ABD’nin patatesiyle meşhur eyaleti Idaho’dan bizleri selamlayan ve ahır anlamına gelen BARN adlı grubu konuk ediyoruz bugün. BARN, yakın zamanda bu sayfalarda incelediğimiz MISCREANCE’la birlikte bu yılın en net DEATH worship’ini sunan grup olarak karşımıza çıkan epey genç bir grup. Sadece kuruluş açısından genç demiyorum; grup fotoğrafına bakarsanız grup elemanlarının çocuktan hallice olduklarını görebilirsiniz. Bu açıdan bakıldığında ve icra ettikleri müzik düşünüldüğünde epey yetenekli gençler olduklarını görmek için müzik âlimi olmaya gerek olmadığı ortada.
BARN’ın teknik death metali iki kulvara ayrılıyor: DEATH’e fazla benzemeyen ve %110 DEATH gibi olan. “DEATH’e fazla benzemeyen” tarafında genelde staccato rifler veya atmosfer yaratma amaçlı pasajlar kullanarak ilerliyorlar. Bu bölümler de yine DEATH’e uyarlanabilecek karakterdeler ancak duyar duymaz DEATH dinlediğiniz hissi uyandırmıyorlar. “%110 DEATH gibi olan” tarafta ise tahmin edebileceğiniz üzere tam bir DEATH kimliği mevcut. Bu kimlik de “Human”ın daha ilerici tarafı ile “Individual Thought Patterns” arasında seyreden türde bir DEATH karakteri sunuyor.
BARN’ı DEATH’ten bağımsız düşünmek imkânsız olduğu için ilk andan bu durumu ortaya koydum ve belli ki grubun da bundan kaçmak, sıyrılmak gibi bir niyeti yok. Hatta gitarların armonik kullanıldığı yerlerde falan direkt DEATH gibi olmaya, Chuck’a saygı duruşunda bulunmaya çalışmışlar demek gayet de mümkün. “Induced Sadism” gibi kimi şarkılarda DEATH’ten tamamen koptukları; yer yer cazvari olaylara girdikleri gayet lezzetli anlar da var lakin eninde sonunda ya gitar armonileriyle ya riflerle bir şekilde DEATH’e bağlanmadan duramıyorlar.
Burada önemli olan taraf BARN’ın bu müziği yaparken eğlendiğini, çok keyif aldığını hissettirmesi. Pek çok şarkıda kendilerine özgü bir kimlik sunmuyor olsalar da hem yaptıkları şeyler hoş hem de yeteneklerini yansıtmayı başarıyorlar. Üstelik saygı duruşunda bulundukları kişi de Chuck Schuldiner. Dolayısıyla adamlar bir şekilde “DEATH worship” deyip geçilmenin ötesine geçmeyi başarıyorlar.
Diğer yandan, yaptıkları şeyin orijinal olmamasından dolayı hem hitap ettikleri kitle kısıtlanıyor hem de sunulan şeye yönelik övgünün çıkabileceği seviye belli bir noktaya ulaşabiliyor. Dahası, bu tarz bir albümü 67 dakika gibi uzun bir süreye yaymak ne kadar mantıklı, orası da tartışılabilir. Yine de “Habitat”ı dinlemesi özellikle DEATH seviyorsanız; CYNIC, ATHEIST gibi arkadaşlara meyilliyseniz gayet keyifli ve sanırım bu gençlerin amaçladığı şey de tam olarak bunu sağlamak.
Kaliteli DEATH worship’ten hoşlanıyorsanız karşınızda buna son derece uygun bir albüm var. Karar sizin.
rahmetlinin ölüm yıldönümünde güzel paylaşım.
13.12.2022
@deniz, 🖤
Bu ikinci albümleriymiş, tarihe not olsun bu çocuklar çok büyüyecek.