Şimdiye kadar pek kimsenin keşfetmediği, benimse Marco Pitruzzella’nın YouTube kanalı sayesinde haberdar olduğum tazecik grup Sonivinos’un ilk albümü “Sonicated Intravaginal Insemination in Numbers”tan merhaba. Grubun tazecik olması tabii sizi yanıltmasın zira grup üyelerinin bir kısmı eski Henker üyeleri, diğerleri ise Six Feet Under’daki yaratıcılığıyla şapka çıkartan Jeff Hughell ile az önce kendisini andığım Marco.
Enstrüman hâkimiyeti konusunda yeterince uzman olan ve azman müzik üretme tarafında arşa çıkan heveslerini, mütemadiyen gösteren grup üyelerinin Sonivinos kapsamında yaptığı şey, tahmin edeceğiniz üzere pek insancıl bir müzik değil. Son dönemde teknik death metali daha sanatsal ve herkesin sevebileceği şekilde ele alan First Fragment, Ophidian I ve özellikle Obscura’nın aksine yer yer Deeds of Flesh’leşen (albümün büyük kısmı), zaman zaman Morbid Angel’a selam çakan (3, 7) ama sürat bakımından da teknik yönden de bu ikisinden daha ileri bir aşama olan Sonivinos, konsept bir albüm olduğunu düşündüğüm “Sonicated Intravaginal Insemination in Numbers”ta insanlığın, adım adım bir istilaya maruz kalışını, ürpertici bir dille ve katrilyonlarca notayla anlatıyor. Duymamızın mümkün olmadığı 20 Hz altındaki frekanstaki sesleri kullanarak Dünya üzerindeki kadınları hamile bırakıp ansızın yeryüzünü ele geçiren yabancı varlıkları ve onların insanlığa göz açtırmayan zulümlerini kendine konu edinen albümde anlatılanlar, kullanılan tıbbi jargonla öne çıkıyor. Elbette öne çıkış hâli, jargonla sınırlı kalmıyor, bahse konu sessiz istilanın notalarla vücut bulan tarafı, kulak zarı eritip beyin tokatlayan cinsten oluyor. Eh böylesine bir hayali gaddarlığı müzikal yönden ifade etmenin başka bir yolu yok gibi.
Eğri oturup doğru konuşayım. Bu albümde öyle çığır açan rifler, durduğunuz yerde donup kalmanızı sağlayacak acayip ötesi sololar duymanız pek mümkün değil. Elbette bu türle yeni tanıştıysanız, Sonivinos’un yaptığını akıl fikir bırakmayan ayarda olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat bunca zaman sonra, hele hele geçen yılki teknik death metal manyaklıklarına tanıklık etmişken grubun yaptığının, teknik gövde gösterisinden öteye geçebildiğini söyleyemem. Evet, dinlerken “Hmm burayı iyi yapmışlar…”, “Hayvan herifler, bunu nasıl çaldınız?”, “Püüü Allah belanızı adi OÇ’ler!” gibi söylemlerde bulundum haklı olarak. Ama belirttiğim gibi türün gediklisiyseniz ufak tefek şaşırmalar haricinde albüme mesafeli durabilirsiniz. Unutmadan, hemen her şarkının girişinde senfonik açılışlar var ki bunlar, bana aşırı derecede banal geldi. İlgili kısımları konuk müzisyenle birlikte yapmışlar ama sanki bu bölümler olmasalar daha iyi olurmuş gibi.
Elimizde bir teknik death metal albümü olduğundan, sound konusuna değinmeden geçmek istemedim. Albümün mix’i ve mastering’i gerçekten çok başarılı. Böylesine karmaşık bir işte; tapping manyağı yapılan gitarların, Jeff Hughell delisinin bas oyunlarının ve Marco öküzünün yaptığı her numaranın teker teker işitilebilmesi, harbiden takdire şayan. Bu durum aslına bakarsanız pek şaşırtıcı değil zira prodüksiyondan sorumlu arkadaş, geçen yılın da yıldızları olan First Fragment albümü “Gloire éternelle” ve Ophidian I albümü “Desolate”te parmağı bulunan Cryptopsy gitaristi Christian Donaldson. Yalnız şunu eklemeden burayı sonlandırmayayım. Gruptaki iki gitaristten biri olan Ryan Batten, aynı zamanda vokallerden de sorumlu ve onun sesinin biraz daha ön planda olmasına hayır demezdim. Muhtemelen enstrümanların başrolde kalmasını istediler.
Birçok grup, albümlerinin vokalden arındırılmış enstrümantal sürümünü de yayımlıyor, biliyorsunuz. Benim talebim, böyle deli manyak albümlerin diğer enstrümanlardan izole veya çift enstrümanlı hâllerinin de yayımlanması yönünde. Mesela bu albümün bas gitar ve davul ikilisi veya çift gitarlara ait izole sürümünü dinlemeyi çok isterdim. Çünkü ortada tekrar tekrar dinlenesi bölümler var. Bunlardan birçoğu şaşırtıcılıktan uzak olsa da bu yolun yolcularının içini gıcıklayan, içten içe adını andığım müzisyenlere imrendiren tarafları yok değil.
“Sonicated Intravaginal Insemination in Numbers” şayet büyük beklentilerle açmazsanız, sizi memnun edebilecek kalibrede bir eser. Ama aklınız hâlâ geçen senenin teknik death çılgınlıklarında kaldıysa, aradığınızı bulamayacağınızı tekrar edeyim. Şimdiden keyifli dinlemeler.
Ophidian I dedin, First Fragment dedin, merakları cezbettin. Eline sağlık, mutlaka bakacağım.
06.06.2022
İlk şarkıya baktım, gitar kullanımından aklım eridi.
06.06.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Haha, albümün tamamını dinlemeni öneririm, topluca gövde gösterisi yapmışlar puştlar.