Bu muhteşem, dillere destan albümün incelemesi için nasıl bir başlık yazmalıyım diye düşünürken aklıma Death’in “Out of Touch” parçasında yer alan şu vurucu cümle geldi; “Who are you to question my sincerity”. Nihayetinde “sincerity” kelimesini, şimdi incelemesini yazmakta olduğum albümü yapan grubun ismiyle değiştirdim ve o noktada “Evet, tam da bu” dedim. Çünkü “Screams of Anguish”de yer alan icra gerçekten de dinleyicisine böyle bir söz yöneltebilecek kadar iddialı, vurucu ve muhteşem.
1987’de kurulan Floridalı Brutality, ilk albümü “Screams of Anguish”i yayınladığında sene 1993 ve o sıralarda bildiğiniz üzere gerek Florida’dan gerekse New York’tan başyapıt statüsünde albümler yağıyor. Elbette ticari değeri çok yüksek ve işin başından death metalin bayraktarlığını yapan büyük grupların yanında adından çok söz ettirecek fırsatı bulamamış olabilir Brutality fakat albümde ortaya konan işin derecesini idrak edince çalışmanın bu kadar da “criminally underrated” hâlde kalmasını cidden sindiremedim.
Bir şarkı düşünün ki Morbid Angel gibi başlıyor, vokallerin de devreye girmesiyle bazen Suffocation’a bazen de Napalm Death’e evriliyor, çok ufak aralarda Atheist gibi numaralar yapılıyor, solo bölümü geldiğinde birden Nocturnus ortaya çıkıveriyor ve şarkı sonlandığında old school death metale dair bildiğiniz her şeyin bir özetini sunan garip bir hissiyat veriyor. Albümün açılış şarkısı “These Walls Shall Be Your Grave”den bahsediyorum. Böyle bir şarkıyla albüme giriş yapan bir grubun, çalışmanın kalanında size neler sunacağı hâliyle büyük bir merak konusu oluyor çünkü karşınızda işitilmeyi bekleyen daha 9 şarkı var. Toplamda 10 şarkı, tek bir besteye sırtını yaslamak için fazlasıyla manasız olduğuna göre geriye iki seçenek kalıyor; ya açılış parçası gibi etkileyici birkaç şarkının arasına doldurma şarkıları yerleştirerek göz boyamaya çalışacaklar ya da ilk şarkıdaki gibi akıl almaya devam edecekler albüm boyunca. Cevap kesinlikle ikincisi.
Albümdeki inceliklere geçmeden önce ilk elden bu başyapıtın genel karakteristiğinden bahsetmek istiyorum. Floridalı death metal gruplarının vizyoner, yaratıcı ve ilk dinlediğimizde dudaklarımızı uçuklatan kimyasını alın ve onu New Yorklu death gruplarının böyle kütük gibi, betonarme gibi teknik/brutal olan doğası içine yedirin. Böylece karşınızda Brutality’yi ve “Screams of Anguish”i bulacaksınız. Grup bunu öyle profesyonelce başarıyor ve 80’lerin sonundan 90’ların ortalarına değin aşina olduğumuz Amerikan death metalinin bütün karakteristik yanlarını öyle organik bir şekilde sentezliyor ki ciddi ciddi o dönemdeki çalışmalarda bu albümün bir benzerini daha görmediğimi söyleyebilirim rahatlıkla.
Çalışmada yer alan müzisyenlerin teknik becerilerinden “şöyle böyle” diye bahsetmeyi dahi gereksiz buluyorum. Bazı twin pedallar vardır ki anlatılmaz; bazı armonik sololar vardır ki oraya nasıl yerleştiğine akıl sır erdiremezsiniz. “Böyle bir geçiş bölümü yazmayı hangi ruh hastası akıl etti” dersiniz ama siz onu diyene kadar düşünce akışınızı bozan başka ölümcül bir bölüm gelip çatmıştır bile. Belki işittiğiniz şeylerin özünü ilk defa duymuyorsunuzdur, ama “Screams of Anguish”de yer aldığı şekliyle daha önce duymamış olmanız çok muhtemel o dönemin şartları için konuşacak olursak.
Hâliyle buradaki “sentez harikası” işi, Re-Animator’dan “Condemned to Eternity” albümünün death metaldeki muadili olarak görüyorum. O albümde de Metallica’dan Kreator’a değin sayısız thrash grubunun nitelikli yanları son derece başarılı ve doğal tınlayacak bir kimyayla vücut bulmuştu. Aynı durum “Screams of Anguish”de death metal için geçerli.
Çalışmada yer alan iki enstrümantal parça “Sympathy” ve “Spirit World”, normalde grubun sert metal yüzünü gördüğünüzde onlardan beklemeyeceğiniz kadar naif, duygusal ve ilham dolu icralar. Beste yapılarındaki sanatsal tercihler sebebiyle “doldurma şarkı” olarak nitelendirilemeyecek kadar kaliteliler. Öte yandan albümün güçlü şiddeti içinde dinleyiciye nefes alma imkanı tanıyorlar.
Bu satırlara değin özelliklerinden bahsetmeye çalıştığım albümde tek bir boş şarkı yok. “Boş şarkı yok” sözünün özellikle geçmişte yapılmış bazı kült albümler için sıklıkla söylendiğinin ve klişeleştiğinin farkındayım. Fakat durum bu. Grup, yapacağını yapmışken benim de yapabileceğim fazla bir şey yok bu noktada.
Albümü ilk kez dinleyecek olanlar için önereceğim şarkılar elbette açılış parçası “These Walls Shall Be Your Grave”, aşırı eklektik yapısıyla belirtilen süresinden daha uzun ve daha yoğun bir icra olduğunu hissettiren “Crushed”, özellikle girişindeki cinnet geçirten rifleri ve bütünündeki kalite sebebiyle “Cries of the Forsaken” ve kapanışı yapan “Spawned Illusion”. Belirttiğim son iki şarkının arasında kalan “Cryptorium” ise kendine has delilikler barındıran ve özellikle bir yerindeki ilginç vokal efektleriyle kendini belli eden, dinlenesi başka bir parça.
Kesinlikle ve kesinlikle bir kereden fazla dinlendiği zaman şaheserliğini ortaya koyan, fakat ilk dinlemede dahi kişinin dikkatini üzerinde toplayabilecek çarpıcı pasajlara yer veren “Screams of Anguish” türünün en nadide örneklerinden biri ve özellikle death metal zevkleri birbiriyle pek uyuşmayan sayısız farklı dinleyiciyi ortak noktada buluşturma potansiyeli olan bir cevher.
Kadro Scott Reigel: Vokal (lead)
Don Gates: Gitar
Jay Fernandez: Gitar
Jeff Acres: Bas, vokal
Jim Coker: Davul
Şarkılar 1) These Walls Shall Be Your Grave
2) Ceremonial Unearthing
3) Sympathy
4) Septicemic Plague
5) Crushed
6) Spirit World
7) Exposed to the Elements
8) Cries of the Forsaken
9) Cryptorium
10) Spawned Illusion
Hocam yine harika satmışsın albümü, ellerine sağlık. Mutlaka dinleyeceğim.
Yeterince iplenmeyen muhteşem bir albüm bu.