Çoktan yazdığımı ve yayınlamayı unuttuğumu sandığım bir albümün incelemesiyle birlikteyiz bugün. Bizleri MASTODON’un memleketi Atlanta’dan selamlayan TÓMARÚM, 2017’de kurulan ve ilk albümü “Ash in Realms of Stone Icons”ı geçtiğimiz Mayıs ayında çıkaran bir progresif black metal grubu.
Progresif black metal çok sık karşılaştığımız bir tür olmasa da aslında süper fikirlere ev sahipliği yapabilecek ve ortaya muazzam müziklerin çıkarılabileceği bir tür. Olayın progresif bir anlayışla yorumlanmasından dolayı elbette ki militan düzeyde karanlık, kötücül bir black metalden söz edemeyiz.
Bu türün en başarılı isimlerinden biri olan WAYFARER gibi folk tarafa kaymayan TÓMARÚM, barındırdığı katmanlı sound’dan dolayı yer yer “kemansız NE OBLIVISCARIS” gibi tınlasa da adamların özgün ve karakteristik bir müzik yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
İzlandacada “boşluk” anlamına gelen TÓMARÚM’un bu ilk albümünde bize sunduğu bir numaralı değer şüphesiz ki akıcı besteler. “Condemned to a Life of Grief” gibi 10 dakika üzeri parçalarda bile “ne ara şarkının sonuna geldik?” dedirtecek türde şıkır şıkır akan bir beste anlayışı var.
Riflerin, bireysel enstrümanların başarısının yanı sıra grubun şarkıları zenginleştirmek adına kullandığı irili ufaklı fikirler, dolgu malzemeleri, şu bu sayesinde TÓMARÚM’un daha ilk albümden pek çok şeyi çözmüş şekilde yola çıktığını görebiliyoruz.
Yakın zamanda kaybettiğimiz albüm kapağı tasarımcısı Polonyalı ressam Mariusz Lewandowski’ye ait kapağı -ki bu kapak kendisinin 2022 yılında dinleyiciyle buluşan 6 kapağından, yani son eserlerinden biri olarak gözüküyor- ve yüce insan Colin Marston’ın prodüktörlüğüyle sunulan “Ash in Realms of Stone Icons”ta grubun progresif olmak ile black metal yapmak arasındaki dengeyi nefis tutturduğuna şahit oluyoruz.
Ortada elbette ki her rifin, her tremolonun sadece 10 saniye çalınıp bir sonrakine geçildiği türde hiperaktif bir progresiflik yok, ancak şarkıların bir şekilde nefes alma amacı taşıdığını ve içlerinde pek çok şey barındırdığını rahatlıkla fark ediyoruz. Diğer yandan grup olayı sofistike olmaya da bağlamıyor ve öküz gibi sert black metal uygulamalarıyla da şarkıları hep üst perdede tutmayı biliyor.
Bazı şarkılarda, bundan 12-13 yıl önce eski grubum THROWN TO THE SUN için yazdığım ve black metal karakterine yakın duran bazı riflerimin çok benzerlerini duyduğumu söyleyebilirim. Biz de progresif death metal yapıyorduk ve bazı anlarda benzer kafaları bu albümde de duyduğum için albümdeki progresiflik düzeyinden ve yaklaşımından memnuniyet duyduğumu söyleyebilirim. Genel olarak yarı kederli yarı umutlu diyebileceğim bu rif fikirleri, akor bileşimleri bence müziğe hem dramatik bir dokunuş hem de ateşli bir güç katmış.
“Ash in Realms of Stone Icons”ın değişken yapısını sağlayan olaylardan biri de grubun black metal karakterini kıracak ve akılları AGALLOCH’lara kadar götürecek akustik olaylardan kaçınmaması. Son derece akılda kalıcı akustik bir girişi olan “Introspection I”la açılan albüm, şarkının ikinci bölümünde de bu ara sıcak özelliğini sürdürerek albümün ortasında bir nefes alma fırsatı sunuyor. Buna gerek var mı diye düşünülebilir ancak sonda toplam süreleri 34 dakikalık 3 şarkı olduğu düşünüldüğünde bence bu tür bir fikir mantıklı olmuş.
Müzikal bir SWOT analizi yaptığımızda TÓMARÚM ilk albümü “Ash in Realms of Stone Icons”da gayet iyi bir başlangıç yapıyor. Prodüksiyonundan beste çeşitliliğine, akılda kalıcılıktan ileriye dönük olarak yaktığı ışıklara kadar albüm son derece başarılı bir profil çiziyor ve bence bu yılın dinlenmesi gereken üst düzey işleri arasına adını yazdırıyor.
Konuk:
Arran McSporran: Perdesiz bas
Spencer Moore: Davul
Aaron Baumoel: Klavye
Marissa Godinez: Vokal (5)
Matt Warner: Gitar (7)
Şarkılar 1. Introspection I
2. Condemned to a Life of Grief
3. In This Empty Space
4. Introspection II
5. Where No Warmth Is Found
6. As Black Forms from Grey
7. Awake into Eternal Slumber
Yılın çok net bir şekilde en iyi albümlerinden biri. Müzisyenlik ve besteler üst düzeyde. Bir sürpriz olmazsa yıl ortasında olduğu gibi yıl sonu listemde de ilk 5imde olacak. Albümle ilgili söylenmesi gereken her şeyi Ahmet abi söylemiş zaten, çok güzel kritik olmuş, ellerine sağlık.
Progresif black üretmek için atmosferik black ile teknik death’i sentezlemek gayet çetin bir iş, lakin ortaya çıkan sonuç gayet tatmin edici. Epeydir keyifle döndürüyorum albümü.
Nefis albümmüş teşekkürler kritik için. Albüm kapağı için söyleyecek hiçbir şey yok mükemmel.
Albüm kapağını son yıllarda çıkmış başka bir albümün kapağına çok benzetiyorum ama hangi kapak hatırlamıyorum/bulamıyorum. Var mı aklına gelen?
27.08.2022
@ismail vilehand, benim aklıma şu geldi yazıyı yazarken.
https://f4.bcbits.com/img/a3297782238_10.jpg
27.08.2022
@Ahmet Saraçoğlu, ahahaha aynen bu. Nasıl hatırlayamadım hayret bişey.
Yılın çok net bir şekilde en iyi albümlerinden biri. Müzisyenlik ve besteler üst düzeyde. Bir sürpriz olmazsa yıl ortasında olduğu gibi yıl sonu listemde de ilk 5imde olacak. Albümle ilgili söylenmesi gereken her şeyi Ahmet abi söylemiş zaten, çok güzel kritik olmuş, ellerine sağlık.
28.08.2022
@Koralp, sağ olasın.
Progresif black üretmek için atmosferik black ile teknik death’i sentezlemek gayet çetin bir iş, lakin ortaya çıkan sonuç gayet tatmin edici. Epeydir keyifle döndürüyorum albümü.
Melodi dozajı benim zevkimi bir hayli aşsa da, fazla proggy gelse de kalitesiyle yakaladı. Senenin özel metal albümlerinden.
İnanılmaz bir albüm, umarım yıl sonu listeleri yapılırken göz ardı edilmez. Hala benim için bu yıl çıkan en iyi 5 albüm arasında yer alıyor.
Bekllediğimden çok daha kaliteli bir albüm yapmışlar. İlk albümden çıtayı baya yüksek tuttularsa bundan sonrası nasıl olacak merak ediyorum.
Akıl dolu, yetenek dolu, çok özel bir albüm.