WORMROT’un “Voices” albümünün 2016 sonrası grindcore’u için sandığımızdan daha önemli olduğunu düşünüyorum. Şöyle bir düşününce, NASUM sonrası grindcore sahnesinde oluşan boşluk elbette ki dolmamış ve çeşitli grupların birtakım atılımlarıyla grindcore’un heyecanı diri tutulmaya çalışılmıştı.
NAPALM DEATH’in death metal tarafına ağırlık vermesiyle ROTTEN SOUND’lar, PHOBIA’lar, GADGET’lar bayrağı olabildiğince devralmış ancak tüm bu hengâme içinde en farklı, en vizyoner, en ufuk açıcı albüm Singapurlu üçlü WORMROT’tan gelmişti. Son 4-5 yıldır dinlediğim pek çok grindcore albümünde “Voices”taki müthiş fikirlerin benzerlerini görüyor, o albümden net şekilde etkilenen gruplara denk geliyorum.
Yazıya WORMROT diye başlamış olsam da CLOUD RAT tam olarak WORMROT’un yolundan giden bir grup değil. Müziklerinde belirgin bir AGORAPHOBIC NOSEBLEED, hatta yer yer MAGRUDERGRIND havası var ve vokalistin boğaz kanatan çığlık ve haykırışlarıyla birleşen kaotik gitar kullanımı sayesinde yer yer grindcore’dan noise’a doğru kaydığı anlar dahi oluyor.
Zaten CLOUD RAT genel olarak kendini sınırlamayan ve müziğin ekstrem tarafını besleyecek her şeye kapısını ardına kadar açan bir grup. Kimi şarkılarda black metal akorlarına yer verip ortalığı zehirlemekten de yeri gelince tempoyu düşürüp damardan girmekten de geri durmuyorlar. Bu olayları çok iyi dengeliyor oluşları müziğin dinamizm kazanmasını ve iniş çıkışlar sayesinde sürükleyiciliğinin artmasını sağlıyor.
“Threshold” özelinde konuşursak, yarım saatlik bir dayak olarak niteleyebileceğimiz albümde grup son derece değişken bir bestecilik sunuyor. Yırtıcı grindcore rifleri, yukarıda da dediğim gibi black metalden doom metale uzanan çok geniş bir perspektifte lezzetlendiriliyor ve böylece albümü dinleme isteğiniz canlı tutuluyor. Bazen bir grindcore albümü dinliyorsunuz ve gayet de beğeniyorsunuz, ancak albüm tek boyutlu olduğundan zamanla sönümleniyor ve nadir şekilde aklınıza gelmeye başlıyor. Bazen de bir albüm dinliyorsunuz ve adamların 2-3 dakika içine sıkıştırdıkları kompakt delirmelerle, sıkıştırılmış öfke patlamalarıyla, hap şeklinde sunulan psikopatlıklarla neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz.
İşte bu albümler dinleyiciye adrenalin salgılatan, onu diri tutan, gevşemesine müsaade etmeyen albümler oluyor ve o fikir bolluğu içerisinde kendinizi “ben bunu daha uzun süre dinlerim” diye düşünürken buluyorsunuz. CLOUD RAT böyle bir grup. Yazdığı müzik konusunda zevk sahibi elemanlardan oluşan zeki bir grup. “Threshold” da böyle bir albüm. İçerdiği şarkılar konusunda kendini sınırlamayan, her bir şarkıya farklı karakterler katmak için çabalayan ve bunu da son derece iyi yapan bir albüm.
Grindcore özelinde aklımızı kaçırmadığımız bir yıl olan 2022’nin bence tartışmasız en iyi albümlerinden biri olan “Threshold”u türü seven herkese sabaha kadar öneririm. Hatta telkinlerde bulunarak, “cidden çok iyi bak, valla çok iyi” şeklinde de değil, albümü önüne, yere atıp “al dinle amk” diyerek öneririm. WORMROT’un “Hiss”ini falan yetersiz bulduysanız, bu yıl grindcore adına umduğunuzu bulamadıysanız, harbiden de durduğunuz hata. Dinleyin, dellenin.
Bu grubun dikkatini çekmiş olduğunu görmek güzel. Ellerine sağlık abi.
Bana grindcore soslu ITHACA gibi geldi ve bu durumdan oldukça memnunum.