“Şimdi dinlerken aklıma geldi de, eğer melodik death metal, progresif death metal, teknik death metal ve Pantera seviyorsanız benim 20. sıradaki albüme kesin bakın. Eğer bu dediklerime ilgi duyduğunuz halde albümü sevmezseniz sizi albüme harcadığınız dakika kadar pavyona götüreceğime söz veriyorum. O derece iddialıyım ve kefilim bu albüme.” – ismail vilehand, Haziran 2022, İstanbul
Siteye gelen bu yorumu okumamla birlikte, daha önce hiç duymadığım HYPERMASS’e çok yükselmem bir oldu. Neden, çünkü zamanında en hası yapılan melodik death metale hasta bir insandım. Neden, çünkü progresif metali kendi grubumda icra edecek kadar çok seviyordum. Neden, çünkü teknik death metalin en önemli yapıtlarını kutsal kitap biliyor, ağzıma yüzüme sürüyordum. Neden, çünkü çok tanrılı inancımdaki tanrılardan biri, belki de en önemlisi PANTERA’ydı. 27-28 yıldır PANTERA’sız yapamıyordum.
Bizleri Norveç’ten selamlayan ve katiyen Norveçli bir grup gibi hissettirmeyen HYPERMASS bundan 10 yıl önce kurulan ve ilk albümünü çıkarmak için doğru zamanı bekleyen dört arkadaştan oluşuyor. HYPERMASS’in müziğine baktığımızda gördüğümüz şey büyük oranda SOILWORK, DISARMONIA MUNDI benzeri, groove dozu yüksek bir modern melodik death metal. Grup bunun yanına PANTERA rif kalıplarına yakın duran olaylar ve birtakım daha teknik/progresif dokunuşlar dâhil ediyor ve ortaya dolu dolu, rif zengini bir müzikal yapı çıkıyor. Dolayısıyla ismail vilehand’in ilk paragraftaki yorumu harfiyen doğru ve bahsi geçen kitledenseniz size pavyon mavyon yok.
HYPERMASS’le ilgili güzel olan şey adamların her bir şarkıya tamamen farklı fikirler sokuşturma gayreti içinde olması ve her ne kadar yapılmamış, denenmemiş olaylara girmeseler de kulağa taze gelmeleri. Kimi şarkılardaki birtakım fikirler bazı dinleyiciler için fazlasıyla tatlış gelebileceği için baştan sonra her şeyiyle benimseyemeyecek insanlar da olabilir, ancak genel itibarıyla HYPERMASS’ın iyi bir grup olduğu ve kafası çalışan adamlardan kurulu olduğu su götürmez bir gerçek.
Olayın SOILWORK, DISARMONIA MUNDI tarafı kendi rif yazımında gösteriyor. Şarkı trafikleri itibarıyla HYPERMASS’in bu gruplara yakın duran bir yaklaşımı yok. Bu grupların, özellikle de SOILWORK’ün güçlü olduğu ve önem verdiği konulardan biri olan nakarat konusu “Empyrean”da öyle baskın şekilde karşımıza çıkmıyor, zaten HYPERMASS clean vokal kullanmıyor oluşuyla da nakarat konusunda farklı bir algısı ve yaklaşımı olduğunu gösteriyor.
Müzisyenlik şhovvvv yaptıkları anlarda dahi şarkının genel kimliğinden ve odağından sapmayan grup bu sayede şarkıların odağını dağıtmak yerine onları zenginleştirebiliyor. Zaman zaman akıllara IN VAIN’i de getiren bir progresiflik düzeyinde seyreden grup, nakaratlarını da bu minvalde tutuyor. PANTERA referansını ise riflerdeki “adrenalini yüksek bluesy rifler” özelinde görüyoruz. Albümde blues gamlarından çalınan sololar, rifler gırla ancak bunu sert bir melodeath bağlamına oturtan grup genel anlamda son derece geniş perspektifli ve kendi içine sıkışmayan bir müzik sunmayı başarıyor.
Beleş pavyon fikri için yanıp tutuşmuyorsanız HYPERMASS’in yaptığı müziğin canlılığını, renkliliğini isterseniz de istemeseniz de kabul etmek durumunda kalacağınıza inanıyorum. Adamlar enerjik, tutkulu, zeki ve dinlemesi keyifli müzik yapıyorlar ve modern bir sound’u sağlam bir altyapı ve dikkate değer bir derinlikle önümüze seriyorlar. Bir dolu fikrin birbirini baskılamadan bir arada sunulduğu, nefes alan fikirler içeren bir şeyler dinlemek isterseniz HYPERMASS’le tanışmanın tamam zamanı.
Kadro Markus Sundet: Vokal
Sindre Dagestad: Gitar
Thomas Pedersen: Gitar
Martin Nordvik: Bas
Konuk:
Torgeir Aambø: Davul
Şarkılar 1. The Constant
2. Hivemind
3. The Degenerate Strain
4. Null and Void
5. To Dissect and Serve
6. Behind the Leviathan
7. Equializer
8. Empyrean
9. Motherdome
Ben de ismail vilehand’in bahsi geçen tavsiyesi üzerine dinlemeye başlamıştım.
Sağlam bir ilk albüm. Üzerine koya koya devam ederlerse adından sıkça söz ettireceklerdir.
Daha henüz vakit ayırabildim albüme, övüldüğü kadar varmış. Kritikte sözü geçen gruplar haricinde progresiflik adına ciddi oranda Gorod sezdim. Bir sonraki işlerini heyecanla bekliyorum.
@enemyofgod, canımı çektirdin birkaç haftadır dinlemiyordum. Muhteşem bir şey gerçekten de. Bir bu bi de Ophidian I uçuruyor, dinlemediysen ciddi tavsiye ederim. Spiral To Oblivion dinle zaten diğerlerine bakmadan geçemezsin
Tamam 10 yıldır kurulmuş olabilirler ama ilk albüm için aşırı başarılı bir albüm olmuş. Kritiği okuduktan sonra dinledim albümü. O yüzden ilk başlarda “acaba abartılmış mı?” düşünmedim değil ama The Degenrate Strain’le beraber neden İsmail’in bu kadar iddialı konuştuğunu anladım. Uzun süredir bu kadar keyifle bir albümü dinlediğimi hatırlamıyorum.
Ben de ismail vilehand’in bahsi geçen tavsiyesi üzerine dinlemeye başlamıştım.
Sağlam bir ilk albüm. Üzerine koya koya devam ederlerse adından sıkça söz ettireceklerdir.
Daha henüz vakit ayırabildim albüme, övüldüğü kadar varmış. Kritikte sözü geçen gruplar haricinde progresiflik adına ciddi oranda Gorod sezdim. Bir sonraki işlerini heyecanla bekliyorum.
27.08.2022
@enemyofgod, canımı çektirdin birkaç haftadır dinlemiyordum. Muhteşem bir şey gerçekten de. Bir bu bi de Ophidian I uçuruyor, dinlemediysen ciddi tavsiye ederim. Spiral To Oblivion dinle zaten diğerlerine bakmadan geçemezsin
Manyak bir albüm.
https://youtu.be/2HaXCkw0tBE
Tamam 10 yıldır kurulmuş olabilirler ama ilk albüm için aşırı başarılı bir albüm olmuş. Kritiği okuduktan sonra dinledim albümü. O yüzden ilk başlarda “acaba abartılmış mı?” düşünmedim değil ama The Degenrate Strain’le beraber neden İsmail’in bu kadar iddialı konuştuğunu anladım. Uzun süredir bu kadar keyifle bir albümü dinlediğimi hatırlamıyorum.