Bugün rotamızı Habsburg Hanedanı, Red Bull, Alpler, vals, şnitzel ve apfelstrudel’iyle meşhur Avusturya’ya çeviriyoruz. Avusturya SUMMONING, ABIGOR, PUNGENT STENCH, BELPHEGOR, DORNENREICH, MASTIC SCUM, EDENBRIDGE, WOODTEMPLE gibi eski gruplarıyla bilinen ve 2000 sonrasında bunların arasına black metalin farklı dallarından isimleri yazdırmayı başarmış bir ülke. Biz de bugün bu eski grupların en vurdulu kırdılılarından biri olan MASTIC SCUM’dan bahsedeceğiz.
Önceden Salzburg’un, sonradan da Viyana’nın haşin grubu MASTIC SCUM EP, split vb. çeşitli ıvır zıvırla geçirdiği 9 yılın ardından yeni albümü “Icon” ile yeniden karşımızda. Kökleri 30 yıl öncesine uzanan MASTIC SCUM, metalin ekstrem tarafının pek çok unsurunu buluşturan ve death metal odaklı müzik yapan bir grup. Buna yer yer daha brutal olaylar yer yer grindcore’a varan dellenmeler girerken, groove metal ve endüstriyel metal rüzgârları da zaman zaman kendilerine yer buluyorlar.
Açık konuşmam gerekirse 30 yıllık bir grubun sound’unu oturtma konusunda herhangi bir ilerleme kaydedememiş olmasından dolayı MASTIC SCUM müziğinin kimlere hitap edebileceği konusunda biraz kararsızım. Albümü dinlerken robotik bir DECAPITATED dinlediğinizi de hissedebilirsiniz, “brutal FEAR FACTORY” şeklinde özetlenebilecek bir şeyle karşı karşıya olduğunuzu da düşünebilirsiniz. Diğer yandan grubun vokalisti Maggo Wenzel’in GOREFEST’ten Jan Chris ile “Wolverine Blues” dönemi L-G Petrov arası gidip gelen vokalleri de size yine karakteristik bir grup dinliyormuş izlenimini yaşatmayabilir.
Aşağıda klibini görebileceğiniz “Slavebreed”de DYING FETUS, DYSCARNATE kıvamında bir şeyler sunan grup, size death metalin her tarafını sunuyor olmasıyla en yakın referans olarak akıllara ABORTED’ı, biraz da BENIGHTED’ı da getirebilir. Tüm bunlar, 2022 model MASTIC SCUM’ın biraz kimlik bunalımı yaşadığını gösteren ayrıntılar.
“Front Toward Enemy” gibi kuduz köpek gibi saldırdığı anlarda bize en iyi yüzünü gösteren MASTIC SCUM, kimi zaman da gayet lineer, monoton bir rifi çok bir bokmuş gibi tekrar tekrar çalabiliyor. Bu tür olaylar “Icon”ın özel bir albüm olmasının önüne geçen ve bir bütün hâlinde değerli görülmesini zorlaştıran durumlar.
Görüldüğü üzere “Icon” fazla da bir albenisi olmayan ancak belli noktalarda coşup coşturan orta karar bir albüm. Sayfadaki şarkıları dinleyin, belki de benden daha çok sever ve albüme de şans verirsiniz. Ben bundan sonra “Icon”ı açıp dinleyecek miyim, elbette ki dinlemeyeceğim ama siz yine de sayfadaki şarkılara bir bakın.
Sadece sert müzik dinlemek sizin için yeterliyse “Icon”a şans verin ancak karşımızda sıkıcı olmaktan pek de kurtulamayan bir albüm olduğunu hatırlatmak isterim. Piyasada o kadar iyi gruplar, o kadar iyi albümler var ki “Icon”ın bir karşılık bulması ve her kesimden övgü alması epey zor görünüyor.
Kritikte adı geçen tarzları duyunca ağzım sulandı. Kağıt üzerinde tam benlik bir müzik yapıyorlar gibi duruyor ama notu görünce biraz hevesim kaçtı ne yalan söyleyeyim. Yine de bir şans vereceğim.
Ben bu albümü beğendim ama kritik yazsam şöyle olurdu:
“MASTIC SCUM – Icon
Clean vokalsiz Fear Factory.
7/10″
Kritikte adı geçen tarzları duyunca ağzım sulandı. Kağıt üzerinde tam benlik bir müzik yapıyorlar gibi duruyor ama notu görünce biraz hevesim kaçtı ne yalan söyleyeyim. Yine de bir şans vereceğim.
Düşük puan verilen albümler görmek güzel. Teşekkürler. Keşke kritik daha uzun olsaydı.