Grupların, özellikle de kariyerlerinin belirli bir noktasında normal rotalarından sapıp bir şeyler deneyen grupların sonradan kendi özlerini özleyip eski defterlerini açmalarına bayılıyorum. Bu sadece köklere dönüş muhabbetinden ibaret bir şey değil. Bazen gruplar köklerinden sapmadan da deneyler yapabilir ve sonradan “tamam güldük eğlendik, şimdi işimize bakalım” diyebilirler. Konsept bir albüm olan “Death Revenge” EXHUMED için böyle bir albümdü ve grubun daha ağır tempo, daha ezici tarafını gösteriyordu. Grup o albümde çekiçle, balyozla saldırmış ve kesici aletleri de yavaşça sokup kanırtmak amacıyla kullanmıştı.
Bir sonraki albüm “Horror”da EXHUMED’un alışık olduğumuz karakterine yaklaştığına tanık olsak da o albüm de fazlasıyla punk ve grindcore özellikleri taşıyordu ve grup sadece 26 dakikaya 15 şarkı sıkıştırarak nasıl bir müzik yaptığını daha şarkı listesine baktığınız anda belli ediyordu. Grubun klasikleşmiş ilk 3 albümünü, “All Guts, No Glory”yi ve bir CARCASS güzellemesi olan “Necrocracy”yi çok seven bir EXHUMED’cu olarak grubun bu karaktere dönmesini ve makul süreleri olan makul sayıda şarkıdan oluşan bir albümün yolunu gözlüyordum.
EXHUMED bağırsakları ortaya döken pislik rifler çalmalı, çirkin sololar atmalı, CARCASS’ın ilk 3 albümündeki rezillikleri günümüze taşımalı ve ortalığı kana bularken bir yandan da akıllara kazınan besteler yapmalıydı. Ne mutlu ki EXHUMED’un sıradaki albümünün bu tarzda bir şey olması gerektiğini düşünen tek kişi ben değilmişim. Grup elemanları da özbeöz, kana susamış EXHUMED’un özlendiğinin farkında olmalılar ki “To the Dead” ile ölüyü diriltecek güçte bir albüm yaparak gerçek EXHUMED sevenleri ihya etmeye karar vermişler.
Bunu yaparken de sadece köklere dönmekle kalmamış, bizzat köklerin kendisini günümüze getirmişler. Albümdeki besteleri yapmadan önce, daha önce grupta çalan dört elemanı da beste sürecine dâhil etmişler. Bu elemanlar grubun demolarında, ilk 3 albümünde ve “All Guts, No Glory”de çalan Matt Widener, Leon del Muerte, Mike Beams ve Bud Burke olarak karşımıza çıkıyorlar ve “To the Dead”in katıksız, saf bir EXHUMED albümü olmasında büyük rol oynuyorlar.
Bu gerçekten de ender rastlanan bir hareket ve belki de başka gruplara da örnek olabilecek bir girişim. Bu dört arkadaş arasından EXHUMED’la olan bağlarını 11 yıl önce koparan da var 27 yıl önce koparan da ve bunca yıl sonra gelip EXHUMED’un deathgrind harmanında çalmış olmaları cidden albüme değer katmış. “To the Dead”i dinlerken, bu bilgiden yani eski elemanların beste sürecine dâhil edilmesinden bihaber olsanız dahi grubun eski kafalarına yaklaşmayı amaçladığını hissedebiliyorsunuz. Hatta bırakın yaklaşmayı, albümde resmen “Slaughtercult”a, “Anatomy Is Destiny”ye veya “All Guts,No Glory”ye koysanız sırıtmayacak şarkılar var.
10 şarkı içeren “To the Dead”, 40 dakikalık süresiyle de grubun daha kapsamlı, oturaklı bir beste süreci geçirdiğini kanıtlıyor. Kısacık şarkılarla dolu “Horror”ın akılda kalıcılık konusunda yaşadığı sıkıntıların ardından geçtiğimiz yıl 11 dakikalık “Worming” EP’sini çıkaran grup, EP’ye adını veren şarkıyla yine “normal” şarkı sürelerine döneceğinin haberini vermişti. Ne mutlu ki “To the Dead”deki şarkılar da EXHUMED’un tüm özel hareketlerini, tüm cephanesini gözler önüne sermesini sağlayacak hareket alanını tanıyorlar ve grubun 10-11 yıllık bir dinleyicisi olarak bana “Necrocracy”den bu yana yaptıkları tartışmasız en iyi albümü çıkardıklarını düşündürtüyorlar.
Tüm bu vahşetin ortasında grubun tıpkı CARCASS’ın da “Heartwork”te yaptığı gibi olaya melodiyi dâhil etmesi, bununla da kalmayıp “No Headstone Unturned”de duyduğumuz gibi müthiş sololarla olaya renk katması, tam da gerçek EXHUMED’a has bir olay ve albümün “ne ara bitti ulan” dedirten havasının da mimarlarından biri. Albüm gerçekten de 40 dakikanın ne kadar kısa bir süre olduğunu gösterircesine dinamik, değişken, tokatlayıp giden bir yapıda.
2023’e de epey yaklaştığımızı düşünürsek, “To the Dead” son 10 yıldır EXHUMED’dan duyduğum uzak ara en iyi şey. Katliam gibi şarkılar, içlerinden kan boşanan açık yaralar gibi bir atmosfer ve katıksız, saf bir deathgrind. Şiddeti bizzat kendi kulaklarınızla duymak istiyorsanız bir saniye bile beklemeyin.
Kadro Matt Harvey: Vokal, gitar
Sebastian Phillips: Gitar
Ross Sewage: Vokal, bas
Mike Hamilton: Davul
Konuk:
Matt Widener: Besteler
Leon del Muerte: Besteler
Mike Beams: Besteler
Bud Burke: Besteler
Şarkılar 1. Putrescine and Cadaverine
2. Drained of Color
3. Carbonized
4. Rank and Defiled
5. Lurid, Shocking, and Vile
6. Undertaking the Overkilled
7. Necrotica
8. No Headstone Unturned
9. Defecated
10. Disgusted
“All Guts, No Glory”den beri yaptıkları en iyi albüm. Leon del Muerte’nin elinin değdiği çok belli, dinlerken insanın “GİTARRRR!!” diye bağırası geliyor.
Exhumed’un en sevdiğim yanı adamların gitarları bağlama çalar gibi çalması. Rif üstüne rif, solo üstüne solo. Tam bir gitar grubu. Leon del Muerte bu konuda en sevdiğim adamlardan biri. Onun dokunuşu net hissediliyor.
6. paragrafın ikinci cümlesinde ”Horror” yerine yanlışlıkla ”Terror” yazılmış olabilir mi?
Köklere dönüş olayı gerçekten hissediliyor. Yıllanmış bir albümü dinler gibi oluyorum şarkıların her birinde(olumlu anlamda). Kapağından da anlaşılacağı üzere gastral orgazm sunan ağızlar layık bir albüm.
İlk dinlememde prodüksiyondaki (bence) olmaması gereken çatlaklar sebebiyle dikkat verememiştim ama boruyu döşedikleri her hallerinden belliydi gene de. Şu an iyice sindirdim ve albüme listemde sağlam bir sandalye ayırdım.
“All Guts, No Glory”den beri yaptıkları en iyi albüm. Leon del Muerte’nin elinin değdiği çok belli, dinlerken insanın “GİTARRRR!!” diye bağırası geliyor.
En sevdiğim extreme gruplardan biri.
Çok fazla iyi albüm birikti bu sene. Yetişemiyorum.
Affedersiniz ama çok daşşaklı bir albüm.
Exhumed’un en sevdiğim yanı adamların gitarları bağlama çalar gibi çalması. Rif üstüne rif, solo üstüne solo. Tam bir gitar grubu. Leon del Muerte bu konuda en sevdiğim adamlardan biri. Onun dokunuşu net hissediliyor.
Aynen böyle çalıyor adamlar:
https://youtu.be/uOGKxWjnXLo
6. paragrafın ikinci cümlesinde ”Horror” yerine yanlışlıkla ”Terror” yazılmış olabilir mi?
Köklere dönüş olayı gerçekten hissediliyor. Yıllanmış bir albümü dinler gibi oluyorum şarkıların her birinde(olumlu anlamda). Kapağından da anlaşılacağı üzere gastral orgazm sunan ağızlar layık bir albüm.
24.10.2022
@OblomoV, sağ ol düzelttim.
Tam daha da albüm falan dinlemem bu sene derken Exhumed ters köşe yaptı beni.Kusursuz cayır cayır seks.
Yılın death metal albümü. Daha iyisi gelirse sürpriz olur.
Döşüyorlar.
İlk dinlememde prodüksiyondaki (bence) olmaması gereken çatlaklar sebebiyle dikkat verememiştim ama boruyu döşedikleri her hallerinden belliydi gene de. Şu an iyice sindirdim ve albüme listemde sağlam bir sandalye ayırdım.
Etli, götlü şeyleri sevenler, Carcass worshipper’lar ertelemesin. Exhumed sikmiş.