MASTODON “Hushed & Grim”in yapım sürecini anlatan 90 dakikalık belgesel yayınladı
26.08.2022
Making of Hushed & Grim.
MASTODON son albümü “Hushed and Grim“i Ekim 2021′de çıkarmışt.
Detaylar şöyle.
01. Pain With An Anchor
02. The Crux
03. Sickle And Peace
04. More Than I Could Chew
05. The Beast
06. Skeleton Of Splendor
07. Teardrinker
08. Pushing The Tides
09. Peace And Tranquility
10. Dagger
11. Had It All
12. Savage Lands
13. Gobblers Of Dregs
14. Eyes Of Serpents
15. Gigantium
Albümün yapım sürecini anlatan dev belgesel yayınlandı.
“More Than I Could Chew” klibi yayınlandı.
“Peace and Tranquility”nin şarkı sözü videosu yayınlandı.
Üçüncü single “Sickle and Peace” yayınlandı.
İkinci single “Teardrinker” gözyaşları eşliğinde yayında.
Albümün ilk single’ı “Pushing The Tides” da klibiyle birlikte yayınlandı.
Grup “Dark Nights: Death Metal Soundtrack” için yazdığı “Forged by Neron” adlı şarkıyı da yayınlamıştı.
Grup “Bill & Ted Face The Music” soundtrack’i için yazdığı “Rufus Lives” adlı şarkıyı bir süre önce yayınlamıştı.
Yorum alanı
“MASTODON “Hushed & Grim”in yapım sürecini anlatan 90 dakikalık belgesel yayınladı” yazısına 149 yorum var
Şarkıyı beyendim en azından dinleme isteği uyandırıyor.Bu albümle de math rock/metal e geçiş yapsalar çok iyi olur bu şarkıyı remission zamanında yaptıkları bonus şarkılara benzettim.Yalnız troy sandersin vokalini biraz kötü buldum.Ne bileyim eskiden böyle değildi enazından akılda kalıcı nakaratlar koyardı.Ama davulcunun vokali yine güzel beyendim.
Çok iyi şarkı. Ben yeni albüm çıkana kadar sürecek bir Mastodon komasına girdim herhalde, sürekli Mastodon şarkıları dinliyorum sabah, öğle, akşam. Umarım üzmezler bizi, zaten pek de ihtimal veremiyorum.
Bana bu albümde 3-4 hit, bir sürü standart Mastodon ve tükür-at şarkılar olacak gibi geliyor. Ama sonuç olarak Mastodon fanlarının defalarca dinleyeceği, metal camiasının da standart bulacağı bir albüm olacakmış gibi. Nedense böyle bir beklenti içine girdim. Umarım böyle olmaz ama nolursa olsun bi Mastodon fanı olduğum için bana hava hoş.
Beklentiyi de düşürdük bakalım, 86 dakika boyunca keşke tarih yazsalar.
@owlbos, aha albümden ben de tam böyle bir şey bekliyorum. Yani daha doğrusu içimde öyle bir his var. Yoksa gönül ister ki tarih yazsınlar. Ancak hayal kırıklığı yaşayacağımı düşünüyorum.
Dediğin şeyin satmama olasılığı yok. E Mastodon neden daha üstünü yapsın ki diye de düşünmeden edemiyorum. Ne yapsalar hayranları dinleyecek zaten.
İlk single kısa ve acısızdı ve bayağı beğenmiştim ama Teardrinker çok sönük olmamış mı yaw? Son çeyrekteki solo sayesinde vasatı zorlukla aşıyor bence. Albümdeki şarkıların süresi düşünüldüğünde şarkıların geneli bu eksende olacaksa maalesef Emperor of Sand’in bir adım gerisi gelecek demektir. Umarım yanılırım.
Scott Kelly yokmuş sikerler böyle işi. Had It All’da söyleyeceği kısıma Kim’in solosunu koymaya karar vermişler. Sebebi de Nick’in en sevdiği grubun Soundgarden oluşuymuş. Ne olursa olsun Scott’ın olmayışı üzücü.
bana göre grup the hunter sonrası dönemde, yarattığı müzikal beklenti açısından aynı heyecanı koruyan işler yapamadı. özetle once more ve sultan’s ı (ikinci yarısı favorim) çok beğeniyor ancak, önceki işlerin gerisinde görüyorum. yayınlanan iki şarkıyı da beğendim ama gözüken elementler + hunter üzerinde ya da seviyesinde bir albüm gelmeyecek. belki de ben peşin hükümlüyümdür.
Bence gayet güzel olmuş. İlk şarkı daha direktti, bu şarkı öyle değil. Ama beklentimi biraz düşürüyor gibiyim. Yeni bir Hunter çıkarmalarını beklemiyordum zaten. Yine de umut asla kesilmez.
Ana melodi çok gıcık. Davulcu arkadaş da o kadar tutkusuz ve nacoşkulu söylemiş ki insanın iştahı kapanıyor. Öylesine bir şarkı yaptık işte, dinleyin tatava yapmayın havasında bir şarkı. Şarkının bir yere gitmesini bekliyorsun, bir yere gitmiyor. Karmaşık, güçsüz bir sound.
@Erhan, mixten dolayı zaman zaman harcanan muhteşem riffler, Show Yourself’in kendisi, Steambreather’ın vasat nakaratı, albümdeki şarkıların yarısından fazlasının birbirleri arasında ciddi sayıda ortak noktaları oluşu, perküsyonların zaman zaman şarkıları yorucu hale getirmesi ve verse-verse-chorus-verse-chorus benzeri şarkı mimarilerinin bir miktar fazla kullanılması gibi hataları vardı. Bütün bunlara rağmen bence çok iyi bir albümdü. Çoğu kişiden daha çok severim ama kabul etmek gerek ki hataları vardı.
@TanSolo, albümü malum yerlerden çekiyorum şuan. ama işten yeni geldim ve aşşşşırı yorgunum şuan o yüzden açmak istemiyorum direk, hatta bu gece. zaten devasa beklentim de yok ama aşırı keyif alacagımdan eminim. napsa bok atamıyacagım 2 3 gruptan biri.
Albümü baştan sona bir kez dinledim, henüz kafamda nereye koyacağımı oturtamadım ama albümün kapanış solosu uzun zamandır duyduğum en güzel şeylerden biri. Dinlerken gözlerim fal taşı gibi açıldı resmen. Brent Hinds’in hillbilly tarafı Mastodon’a çok yakışıyor.
Kapağı gibi albüm yapmışlar. Single’ları da dinlememiştim. Uzun, yavaş tempolu falan. Ben daha popi bir şeye dönüşürler sanıyordum. Güzel şeyler dönüyor ama insanı heyecanlandıran bir şey de yok ortada.
O değil de Bran bi sus artık cidden..
@Berca B., +1
Gavur, hakkinda soyle demis:
“The best way to summarize Hushed and Grim would be as if The Hunter were recapitulated through the eyes of Crack the Skye…”
Ama ben daha tam kafasını alamadım
Piçforku kim takar metal hatta genel olarak müzik konusunda bilemem ama bir Mastodon albümüne en az puanını vermiş 5.7 ile ” its least ambitious collection yet: an inoffensive, occasionally alluring, but overwhelmingly dull 90-minute slog.”
@owlbos, Kendi kitlelerine oynayıp bence galip gelmişler, amaMastodonu çok sevmeyen insanların hoşlanacagı yada bu albümle Mastodonu tanıycak insanların seveceği bir iş olarak görmüyorum. Tam bi fan albümü olmuş bence kısaca.
@owlbos, piçfork’un bir prog albümüne düşük vermesi o albümünün kaliteli olduğuna dair kanıttır. Lateralus’a 1,9, frances the mute’a 2.0 verdi bu adamlar. Demek ki Hushed and Grim onlar kadar olmasa da kaliteli albümmüş.
@TanSolo, 10,000 Days kritiğini gördüm de beynim durdu. Düşüncelerini düzgün temellendir istersen Rust in Peace’e 1 ver. Ama bunların kritikleri tamamen çöp.
@Rust in Peace., Pitchfork’un metal albümlerine verdiği puanları bazı gruplar için aslında baya tutarlı buluyorum. Mesela High on Fire’ın tüm albümleri 8-9 arasında, Mastodon da aslında benzer Remission Mesela 9, Leviathan 8.5, 7.5 altında sadece Once More ‘Round the Sun var bu albümle beraber. Bir başka şey Portal’ın 2013 yılında çıkan albümü son 10 yılın en iyi 200 albümü listesine girmişti. Aynı şekilde Pallbearer flanda vardı listede. Aslında adamların kafasını anladım gibi o listeyi inceleyince. Tarz ayırmadan tüm müziklere aynı pencereden bakıp degerlendirdiklerini düşünüyorum.
Sadece hiphop albümleri konusunda baya bonkör buluyorum. Çok iyi olmayan bir hiphop albümü 7 üzerinde konumlanırken çok iyi bir metal albümünün 7yi zor gördüğü olabiliyor.
Hiç Mastodon fanboyluğuna girmeyeceğim (ki Mastodon denince akan sular durur bende) Albüm her ne kadar eksikleri (ya da fazlası?) olsa da çok iyi. Yine de Mastodon’un yaptığı en zayıf albüm gibi duruyor. Bütün dikkatimle 5 tur dinledikten sonra bu kadarını söyleyebilirim. Geri kalan yorumlarımı kritiğe saklayacağım. O zamana kadar dinlemeye devam
Bran’a vokal yapmak yasaklansın. Yavşak vokalleri yüzünden gruptan soğumaktan korkuyorum. Troy dururken bu ibişin sikik vokallerini dinlemek sinirimi bozuyor
Son 2 single’ı beğenmediğim için beklentim oldukça düşüktü, albüm içindeki akışta da açıkçası sevemedim. Onun dışında Skeleton of Splendor, Dagger ve Had it All üçlüsüne de katlanamıyorum, hiç gerek yokmuş bu şarkılara. Puanım aşağı yukarı 6,5-7 olur. En başarısız Mastodon albümü olarak görüyorum.
The Beast ve Gigantium şahane şarkılar, onların da hakkını verelim
son iyi mastodon albümünün once more round the sun olduğunu kabullenip hayata devam etmek gerekiyor herhalde. bundan sonra mastodondan iyi bi şey beklemek hayalcilik olur.
Klasik mastodon işte ilk dinlemede yok bu olmamış dedirtir sonra elin istemeden albüme gider sonra birkaç şarkı hoşuna gider, ha onuda ha bunuda derken bir bakmışsın yılın en iyi albümü.
Bir süredir albümü kafamda nereye konumlandıracağımı bilemediğimi söylemiştim. Albümün son albümlerden farklı olarak eğlenceli şarkılardan uzaklaştığı ve his olarak Crack the Skye melankolisine yöneldiği belli ancak benzer bir tat da alamıyordum. Bu yüzden dün gece tüm dikkatimi vererek önce CtS, sonra da bu albümü dinledim ve albümü analiz etmeye çalıştım.
Öncelikle his ve atmosfer olarak CtS benzeri bir şey hedeflense de arada büyük bir yaklaşım ve nüans farkı olduğunu düşünüyorum. Öncelikle CtS’ın aksine bu albümde bir katmansızlık, dolayısıyla da verilmek istenen atmosferde bir cılızlık olduğunu düşünüyorum. CtS’da üst üste binmiş pek çok farklı ses, nereden ne çıkacağını tahmin edememe, sürekli farklı bir gitar oyunu, altlardan gelen hammondlar, klavyeler, prodüksiyonda en altlara gömülü birtakım vokal partisyonlarının derinlerden baş vermesi derken albümün atmosferi gökyüzünü tamamen dolduran bir cumulonimbus bulutuna dönüşürken, bu albüm parçalı bulutlu olmaktan öteye geçemiyor.
Albümde duyulan öğelerin, örneğin riflerin tek tek bakınca çoğunlukla iyi olduğunu düşünüyorum ama atıyorum vokal melodileriyle birleşince bir seviye atladığını da düşünmüyorum. CtS’da bu durumun tam aksi vardı. Orada tekil öğeler kimi zaman kulağa iyi gelirken kimi zaman da garip geliyordu, ama birleştikleri zaman birbirlerinden kuvvet alırcasına bambaşka bir güce dönüşüyorlardı, adamın aklını alıyorlardı.
Ayrıca albümde ciddi bir mühendislik hatası olduğunu düşünüyorum. Bir kere bu kadar uzun bir albüm yapılacaksa ya hit şarkı sayısı daha fazla olmalı, ya da atmosfer çok daha yoğun olmalı. O konuda yanlış bir karar verdiklerini düşünüyorum. Örneğin Peace & Tranquillity ile Gobblers of Dregs arası fazla öznel kalmış ve kendi yaşadıkları duyguları şarkılara yansıtamamışlar, dinleyicide karşılık bulamamış. İlla ki bu şarkıları tek tek seven olacaktır ama bu şarkıların peşpeşe gelmesi bana göre albümün ağırlık merkezini bozmuş ve fazla yer kaplayan bir seri haline gelmiş. Albümün temposu uzun süre fazlasıyla düşüyor ve tansiyon o kadar stabil hale geliyor ki kendimi sönmüş bir kamp ateşinin başında hiçbir şey yapmadan oturuyormuşum gibi hissettim. Tam bu aradan sonra gelen kapanış şarkıları Eyes of Serpent ve More Than I Chew’un trafik olarak ikizi sayılabilecek Gigantium (ikisinin de 3.30 sonrası dramatik değişikliğine dikkat) bence albümün en iyi şarkılarından ikisi, bu sebeple de albüm bittiğinde tüm negatif anlara rağmen iyi bir şey dinlediğimiz yanılgısı yaratabiliyor. Yani o aradaki 5 şarkıyı (yaklaşık 30 dakika), tüm münferit iyi anlarına rağmen feda edip albümden tamamen çıkarsak ve albümü 10 şarkıya indirsek, albüme daha büyük hizmet etmiş oluruz.
Albümle ilgili bir diğer şikayetim de şarkı yapılarının çoğunlukla lineer olması ve nereye gideceğini kolayca kestirebiliyor olmamız. Halbuki geçmişten iyi biliyoruz ki isteseler son derece dolambaçlı, çatallaşıp farklı yollara giden ve sonra tekrar o yolları kesiştiren şarkı trafikleri yazabiliyorlar. Örneğin, büyük bir daire çizdikten sonra başladığı yere dönen The Czar. Bu bakımdan Brann’ın vokaliyle ilgili olan eleştirilere katılmıyorum, onun vokalleri de olmasaydı bu albüm kulağa biraz daha tekdüze gelebilirdi bence. Hastası olduğumdan değil, sadece çeşitlilik yaratması bakımından vokallerinin kalmasını tercih ederim.
Tüm bu sebeplerden albümün zaman testini geçemeyeceğini, yıllar sonra “ya açayım da Hushed & Grim’i komple dinleyeyim” dedirtmeyeceğini düşünüyorum. Yine de bu görüşlerimin kesin olmadığını, dinledikçe görüşlerimde değişiklik olabileceğini de söyleyeyim. Albüm o kadar uzun ki defalarca dinleyip şarkıların bütünüyle oturup oturmadığını anlamak zor oluyor. Yine de uzun uzun analiz yapmayı özlemişim valla, bunu daha sık yapmaya çalışacağım. Bu yorumu albüm kritiği çıkınca onun altına kopyalayıp, görüşlerimde bir değişiklik olursa da orada güncelleme yapacağım.
@owlbos, Ayrıca albumu dinlemeyi 2 3 gun erteleyip (ilk 3 albümü cevirdim bugunlerde) geri döndüm akıyor yağ gibi. Grubun süper olsun mukemmel olsun gibi bir kafayla çıkardıgını hala düşünmüyorum bu albümü, Mastodon zaten kendini defalarca ispatlamış 20 yıllık bir grup oldugundan cok olmazsa olmaz bir şey oldugunu da kendimce düşünmüyorum bu hususun. Mükemmel olsa pek tabii daha iyi olurdu, Mastodon bir gün o şekilde de dönecektir eminim. Neyse, beklentilerin altında kesinlikle kalmayan bir albüm. 7/10
Bu grup hâlâ Teardrinker gibi şarkılar çıkarabiliyor, mutluyum. Albümden genel olarak memnunum ama kesin konuşmak için daha çok dinlemem gerekiyor gibi.
Brent Hinds ile Matt Pike grup kurmuş. Benim tahminin Hinds kafa olarak Mastodon’dan iyice koptu. Zaten yazdığı çoğu şarkıyı yeni Mastodon albümünde kullanmak yerine o projeye saklıyormuş.
Bu Peace & Tranquility denen şarkının ilk 45 saniyesi olağanüstü saçma değil mi? Asıl şarkıdan bağımsız kafa fiken bir girişten sonra asıl şarkı başlıyor. “Reklamcılık veya yapay zeka algoritması gibi bir şey mi kullandılar?” diye bile düşündüm. “Başta böyle bir şey olsa daha çok sevilir/dinlenir mi?” dedim. 2022′de beklenir. Ne bileyim.
Şarkıyı beyendim en azından dinleme isteği uyandırıyor.Bu albümle de math rock/metal e geçiş yapsalar çok iyi olur bu şarkıyı remission zamanında yaptıkları bonus şarkılara benzettim.Yalnız troy sandersin vokalini biraz kötü buldum.Ne bileyim eskiden böyle değildi enazından akılda kalıcı nakaratlar koyardı.Ama davulcunun vokali yine güzel beyendim.
Bence yılın albümü geliyor.
Fallen Torches şarkısının albümde olmayışına sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim. Çok güzel şarkıydı.
Bu da iyi şarkı olmuş ama daha iyileri de çıkacak sanki.
13.09.2021
@enemyofgod, o şarkı süperdi harbi. Harcadılar. Kaynayıp gidecek arada.
Hayvanat bahçesi gibi şarkı. Hayvan evladı gibi şarkı. Adamlar hiç üzmüyor beni.
Çok iyi şarkı. Ben yeni albüm çıkana kadar sürecek bir Mastodon komasına girdim herhalde, sürekli Mastodon şarkıları dinliyorum sabah, öğle, akşam. Umarım üzmezler bizi, zaten pek de ihtimal veremiyorum.
Bana bu albümde 3-4 hit, bir sürü standart Mastodon ve tükür-at şarkılar olacak gibi geliyor. Ama sonuç olarak Mastodon fanlarının defalarca dinleyeceği, metal camiasının da standart bulacağı bir albüm olacakmış gibi. Nedense böyle bir beklenti içine girdim. Umarım böyle olmaz ama nolursa olsun bi Mastodon fanı olduğum için bana hava hoş.
Beklentiyi de düşürdük bakalım, 86 dakika boyunca keşke tarih yazsalar.
28.09.2021
@owlbos, aha albümden ben de tam böyle bir şey bekliyorum. Yani daha doğrusu içimde öyle bir his var. Yoksa gönül ister ki tarih yazsınlar. Ancak hayal kırıklığı yaşayacağımı düşünüyorum.
Dediğin şeyin satmama olasılığı yok. E Mastodon neden daha üstünü yapsın ki diye de düşünmeden edemiyorum. Ne yapsalar hayranları dinleyecek zaten.
Göte göt demeye geldim açılın.
İlk single kısa ve acısızdı ve bayağı beğenmiştim ama Teardrinker çok sönük olmamış mı yaw? Son çeyrekteki solo sayesinde vasatı zorlukla aşıyor bence. Albümdeki şarkıların süresi düşünüldüğünde şarkıların geneli bu eksende olacaksa maalesef Emperor of Sand’in bir adım gerisi gelecek demektir. Umarım yanılırım.
Scott Kelly yokmuş sikerler böyle işi. Had It All’da söyleyeceği kısıma Kim’in solosunu koymaya karar vermişler. Sebebi de Nick’in en sevdiği grubun Soundgarden oluşuymuş. Ne olursa olsun Scott’ın olmayışı üzücü.
bana göre grup the hunter sonrası dönemde, yarattığı müzikal beklenti açısından aynı heyecanı koruyan işler yapamadı. özetle once more ve sultan’s ı (ikinci yarısı favorim) çok beğeniyor ancak, önceki işlerin gerisinde görüyorum. yayınlanan iki şarkıyı da beğendim ama gözüken elementler + hunter üzerinde ya da seviyesinde bir albüm gelmeyecek. belki de ben peşin hükümlüyümdür.
Bence gayet güzel olmuş. İlk şarkı daha direktti, bu şarkı öyle değil. Ama beklentimi biraz düşürüyor gibiyim. Yeni bir Hunter çıkarmalarını beklemiyordum zaten. Yine de umut asla kesilmez.
Bu şarkıyı daha çok sevdim.
Ana melodi çok gıcık. Davulcu arkadaş da o kadar tutkusuz ve nacoşkulu söylemiş ki insanın iştahı kapanıyor. Öylesine bir şarkı yaptık işte, dinleyin tatava yapmayın havasında bir şarkı. Şarkının bir yere gitmesini bekliyorsun, bir yere gitmiyor. Karmaşık, güçsüz bir sound.
alterno vibe olmuşlar iyice artık gayet başarılı
3:13′de beni karı gibi oynatıyosun mastodon. burada bi yanlışlık var.
03.10.2021
Şarkının pek bi nunarası yok ama kendini dinlettiren bi şey var. Gittikçe güzelleşiyor. Buna mastodon ilizyonu deniyor galiba.
Sanki şarkıyı Tobias Forge yazmış da hibe etmiş gib hissettim. Ghost çok sevdiğim için şarkı da kafamda çalıp duruyor.
Mastodon bir single daha yayınladı: Sickle and Peace.
Albümden “Sickle and Peace” yayınlanmış.
https://www.youtube.com/watch?v=6F76JslnhBo
Eğer bu şarkı albümün son şarkısı değilse çok duygusal sikertici bir şarkı daha var demektir bu albumde
Emperor of Sand’deki hatalarını telafi edip Emperor of Sand’de iyi yaptıkları şeyleri kötü yapmışlar.
28.10.2021
@TanSolo, Emperor of Sand’deki hatalar mı?
28.10.2021
@Erhan, mixten dolayı zaman zaman harcanan muhteşem riffler, Show Yourself’in kendisi, Steambreather’ın vasat nakaratı, albümdeki şarkıların yarısından fazlasının birbirleri arasında ciddi sayıda ortak noktaları oluşu, perküsyonların zaman zaman şarkıları yorucu hale getirmesi ve verse-verse-chorus-verse-chorus benzeri şarkı mimarilerinin bir miktar fazla kullanılması gibi hataları vardı. Bütün bunlara rağmen bence çok iyi bir albümdü. Çoğu kişiden daha çok severim ama kabul etmek gerek ki hataları vardı.
28.10.2021
@TanSolo, Show Yourself’in kendisi nokta atışı ama diğerlerine katılamıyorum maalesef. Show Yourself’i hiç sevmiyorum desem yeridir.
28.10.2021
@TanSolo, albümü malum yerlerden çekiyorum şuan. ama işten yeni geldim ve aşşşşırı yorgunum şuan o yüzden açmak istemiyorum direk, hatta bu gece. zaten devasa beklentim de yok ama aşırı keyif alacagımdan eminim. napsa bok atamıyacagım 2 3 gruptan biri.
28.10.2021
@owlbos, ne demişim lan ben? ”zaten devasa beklentim de yok ama aşırı keyif alacagımdan eminim.” evet o kadar yorgunum :)
salın lan artık şu albümü.
Bu albüm saat tam 12′de spotifyda olmazsa ağlarayak uyumak zorunda kalırım. Abd saat farkı falan olmasın lütfen.
Albümü baştan sona bir kez dinledim, henüz kafamda nereye koyacağımı oturtamadım ama albümün kapanış solosu uzun zamandır duyduğum en güzel şeylerden biri. Dinlerken gözlerim fal taşı gibi açıldı resmen. Brent Hinds’in hillbilly tarafı Mastodon’a çok yakışıyor.
Albümü yarısında kapatmak zorunda kaldım ve duyduğum şeyler hiç hoşuma gitmedi. Emperor of Sand’de de aynısını yaşamıştım dinlemeye devam.
29.10.2021
@Erhan, son albümden kat kat daha iyi. beğenmemene şaşırdım.
29.10.2021
@Rzeczom, Begenmedim değil güzel albüm henüz daha 1 kere dinledim. Devam edeceğim.
Kapağı gibi albüm yapmışlar. Single’ları da dinlememiştim. Uzun, yavaş tempolu falan. Ben daha popi bir şeye dönüşürler sanıyordum. Güzel şeyler dönüyor ama insanı heyecanlandıran bir şey de yok ortada.
O değil de Bran bi sus artık cidden..
@Berca B., +1
Gavur, hakkinda soyle demis:
“The best way to summarize Hushed and Grim would be as if The Hunter were recapitulated through the eyes of Crack the Skye…”
Ama ben daha tam kafasını alamadım
Yorumlara bakılırsa ateş gibi albüm olmuş, dinlemek için sabırsızlanıyorum.
Kapağa olan sevgim ve saygım şunu görmemle birlikte katlandı
https://i.redd.it/v0kuz4dhs8w71.jpg
Piçforku kim takar metal hatta genel olarak müzik konusunda bilemem ama bir Mastodon albümüne en az puanını vermiş 5.7 ile ” its least ambitious collection yet: an inoffensive, occasionally alluring, but overwhelmingly dull 90-minute slog.”
29.10.2021
@owlbos, Kendi kitlelerine oynayıp bence galip gelmişler, amaMastodonu çok sevmeyen insanların hoşlanacagı yada bu albümle Mastodonu tanıycak insanların seveceği bir iş olarak görmüyorum. Tam bi fan albümü olmuş bence kısaca.
Gigantium Tam bi Torche işi olmuş yalnız.
30.10.2021
@owlbos, ben Mastodon fanı değilim ama bu albümle birlikte oldum.
bu arad şu piçmirk fork ne diyor benim hakkımda. Rzeczom kritiği falan var mı?
30.10.2021
@Rzeczom, yanıldığımı görmek güzel :)
Rzeczom orası için deep-underground kalır ya, yok albüm kritiği.
30.10.2021
@owlbos, piçfork’un bir prog albümüne düşük vermesi o albümünün kaliteli olduğuna dair kanıttır. Lateralus’a 1,9, frances the mute’a 2.0 verdi bu adamlar. Demek ki Hushed and Grim onlar kadar olmasa da kaliteli albümmüş.
30.10.2021
@TanSolo, 10,000 Days kritiğini gördüm de beynim durdu. Düşüncelerini düzgün temellendir istersen Rust in Peace’e 1 ver. Ama bunların kritikleri tamamen çöp.
30.10.2021
@Rust in Peace., Pitchfork’un metal albümlerine verdiği puanları bazı gruplar için aslında baya tutarlı buluyorum. Mesela High on Fire’ın tüm albümleri 8-9 arasında, Mastodon da aslında benzer Remission Mesela 9, Leviathan 8.5, 7.5 altında sadece Once More ‘Round the Sun var bu albümle beraber. Bir başka şey Portal’ın 2013 yılında çıkan albümü son 10 yılın en iyi 200 albümü listesine girmişti. Aynı şekilde Pallbearer flanda vardı listede. Aslında adamların kafasını anladım gibi o listeyi inceleyince. Tarz ayırmadan tüm müziklere aynı pencereden bakıp degerlendirdiklerini düşünüyorum.
Sadece hiphop albümleri konusunda baya bonkör buluyorum. Çok iyi olmayan bir hiphop albümü 7 üzerinde konumlanırken çok iyi bir metal albümünün 7yi zor gördüğü olabiliyor.
Hiç Mastodon fanboyluğuna girmeyeceğim (ki Mastodon denince akan sular durur bende) Albüm her ne kadar eksikleri (ya da fazlası?) olsa da çok iyi. Yine de Mastodon’un yaptığı en zayıf albüm gibi duruyor. Bütün dikkatimle 5 tur dinledikten sonra bu kadarını söyleyebilirim. Geri kalan yorumlarımı kritiğe saklayacağım. O zamana kadar dinlemeye devam
Bu sene moda oldu kendini coverlamak. Iron Maiden de aynısını yapmıştı. Yemezler.
Mastodon salağa anlatır gibi anlatmış olayı. Album ateş ediyor More than i could chew kuyu gibi şarkı olmuş.
Bran’a vokal yapmak yasaklansın. Yavşak vokalleri yüzünden gruptan soğumaktan korkuyorum. Troy dururken bu ibişin sikik vokallerini dinlemek sinirimi bozuyor
Son 2 single’ı beğenmediğim için beklentim oldukça düşüktü, albüm içindeki akışta da açıkçası sevemedim. Onun dışında Skeleton of Splendor, Dagger ve Had it All üçlüsüne de katlanamıyorum, hiç gerek yokmuş bu şarkılara. Puanım aşağı yukarı 6,5-7 olur. En başarısız Mastodon albümü olarak görüyorum.
The Beast ve Gigantium şahane şarkılar, onların da hakkını verelim
son iyi mastodon albümünün once more round the sun olduğunu kabullenip hayata devam etmek gerekiyor herhalde. bundan sonra mastodondan iyi bi şey beklemek hayalcilik olur.
Bu albüm hakkında söylemek istediklerim var ama kritiğe saklıyorum. Hala tam manasıyla sindirebilmiş değilim.
Klasik mastodon işte ilk dinlemede yok bu olmamış dedirtir sonra elin istemeden albüme gider sonra birkaç şarkı hoşuna gider, ha onuda ha bunuda derken bir bakmışsın yılın en iyi albümü.
Bir süredir albümü kafamda nereye konumlandıracağımı bilemediğimi söylemiştim. Albümün son albümlerden farklı olarak eğlenceli şarkılardan uzaklaştığı ve his olarak Crack the Skye melankolisine yöneldiği belli ancak benzer bir tat da alamıyordum. Bu yüzden dün gece tüm dikkatimi vererek önce CtS, sonra da bu albümü dinledim ve albümü analiz etmeye çalıştım.
Öncelikle his ve atmosfer olarak CtS benzeri bir şey hedeflense de arada büyük bir yaklaşım ve nüans farkı olduğunu düşünüyorum. Öncelikle CtS’ın aksine bu albümde bir katmansızlık, dolayısıyla da verilmek istenen atmosferde bir cılızlık olduğunu düşünüyorum. CtS’da üst üste binmiş pek çok farklı ses, nereden ne çıkacağını tahmin edememe, sürekli farklı bir gitar oyunu, altlardan gelen hammondlar, klavyeler, prodüksiyonda en altlara gömülü birtakım vokal partisyonlarının derinlerden baş vermesi derken albümün atmosferi gökyüzünü tamamen dolduran bir cumulonimbus bulutuna dönüşürken, bu albüm parçalı bulutlu olmaktan öteye geçemiyor.
Albümde duyulan öğelerin, örneğin riflerin tek tek bakınca çoğunlukla iyi olduğunu düşünüyorum ama atıyorum vokal melodileriyle birleşince bir seviye atladığını da düşünmüyorum. CtS’da bu durumun tam aksi vardı. Orada tekil öğeler kimi zaman kulağa iyi gelirken kimi zaman da garip geliyordu, ama birleştikleri zaman birbirlerinden kuvvet alırcasına bambaşka bir güce dönüşüyorlardı, adamın aklını alıyorlardı.
Ayrıca albümde ciddi bir mühendislik hatası olduğunu düşünüyorum. Bir kere bu kadar uzun bir albüm yapılacaksa ya hit şarkı sayısı daha fazla olmalı, ya da atmosfer çok daha yoğun olmalı. O konuda yanlış bir karar verdiklerini düşünüyorum. Örneğin Peace & Tranquillity ile Gobblers of Dregs arası fazla öznel kalmış ve kendi yaşadıkları duyguları şarkılara yansıtamamışlar, dinleyicide karşılık bulamamış. İlla ki bu şarkıları tek tek seven olacaktır ama bu şarkıların peşpeşe gelmesi bana göre albümün ağırlık merkezini bozmuş ve fazla yer kaplayan bir seri haline gelmiş. Albümün temposu uzun süre fazlasıyla düşüyor ve tansiyon o kadar stabil hale geliyor ki kendimi sönmüş bir kamp ateşinin başında hiçbir şey yapmadan oturuyormuşum gibi hissettim. Tam bu aradan sonra gelen kapanış şarkıları Eyes of Serpent ve More Than I Chew’un trafik olarak ikizi sayılabilecek Gigantium (ikisinin de 3.30 sonrası dramatik değişikliğine dikkat) bence albümün en iyi şarkılarından ikisi, bu sebeple de albüm bittiğinde tüm negatif anlara rağmen iyi bir şey dinlediğimiz yanılgısı yaratabiliyor. Yani o aradaki 5 şarkıyı (yaklaşık 30 dakika), tüm münferit iyi anlarına rağmen feda edip albümden tamamen çıkarsak ve albümü 10 şarkıya indirsek, albüme daha büyük hizmet etmiş oluruz.
Albümle ilgili bir diğer şikayetim de şarkı yapılarının çoğunlukla lineer olması ve nereye gideceğini kolayca kestirebiliyor olmamız. Halbuki geçmişten iyi biliyoruz ki isteseler son derece dolambaçlı, çatallaşıp farklı yollara giden ve sonra tekrar o yolları kesiştiren şarkı trafikleri yazabiliyorlar. Örneğin, büyük bir daire çizdikten sonra başladığı yere dönen The Czar. Bu bakımdan Brann’ın vokaliyle ilgili olan eleştirilere katılmıyorum, onun vokalleri de olmasaydı bu albüm kulağa biraz daha tekdüze gelebilirdi bence. Hastası olduğumdan değil, sadece çeşitlilik yaratması bakımından vokallerinin kalmasını tercih ederim.
Tüm bu sebeplerden albümün zaman testini geçemeyeceğini, yıllar sonra “ya açayım da Hushed & Grim’i komple dinleyeyim” dedirtmeyeceğini düşünüyorum. Yine de bu görüşlerimin kesin olmadığını, dinledikçe görüşlerimde değişiklik olabileceğini de söyleyeyim. Albüm o kadar uzun ki defalarca dinleyip şarkıların bütünüyle oturup oturmadığını anlamak zor oluyor. Yine de uzun uzun analiz yapmayı özlemişim valla, bunu daha sık yapmaya çalışacağım. Bu yorumu albüm kritiği çıkınca onun altına kopyalayıp, görüşlerimde bir değişiklik olursa da orada güncelleme yapacağım.
03.11.2021
@Berca B., SPOILER kritik SPOILER
03.11.2021
@Berca B., bu yorumun altına imzayı nereden atıyoruz
Başıma bişe gelmicekse Teardrinker albüm içerisinde çok sevişgen bir hite dönüştü benim için
05.11.2021
@owlbos, Ayrıca albumu dinlemeyi 2 3 gun erteleyip (ilk 3 albümü cevirdim bugunlerde) geri döndüm akıyor yağ gibi. Grubun süper olsun mukemmel olsun gibi bir kafayla çıkardıgını hala düşünmüyorum bu albümü, Mastodon zaten kendini defalarca ispatlamış 20 yıllık bir grup oldugundan cok olmazsa olmaz bir şey oldugunu da kendimce düşünmüyorum bu hususun. Mükemmel olsa pek tabii daha iyi olurdu, Mastodon bir gün o şekilde de dönecektir eminim. Neyse, beklentilerin altında kesinlikle kalmayan bir albüm. 7/10
Bu grup hâlâ Teardrinker gibi şarkılar çıkarabiliyor, mutluyum. Albümden genel olarak memnunum ama kesin konuşmak için daha çok dinlemem gerekiyor gibi.
06.11.2021
@enemyofgod, Çıkarmasalarmış keşke. Sabahları bunun nakaratıyla uyanıyorum ve Serdar Ortaç’la uyanmışım etkisi yapıyor.
06.11.2021
@Dysplasia, Hahhahhahahha, olur öyle şeyler.
Brent Hinds ile Matt Pike grup kurmuş. Benim tahminin Hinds kafa olarak Mastodon’dan iyice koptu. Zaten yazdığı çoğu şarkıyı yeni Mastodon albümünde kullanmak yerine o projeye saklıyormuş.
06.11.2021
@şeyh hulud, Hushed and Grim’de çok çok az katkı yapmış zaten. Bütün albümü Brann ve Troy domine etmiş.
Yakın zamanda Brent Hinds’in Mastodon’dan ayrıldığı haberini alırız gibi geliyor bana.
Bu Peace & Tranquility denen şarkının ilk 45 saniyesi olağanüstü saçma değil mi? Asıl şarkıdan bağımsız kafa fiken bir girişten sonra asıl şarkı başlıyor. “Reklamcılık veya yapay zeka algoritması gibi bir şey mi kullandılar?” diye bile düşündüm. “Başta böyle bir şey olsa daha çok sevilir/dinlenir mi?” dedim. 2022′de beklenir. Ne bileyim.
Mastodon dan yine mezarlıkta LSD içilmiş gibi bir klip