sırıtmayacak heavy metal rifleriyle coşmak da.
Leş müzik sevdalılarının bir şeyleri boklaması, bir şeylerden vazgeçmesi genelde kolay oluyor; bunun farkındayım. Lakin ben DESTRÖYER 666’in burada özel bir işe kalkıştığını ve alnının akıyla altından çıktığını düşünüyorum. Şarkıların her birindeki farklı karakter, aşırı old-school hava ve yarı ağır başlı yarı bilge köpeklik cidden çok farklı bir kimya oluşmasını sağlamış ve bence “Never Surrender”ı DESTRÖYER 666 külliyatının en farklı, en özel, en güzel parçalarından biri kılmış.
“Batavia’s Graveyard”daki pagan/Viking metal kıvamından tutun da “Grave Raiders”daki “Killers” dönemi IRON MAIDEN çiğliğine, “Pitch Black Night”taki epik havadan “Andraste”deki vahşete, albüm gerçekten de birbirinden renkli anlar barındırıyor ve yılın bitmesine az bir zaman kala beni en çok şaşırtan 2022 albümlerinden biri oluyor. Grubu daha önce hiç dinlemediyseniz ya da dinleyip de ısınamadıysanız “Never Surrender”a şans vermenizi ısrarla öneririm. Cidden çok keyifli, çok farklı karakterde bir albüm.
Kadro K.K. Warslut: Vokal, gitar
Felipe Plaza Kutzbach: Bas, vokal
Kev Desecrator: Davul
Şarkılar 1. Never Surrender
2. Andraste
3. Guillotine
4. Pitch Black Night
5. Mirror's Edge
6. Grave Raiders
7. Savage Rights
8. Rather Death
9. Batavia's Graveyard
90’ların sonunda Akmar’dan aldığım bir compilationla ( Blackend – Vol-2) keşfettiğim, o dönem 56k modemle napster senin audiogalaxy benim günlerce aramama rağmen, hiç bir parçasını bulamadığım grup.Yurt dışı kritiklerinde bile albümü bu şekilde ele alan hiç olmamış.Çok güzel bir yorum.
Unchain the Wolves 10 Phoenix Rising 9 sa Never Surrender 8 i kesinlikle hak ediyor.
90’ların sonunda Akmar’dan aldığım bir compilationla ( Blackend – Vol-2) keşfettiğim, o dönem 56k modemle napster senin audiogalaxy benim günlerce aramama rağmen, hiç bir parçasını bulamadığım grup.Yurt dışı kritiklerinde bile albümü bu şekilde ele alan hiç olmamış.Çok güzel bir yorum.
Unchain the Wolves 10 Phoenix Rising 9 sa Never Surrender 8 i kesinlikle hak ediyor.
10.12.2022
@Disbelief, sağ olasın.
Dehşet bir albüm yapmışlar. Yılın son bombalarından birini patlatmışlar, şahane. Kritik için teşekkürler Ahmet abi, gözümden kaçmıştı bu albüm.
Beklediğimden çok daha iyi bir albüm olmuş, beğendim.
Cayır cayır, köpek gibi heavy metal. Şu albümün sene sonu listelerine girmemesi de bizim ayıbımız olsun.
Dinlemelere doyamıyorum.
muhteşem albüm
ÇOK SİKİŞKEN Bİ ALBÜM BLACKRASH’N ROLL
Hüseyin bu, kesmesini iyi bilir.
Satanizm, motorsiklet, deri ceket, şerit mermili kemer, çivili bileklik, gotik kızlar, kokain, viski, bira, sigara, götten sikiş, tuvalette sakso, bar kavgası, ara sokakta duvara işeme, Judas Priest, Motörhead, Venom, Sodom.
@ismail vilehand, Ne güzel demiş şair. Anlayana…
15 aralık
BY THE LIGHT OF FIRE IN THE PITCH BLACK NIGHT I NEVER FELT SO WILD ALIVE… AMINA KOYAYIM…