“DEATHSPELL OMEGA worship” olayının çeşitli evreleri var. Birincisi İzlanda black metalinin ve kimi Fransız black metal gruplarının giriştiği; DEATHSPELL OMEGA’dan yoğun ilham alan ve o uyumsuz karanlığı yücelten black metali. Bu evrede grup DEATHSPELL OMEGA’yı çok sevdiğini belli eder ancak kendi sound’unu ya da coğrafyasının sound’unu da büyük oranda koruyarak daha ziyade bir etkilenme noktasında kalır. MISOTHEIST gibi, ARS MAGNA UMBRAE gibi.

İkinci evrede, “DEATHSPELL OMEGA olmasaydı biz de olmazdık” demeye yakın düzeyde bir DEATHSPELL OMEGA etkisi sunan; dinlerken neredeyse DEATHSPELL OMEGA’nın çeşitli albümlerinden izler dahi bulabileceğiniz gruplar yer alıyor. Bu gruplar DEATHSPELL OMEGA’ya çok şey borçlu olan ve sanki DEATHSPELL OMEGA dinleyip “tövbe estağfurullah bu ne lan böyle” diyerek kurulmuşa benzeyen topluluklar. HYPNOSINOSIS gibi, AVERSIO HUMANITATIS gibi.

Üçüncü ve son evrede ise bugüne dek duyduklarım arasından sanırım sadece IGNIS HAERETICUM var, ki onlar da resmen DEATHSPELL OMEGA tarafından yazılmamış DEATHSPELL OMEGA şarkıları yazıyorlar. Bazı şarkılarının bazı anları DEATHSPELL OMEGA’nın bazı şarkılarındaki kimi bölümlere kardeş kadar benziyor. Bir dinleyin, “worship band”liğin kitabı nasıl yazılır, görün.

Bugünkü konuğumuz olan Kanadalı GEVURAH, bu evrelerden birincisinde yer alıyorlar. Şarkılarını dinlerken kimi yerlerde DEATHSPELL OMEGA’dan tamamen bağımsız tatlar alırken yer yer de doğrudan bir DEATHSPELL OMEGA fikriyle karşılaşıyorsunuz.

GEVURAH’ı bence dinlenir ve üzerinde durulası yapan şey adamların -ki bu adamlar iki kişi- black metallerindeki tutkuyu karşı tarafa gayet güçlü şekilde geçirebiliyor oluşları. GEVURAH’ı dinlerken “Memento Homo…”da olduğu gibi “The Satanist” öncesi BEHEMOTH’vari şeyler de duyuyorsunuz, ΑΧΈΡΟΝΤΑΣ’a da AOSOTH’a da gidiyorsunuz. Gizemli bir havası olsa da kimlerden oluştuğu bilinen GEVURAH, logosunu Kabbalah inanışındaki hayat ağacının bölümlerinden biri olan ve “güç” anlamına gelen “Gevurah” kelimesinin İbranice yazılışı olan “גבורה” şeklinde kullanıyor. Kabbalah inancına göre “Gevurah”, Tanrının (Elohim’in) kötüleri cezalandırmasını ve genel olarak insanlığı yargılamasını ifade ediyor. Bugün de metal sayesinde araştırmamızı yaptık, genel kültüre doyduk çok şükür.

Tahmin edileceği gibi adını Cehennem’den alan “Gehinnom”, yeri geliyor “LV 16:22”da Tevrat’taki “Levililer 16:22”de yer alan “Keçi, İsrail halkının bütün suçlarını yüklenerek ıssız bir ülkeye taşıyacak. Adam keçiyi çöle salacak” ayeti üzerinden ilerliyor, yeri geliyor yukarıda sikimsonik bir klibi de bulunan “Blood-Soaked Katabasis”te SCHAMMASCH’ın da “Hearts of No Light” albümündeki “Katabasis” şarkısında ele aldığı “yer altına yolculuk” kavramından bahsediyor. Bunları yaparken de bir önceki albümü “Hallelujah!”da gördüğümüz DEATHSPELL OMEGA etkisini azaltıyor ve Fransız, İzlanda black metal karakterlerine yakın duran işlere giriyor. Yeri geliyor kederlere gark olup Polonya semalarında uçuyor yeri geliyor tremololar ve gerginlikler eşliğinde daha bir çıldırmayı seçiyor.

Albüm bittiğinde elinizde ne kaldığına gelince, esasında GEVURAH’nın akla kazınıp bir daha da çıkmayan, dinleyiciyi alıp götüren kudrette bir black metal yaptığını söylemek zor. Ne var ki adamlar takdir edilesi bir güç gösterisi yapmaktan da geri durmuyorlar ve çeşitli ilham kaynaklarından alınan besinlerle de kendi müziklerine can veriyorlar. “Gehinnom”u dinlemezseniz muazzam şeyler kaybedeceğinizi söyleyemem, ancak dinlerseniz epey güzel bir 46 dakika yaşayabilirsiniz. Black metal seviyor ve tek bir anlayışa saplanıp kalmayan grupları takdir ediyorsanız, GEVURAH sizi bir hayli memnun edecektir.