BLIND GUARDIAN yeni albümü “The God Machine“i 2 Eylül’de çıkardı.
Detaylar şöyle.
01. Deliver Us From Evil 02. Damnation 03. Secrets Of The American Gods 04. Violent Shadows 05. Life Beyond The Spheres 06. Architects Of Doom 07. Let It Be No More 08. Blood Of The Elves 09. Destiny
“Life Beyond the Spheres” klibi yayınlandı.
“Architects of Doom”un klibi yayında.
“Violent Shadows” yayınlandı.
“Blood of the Elves” klibiyle birlikte yayınlandı.
“Secrets of the American Gods” şöyle.
İlk single “Deliver Us From Evil” da şöyle.
Covid-19 döneminde Wacken festivalinin sanal versiyonu için sahne alan BLIND GUARDIAN’ın performansından 3 şarkılık bir video yayınlandı. Bu 3 şarkı içerisinde, albümde yer alan “Violent Shadows” da ilk kez görücüye çıkmıştı.
Hansi Kürsch geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada yeni BLIND GUARDIAN albümünün “çok agresif” ve “çok karanlık” olacağını ifade etmişti.
“Çok çok uzun zamandır yaptığımız en ateşli, en yoğun albüm. Her anlamda bir roller-coaster’a binmek gibi ve dinleyiciyi sarsacak, harekete geçirecek pek çok şey barındırıyor. İnsanların yorumlarını çok merak ediyorum. Bence çok, çok güçlü bir albüm ve pek çok kişiyi şaşırtacağına eminim. Çok agresif, çok karanlık, çok öfkeli bir albüm. Son derece akılda kalıcı ve pozitif hislerle dolu, ancak bir yandan da çok çiğ bir enerjiyle karşılaşacağınızı söyleyebilirim.“
Yorum alanı
“BLIND GUARDIAN yeni klibini sundu” yazısına 32 yorum var
Şarkı çok güzel olmuş, en eski albümlerde -bilhassa tales from the twilight world’de filan- olsa sırıtmaz. Epey eski usül bir şarkı yapmışlar valla, speed thrash karışık çok dinamik bir BG parçası olmuş.
Ayrıca Hansi’nin sesi geri gelmiş resmen. Gerek harsh kısımlar gerek yüksek oktavlar 90′ları aratmıyor. Aşağı yukarı son 10 yıldır böyle bir canlı performans duymuyordum adamdan.
Ben bu adamlara güveniyorum, alman boş yapmaz. Keza geçen sene yayınlanan şarkı violent shadows da epey iyi ve umut vericiydi. Pek beğenilmeyen son albüm için “değişik, progresif ve girift yapıda parçalar olacak” gibi şeyler demişlerdi, o da doğru çıktı.
Bence klasik işleri kadar olmasa da en azından 2002-2010 dönemini de seven benim gibileri hayal kırıklığına uğratmayacak bir iş çıkacak. Hatta violent shadows’tan yola çıkarak a twist in the myth ve a night at the opera harmanı bir şey gelebilir.
Ne yapılacaksa agresif gibi, karanlık gibi değil gerçekten yapılsın artık. Violent şarkısında gerçekten epik ruh var, böyle dolu dizgin çıkın yola zaten özlediğimiz destanı yazarsınız, allayıp pullamaya gerek yok.
Grubu dinlemiyorum da böylesine bir açıklamayı, bu kadar devasa bir grup da yapıyorsa işimiz yaş. Testament de gelmiş geçmiş en sert albümümüz demişti ve üzerine bir güzel de sıçmıştı. 40 yıllık grupların yaptığı çocukça açıklamalara bak. Hayır PR’a ihtiyacınız yok ki. Paraya pula, şöhrete doymuşsunuz bu nedir yani. Bu furyayı 700 rif açıklamasıyla Metallica yaydı sanırım.
@arple, Secret of the American God’ın ikinci yarısıyla hala aynı fikirdeyim. Normalde pek bg dinlemesem de bu şarkı baya olmuş yani albümden beklentim yüksek
Bu grubu anlamaya icine girmeyi cok denedim ne kadar dinlrsem dinkeyeyim sevemedim. Dedim belki bunda beni icine ceker yok arkadas bana gore degil anlasilan.
@Anselmo,
Power metal’i ucundan kıyısından olsa da dinleyen ve fantastik edebiyat(özellikle orta dünya üzerine) ilgisi olan bir insanın Blind Guardian sevmemesi çok düşük bir ihtimal.Ancak bu iki olay ile de hiç bir alakan yoksa sevmemen doğal.Henüz dinlemediysen “Nightfall in Middle Earth” albümünü bir dene.Grubun magnum opusu o çünkü.
Not:Tabi şarkıların ilham aldığı hikayeleri okumuş ya da araştırmış olursan aldığın keyif katlanır.
Türkiye’de ya da özellikle bu mecrada BG seveni pek kaldı mı emin değilim, 90’lar sonu 2000’ler başı ortamın mikro kuşağında sönümlendi gitti sanki ama ben şarkılara acayip heyecanlandım. Özellikle bu son single’ı çok beğendim Hansi’nin vokal gücü resmen eskiye dönmüş. Sound da özellikle gitarların ön planda olması nedeniyle çok hoşuma gidiyor -zaten sırf bu orijinallikleri yüzünden BG sevdiğim ve dinlediğim yegane power metal grubu.
BG bana tıpkı soilwork ve metallica gibi eski güzel günleri hatırlattığından hiç sıkılmadan dinleyeceğim üç beş gruptan biri. Kötü anım/dönemim yok. Son yıllarda başka türlerden bir sürü harika albüm de çıktı ama son yıllar malum. Bir albümü beğenmemle o dönemki genel ruh hali arasında gereğinden fazla bir bağ kurduğumdan bazı yeni işleri çok sevsem de dinlemeye elim pek gitmiyor, bendeki de böyle bir ruh hastalığı.:) Yayınlanan tüm şarkılar çok iyi, keşke bahar aylarında çıksa bu albüm.
Kapak hoşuma gitti. Şimdiye kadarki tüm BG kapaklarından farklı. Ayrıca aynı albümde hem Amerikan tanrılarından hem de Elflerden bahsediyor olmaları enteresan. Ya geniş bir konsepti var ya da tüm şarkılar bağımsız.
@Cryosleep, Ayrıca kapaktaki figürün elindeki mızrak Longinus’un Mızrağı, yani İsa çarmıha gerilmişken öldürücü darbeyi aldığı mızrak. Albüm ismi de yine animedeki Evangelion denen mechalara gönderme. Ben şahsen çok heyecanlandım sırf bu detaylardan.
@Cryosleep, Neon Genesis Evangelion dünyada üretilmiş en güzel birkaç şeyden biri olabilir. Bilhassa hayat, insanlık, toplum, din ve varoluş gibi meselelerle uğraşmayı seven arkadaşlar bu seriyi kaçırmasınlar.
@Cryosleep, Anime ilgimi çekti. Tanıtım için teşekkürler. Tam da insanlığın yok oluşunu isteyen sapkın tarikatlarla ilgili kitaplar okurken bu anime iyi gelecek. Konuyla alakasız ama Ghost in the Shell ne filmdi be. O seviyede bir bilim kurgu bulmak zor.
@Cryosleep, izleyicinin üzerine çok fazla şey fırlatsa da çoğunun altını dolduramıyor bence. NGE’ye sıklıkla yöneltilen “pretentious” eleştirisine yine de tam olarak katılmam; fikir yok değil, fikirler orada, sadece dizi onları bir türlü doğru düzgün işleyemiyor. Bazen acaba Hideaki Anno konsepti genel hatlarıyla belirleyip senaryoyu yazma işini başkasına devretseydi daha mı iyi olurdu diye düşünüyorum.
@şeyh hulud, animeyi izlemedim ama bu tarz yorumları çok beğeniyorum. Böyle yorumlayabilen insanlarla her türlü dizi/film’i konuşasım gelir. Bir de hiçbir zaman kritikleyebilen bir insan olmadığımdan kıskanıyorum da sanırım.
@Yiğit, ben de yazarak (aslında konuşarak da) kendini çok iyi ifade edebilen biri değilimdir. Öyle olsam yukarıda “pretentious” yazarak kolaya kaçmak yerine Türkçe bir şeyler yazardım :)
@şeyh hulud, “çoğunun altını dolduramıyor” fikrine bir noktada saygı duyabilirim ama “pretentious” çok yersiz bir eleştiri olur abi.
Bir de belirli yönleriyle çok kişisel gibi gözükmesine rağmen, sonucu çıkartmanın izleyiciye kaldığı bir proje bu bana göre. Bu anlamda, bu diziyi beğenmek ya da yetersiz bulmak, izleyen kişinin izlediği dönemde içinde bulunduğu mod ve genel perspektifiyle vs. çok yakından ilişkili bence.
Ayrıca buna pretentious diyen kişinin bana göre NGE’nin ele aldığı kafalarda çok daha iyi şekilde kotarılmış bir projeyi örnek gösterip, onunla karşılaştırma yapması gerekir. Ben bugüne kadar öyle bir şey izlemedim. İzleyen varsa söylesin onu da izleyeyim.
@lammoth, genelde NGE’yi seven çok seviyor, sevmeyen de nefret ediyor, ikisinin arasında pek yorum görmüyorum. Bence burada izleyicinin NGE’nin hikayeyi anlatım tarzına ne kadar ısınabildiği en belirleyici etken ve herkesin ilgisini çekmemesini anlayabiliyorum. Prodüksiyonda yaşanan sıkıntılar ve dönemin anime sektörünün beklentilerini karşılama zorunluluğu nedeniyle Hideaki Anno kafasındaki konsepti muhtemelen bir yere kadar yansıtabilmeyi başardı.
Benzer işler arasında en sevdiğim anime Satoshi Kon’un televizyon için yaptığı Paraonia Agent serisidir. Satoshi Kon’un çeşitli sebeplerden film olarak hayata geçiremediği fikirlerini bir araya getirerek tasarladığı bir proje. Escapism, toplumsal histeri gibi konuları farklı bir yönden ele alır.
@şeyh hulud, “genelde NGE’yi seven çok seviyor, sevmeyen de nefret ediyor, ikisinin arasında pek yorum görmüyorum. Bence burada izleyicinin NGE’nin hikayeyi anlatım tarzına ne kadar ısınabildiği en belirleyici etken ve herkesin ilgisini çekmemesini anlayabiliyorum.”
Görüşlerine sonuna kadar katılıyorum. Satoshi Kon’u en yakın zamanda izlemeye çalışacağım. Şimdiden ilgimi çekti, sağ olasın.
@lammoth, eğer izlemediysen önce Satoshi Kon’un filmlerine Perfect Blue, Millennium Actress ve Paprika sırasıyla bakmak Paranoia Agent’ın daha iyi anlaşılması açısından faydalı olabilir. Çünkü aslında Kon’un yönettiği işler temelde hep aynı nokta üzerine kurulu: insanın gerçeklikle, özellikle kurgu eserler yoluyla, kurduğu ilişki. Kon bence anime endüstrisinin çıkardığı en özgün yönetmendi, maalesef çok genç yaşta öldü.
Yayınlanan 4 şarkı da çok çok iyi. Tüm özlediğim elementler geri dönmüş. Hansi bence Hetfield’ın 2000’ler başındaki sesindeki bozulmadan sonraki 2008’deki geri dönüşüne benzer bir düzelme yaşıyor. Son yıllardaki konserlerde ve son albümde bence yetersizdi.
Özellikle violent shadows ve secret of the american gods muhteşem olmuş. SotAG’da 1:30’lardan başlayarak nakaratlara doğru yürüyen vokallere dikkat edin, tüm gücüyle eski Hansi. Gitarların da baskın olması ayrıca muazzam. Albümün neredeyse yarısı yayınlandı, hepsi iyi ve bence tamamı da iyi olacak.
Hansi Kürsch’ün bir konuda haklı olduğunu düşünüyorum: Bence de en sert, en agresif, en hareketli Blind Guardian albümü. Yine de beyond the red mirror gibi (bence) kendi senesinin en iyi albümlerinden birini aşabilmiş mi? Hayır. Çok daha dinleyiciyi ayakta tutan bir albümdü besteleriyle beraber. Yine de dinlemek isteyen ve power metal’den zevk alanlar için güzel bir yaklaşık 1 saat diyebilirim.
Lütfen eskiye dönüş olsun bıktım orkestral zımbırtılardan artık ;((
Şarkı çok güzel olmuş, en eski albümlerde -bilhassa tales from the twilight world’de filan- olsa sırıtmaz. Epey eski usül bir şarkı yapmışlar valla, speed thrash karışık çok dinamik bir BG parçası olmuş.
Ayrıca Hansi’nin sesi geri gelmiş resmen. Gerek harsh kısımlar gerek yüksek oktavlar 90′ları aratmıyor. Aşağı yukarı son 10 yıldır böyle bir canlı performans duymuyordum adamdan.
Ben bu adamlara güveniyorum, alman boş yapmaz. Keza geçen sene yayınlanan şarkı violent shadows da epey iyi ve umut vericiydi. Pek beğenilmeyen son albüm için “değişik, progresif ve girift yapıda parçalar olacak” gibi şeyler demişlerdi, o da doğru çıktı.
Bence klasik işleri kadar olmasa da en azından 2002-2010 dönemini de seven benim gibileri hayal kırıklığına uğratmayacak bir iş çıkacak. Hatta violent shadows’tan yola çıkarak a twist in the myth ve a night at the opera harmanı bir şey gelebilir.
Ne yapılacaksa agresif gibi, karanlık gibi değil gerçekten yapılsın artık. Violent şarkısında gerçekten epik ruh var, böyle dolu dizgin çıkın yola zaten özlediğimiz destanı yazarsınız, allayıp pullamaya gerek yok.
Grubu dinlemiyorum da böylesine bir açıklamayı, bu kadar devasa bir grup da yapıyorsa işimiz yaş. Testament de gelmiş geçmiş en sert albümümüz demişti ve üzerine bir güzel de sıçmıştı. 40 yıllık grupların yaptığı çocukça açıklamalara bak. Hayır PR’a ihtiyacınız yok ki. Paraya pula, şöhrete doymuşsunuz bu nedir yani. Bu furyayı 700 rif açıklamasıyla Metallica yaydı sanırım.
Güzel bir albüm üstüne de İstanbul konseri ne de güzel olur.
Sevdim şimdilik. Eskiye dönüşün kokusu var.
Çok sağlam şarkı. Bugün çıkan şarkılardan dinlediklerim hiç üzmedi.
Bu single’ın son bir dakikasına aşık oldum. Looptan çıkamıyorum
29.06.2022
@arple, Secret of the American God’ın ikinci yarısıyla hala aynı fikirdeyim. Normalde pek bg dinlemesem de bu şarkı baya olmuş yani albümden beklentim yüksek
Bu grubu anlamaya icine girmeyi cok denedim ne kadar dinlrsem dinkeyeyim sevemedim. Dedim belki bunda beni icine ceker yok arkadas bana gore degil anlasilan.
26.03.2022
@Anselmo,
Power metal’i ucundan kıyısından olsa da dinleyen ve fantastik edebiyat(özellikle orta dünya üzerine) ilgisi olan bir insanın Blind Guardian sevmemesi çok düşük bir ihtimal.Ancak bu iki olay ile de hiç bir alakan yoksa sevmemen doğal.Henüz dinlemediysen “Nightfall in Middle Earth” albümünü bir dene.Grubun magnum opusu o çünkü.
Not:Tabi şarkıların ilham aldığı hikayeleri okumuş ya da araştırmış olursan aldığın keyif katlanır.
Türkiye’de ya da özellikle bu mecrada BG seveni pek kaldı mı emin değilim, 90’lar sonu 2000’ler başı ortamın mikro kuşağında sönümlendi gitti sanki ama ben şarkılara acayip heyecanlandım. Özellikle bu son single’ı çok beğendim Hansi’nin vokal gücü resmen eskiye dönmüş. Sound da özellikle gitarların ön planda olması nedeniyle çok hoşuma gidiyor -zaten sırf bu orijinallikleri yüzünden BG sevdiğim ve dinlediğim yegane power metal grubu.
BG bana tıpkı soilwork ve metallica gibi eski güzel günleri hatırlattığından hiç sıkılmadan dinleyeceğim üç beş gruptan biri. Kötü anım/dönemim yok. Son yıllarda başka türlerden bir sürü harika albüm de çıktı ama son yıllar malum. Bir albümü beğenmemle o dönemki genel ruh hali arasında gereğinden fazla bir bağ kurduğumdan bazı yeni işleri çok sevsem de dinlemeye elim pek gitmiyor, bendeki de böyle bir ruh hastalığı.:) Yayınlanan tüm şarkılar çok iyi, keşke bahar aylarında çıksa bu albüm.
ALLAH MAKINESI
Kapak hoşuma gitti. Şimdiye kadarki tüm BG kapaklarından farklı. Ayrıca aynı albümde hem Amerikan tanrılarından hem de Elflerden bahsediyor olmaları enteresan. Ya geniş bir konsepti var ya da tüm şarkılar bağımsız.
17.05.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Kapak dümdüz Neon Genesis Evangelion’dan esinlenme, çok iyi bir psikoloji ve dini felsefe animesidir.
17.05.2022
@Cryosleep, Ayrıca kapaktaki figürün elindeki mızrak Longinus’un Mızrağı, yani İsa çarmıha gerilmişken öldürücü darbeyi aldığı mızrak. Albüm ismi de yine animedeki Evangelion denen mechalara gönderme. Ben şahsen çok heyecanlandım sırf bu detaylardan.
17.05.2022
@Cryosleep, Neon Genesis Evangelion dünyada üretilmiş en güzel birkaç şeyden biri olabilir. Bilhassa hayat, insanlık, toplum, din ve varoluş gibi meselelerle uğraşmayı seven arkadaşlar bu seriyi kaçırmasınlar.
17.05.2022
@Cryosleep, Anime ilgimi çekti. Tanıtım için teşekkürler. Tam da insanlığın yok oluşunu isteyen sapkın tarikatlarla ilgili kitaplar okurken bu anime iyi gelecek. Konuyla alakasız ama Ghost in the Shell ne filmdi be. O seviyede bir bilim kurgu bulmak zor.
22.05.2022
@Cryosleep, izleyicinin üzerine çok fazla şey fırlatsa da çoğunun altını dolduramıyor bence. NGE’ye sıklıkla yöneltilen “pretentious” eleştirisine yine de tam olarak katılmam; fikir yok değil, fikirler orada, sadece dizi onları bir türlü doğru düzgün işleyemiyor. Bazen acaba Hideaki Anno konsepti genel hatlarıyla belirleyip senaryoyu yazma işini başkasına devretseydi daha mı iyi olurdu diye düşünüyorum.
23.05.2022
@şeyh hulud, animeyi izlemedim ama bu tarz yorumları çok beğeniyorum. Böyle yorumlayabilen insanlarla her türlü dizi/film’i konuşasım gelir. Bir de hiçbir zaman kritikleyebilen bir insan olmadığımdan kıskanıyorum da sanırım.
23.05.2022
@Yiğit, ben de yazarak (aslında konuşarak da) kendini çok iyi ifade edebilen biri değilimdir. Öyle olsam yukarıda “pretentious” yazarak kolaya kaçmak yerine Türkçe bir şeyler yazardım :)
28.05.2022
@şeyh hulud, “çoğunun altını dolduramıyor” fikrine bir noktada saygı duyabilirim ama “pretentious” çok yersiz bir eleştiri olur abi.
Bir de belirli yönleriyle çok kişisel gibi gözükmesine rağmen, sonucu çıkartmanın izleyiciye kaldığı bir proje bu bana göre. Bu anlamda, bu diziyi beğenmek ya da yetersiz bulmak, izleyen kişinin izlediği dönemde içinde bulunduğu mod ve genel perspektifiyle vs. çok yakından ilişkili bence.
Ayrıca buna pretentious diyen kişinin bana göre NGE’nin ele aldığı kafalarda çok daha iyi şekilde kotarılmış bir projeyi örnek gösterip, onunla karşılaştırma yapması gerekir. Ben bugüne kadar öyle bir şey izlemedim. İzleyen varsa söylesin onu da izleyeyim.
29.05.2022
@lammoth, genelde NGE’yi seven çok seviyor, sevmeyen de nefret ediyor, ikisinin arasında pek yorum görmüyorum. Bence burada izleyicinin NGE’nin hikayeyi anlatım tarzına ne kadar ısınabildiği en belirleyici etken ve herkesin ilgisini çekmemesini anlayabiliyorum. Prodüksiyonda yaşanan sıkıntılar ve dönemin anime sektörünün beklentilerini karşılama zorunluluğu nedeniyle Hideaki Anno kafasındaki konsepti muhtemelen bir yere kadar yansıtabilmeyi başardı.
Benzer işler arasında en sevdiğim anime Satoshi Kon’un televizyon için yaptığı Paraonia Agent serisidir. Satoshi Kon’un çeşitli sebeplerden film olarak hayata geçiremediği fikirlerini bir araya getirerek tasarladığı bir proje. Escapism, toplumsal histeri gibi konuları farklı bir yönden ele alır.
29.05.2022
@şeyh hulud, “genelde NGE’yi seven çok seviyor, sevmeyen de nefret ediyor, ikisinin arasında pek yorum görmüyorum. Bence burada izleyicinin NGE’nin hikayeyi anlatım tarzına ne kadar ısınabildiği en belirleyici etken ve herkesin ilgisini çekmemesini anlayabiliyorum.”
Görüşlerine sonuna kadar katılıyorum. Satoshi Kon’u en yakın zamanda izlemeye çalışacağım. Şimdiden ilgimi çekti, sağ olasın.
29.05.2022
@lammoth, hehehe “Paranoia Agent” yerine yanlışlıkla “Satoshi Kon” yazmışım
29.05.2022
@lammoth, eğer izlemediysen önce Satoshi Kon’un filmlerine Perfect Blue, Millennium Actress ve Paprika sırasıyla bakmak Paranoia Agent’ın daha iyi anlaşılması açısından faydalı olabilir. Çünkü aslında Kon’un yönettiği işler temelde hep aynı nokta üzerine kurulu: insanın gerçeklikle, özellikle kurgu eserler yoluyla, kurduğu ilişki. Kon bence anime endüstrisinin çıkardığı en özgün yönetmendi, maalesef çok genç yaşta öldü.
30.05.2022
@şeyh hulud, Satoshi Kon – Editing Space & Time
https://youtu.be/oz49vQwSoTE
Yayınlanan 4 şarkı da çok çok iyi. Tüm özlediğim elementler geri dönmüş. Hansi bence Hetfield’ın 2000’ler başındaki sesindeki bozulmadan sonraki 2008’deki geri dönüşüne benzer bir düzelme yaşıyor. Son yıllardaki konserlerde ve son albümde bence yetersizdi.
Özellikle violent shadows ve secret of the american gods muhteşem olmuş. SotAG’da 1:30’lardan başlayarak nakaratlara doğru yürüyen vokallere dikkat edin, tüm gücüyle eski Hansi. Gitarların da baskın olması ayrıca muazzam. Albümün neredeyse yarısı yayınlandı, hepsi iyi ve bence tamamı da iyi olacak.
Hansi Kürsch’ün bir konuda haklı olduğunu düşünüyorum: Bence de en sert, en agresif, en hareketli Blind Guardian albümü. Yine de beyond the red mirror gibi (bence) kendi senesinin en iyi albümlerinden birini aşabilmiş mi? Hayır. Çok daha dinleyiciyi ayakta tutan bir albümdü besteleriyle beraber. Yine de dinlemek isteyen ve power metal’den zevk alanlar için güzel bir yaklaşık 1 saat diyebilirim.
Aşırı mutluyum. Müthiş bir albüm. Doksanların prime Blind Guardian’ı 2022′ye ancak bu kadar iyi taşınabilirdi.
Ulan şu adamın vokalini daha başka projelerde dinleyebilsek keşke.