Modern müzik tarihinin en tuhaf olaylarından biri, ilk albümünü 2010′da çıkaran ve akabinde paso albüm yayınlayan İsveçli death metal grubu ENTRAILS’in esasında 1990′da kurulmuş olmasıdır.
HM-2 worship’leri, ENTOMBED’a saygı duruşu niteliğindeki logosu ve diğer sayısız unsurlarıyla ENTRAILS 2010′larda kurulan ve tıpkı BLOODBATH gibi eskiyi yad eden bir grup izlenimi verse de dediğim gibi aslında bundan 32 yıl önce; ENTOMBED’dan, GRAVE’den, DISMEMBER’dan çok kısa süre sonra kurulmuş bir topluluk.
2010′da olaya dört elle sarıldıktan sonra düzenli aralıklarla albüm çıkaran grubun olayı, bu albümün kapağından da diğer albümlerinin kapaklarından da görüleceği üzere ölüm, cesetler, zombiler, kötülük gibi ilkokul çağındaki çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimine katkıda bulunacak temalardan oluşuyor.
En büyük etkisini 2013′te çıkardığı “Raging Death”le yapan ENTRAILS, sonrasında da müziğinin genel kimliğine daima bağlı kalan ve OSDM’den bir an olsun vazgeçmeyen bir grup izlenimi verdi.
Şimdi yeni albümleri “An Eternal Time of Decay” ile karşımızdalar ve bakalım sevgili Buğra’nın karşı konulmaz öfkesini yansıtmak adına iyi bir kanal görevi üstleniyorlar mı yoksa türün benzer yapıdaki binlerce örneği arasında kaynayıp gidiyorlar mı hep birlikte görelim.
Dan Swanö elinden çıkma bir prodüksiyonla sunulan “An Eternal Time of Decay”, genel sound olarak yoğun şekilde BLOODBATH’in ”Resurrection Through Carnage“ını hatırlatsa da genel anlamda HM-2 temelli sayısız albümle ortak bir kaderi paylaşarak adını İsveç death metalinin kanlı duvarındaki pek çok grubun arasına yazdırıyor.
Bir önceki albümü “Rise of the Reaper“dan da görülebileceği üzere ENTRAILS karakter itibarıyla benzeri çok çok fazla başka grup tarafından da icra edilen bir müzik yaptığından, 90′lar başı İsveç death metalini seven herkesin kolayca benimseyebileceği türde bir şey ortaya çıkıyor. Albümü dinlerken bildiğiniz sularda yüzdüğünüzü, alışık olmadığınız bir şeyle karşılaşmayacağını zaten en baştan biliyorsunuz.
Türün benzer yapıdaki binlerce albümü arasından sıyrılma noktasında “An Eternal Time of Decay” öyle ekstra bir mücadeleye girmiyor elbet. Zaten bu tür bir mücadeleye girmek, türdaşlarından ayrışmak için ekstra çaba sarf etmek death metalin özellikle bu alt türünün doğasına aykırı olduğundan ENTRAILS’in de farklılaşma gibi bir çabası yok. Peki ne var? Bu klasikleşmiş sound içerisinde, tıpkı bugüne dek yazdığım kritikler arasında ayrı bir yerde duran “Resurrection Through Carnage” incelemesinde de bahsettiğim türde bir “süpürgecilik”, bir “Jörgen Amcacılık”, bir gelenek yaşatma çabası var.
Kökü bundan 33-34 yıl öncesine dayanan ve tamamı klişelerden oluşan bir şey 2022 yılında övülebilecek, önerilebilecek şekilde sunulabiliyorsa, ya sunulan şey zamana meydan okuyan ve klasikleşmiş değerler barındıran bir şeydir ya da sunan taraf üstün meziyetlere sahiptir. ENTRAILS çok iyi bir OSDM grubu olsa da burada konuşulması gereken esas şeyin üstün meziyetlerden ziyade OSDM’nin on yıllara meydan okuyan gücü ve öfkesi olduğu kanısındayım. 2009′dan beri faaliyette olan PA’ya bir dolu OSDM albümü yazdım. Bunların neredeyse tamamı müzikal olarak %90-95 aynı karakterdeydiler, lakin bunlardan bazısına 5-6, bazısına 9-10 verdim. Çünkü bazısı sadece bir trendi takip ediyorken, bazısı da tutkusunu ve nefretini karşı tarafa geçirmeyi başarıyordu. ENTRAILS iyi bir OSDM grubu ve “An Eternal Time of Decay”in bu skalada durduğu yeri de verdiğim nottan görebilirsiniz. Türü ne kadar sevdiğinize bağlı olarak bu notu 1 indirebilir ya da 1 artırabilirsiniz. O size kalmış.
Sonuçta siz de bir Buğra’ysanız, bu albüm her türlü işinizi görecektir.
Kadro Pontus "Penki" Samuelsson: Vokal, bas
Jimmy Lundqvist: Gitar
Markus Svensson: Gitar
Arvid Borg: Davul
Şarkılar 1. An Eternal Time of Decay
2. Die to Death
3. Fear the End
4. The Dead
5. Slayed to a Pile of Flesh
6. Open Casket Feast
7. Dead by Evil
8. Inverted Graveyard
9. Autopsy
10. Reborn in Worms
11. Possessed
@Ouz, çeyrek eksenli ikili tokat saldırısı… En sevdiğim.
Sağ olasın. Bu tür yapımlarla ilgili en acayip olay prodüksiyon ekibinin, yönetmenin falan ailenin rızasıyla o kardeşi oraya oturtması ve diğer çocuğa “tokatlamaya başla” gibi komutlar vermesi. Bu tür yapımlarda yer alan sayko çocukların aileleri o çocuklardan daha sayko oluyor %1000000 net bilgi.
Çocuk ailenin aynasıdır abi, çocuklar durduk yere o hâle gelmemişlerdir zaten. Program baştan aşağı fail, sunucu da sahte pedagogmuş. Bu yılın başında sahtekâr olmasıyla ilgili haberler çıkmıştı.
Buğra Reis efsanedir. Benim favori Buğra sahnem bu:
https://youtu.be/phGZ64aeFdI?t=50
Albüme de gün içinde bakacağım mutlaka, ellerine sağlık Ahmet.
28.06.2022
@Ouz, çeyrek eksenli ikili tokat saldırısı… En sevdiğim.
Sağ olasın. Bu tür yapımlarla ilgili en acayip olay prodüksiyon ekibinin, yönetmenin falan ailenin rızasıyla o kardeşi oraya oturtması ve diğer çocuğa “tokatlamaya başla” gibi komutlar vermesi. Bu tür yapımlarda yer alan sayko çocukların aileleri o çocuklardan daha sayko oluyor %1000000 net bilgi.
28.06.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Öncelikle mini klibimi sunayım:
https://streamable.com/spqz7h
Çocuk ailenin aynasıdır abi, çocuklar durduk yere o hâle gelmemişlerdir zaten. Program baştan aşağı fail, sunucu da sahte pedagogmuş. Bu yılın başında sahtekâr olmasıyla ilgili haberler çıkmıştı.
28.06.2022
@Ouz, “entrailsbugra” ajshdgajkd
Eline sağlık.
28.06.2022
@Ahmet Saraçoğlu, Haha, sağ ol abi.
Entrails ile alakalı en sevdiğim şey muadili İsveç death metal gruplarına göre HM-2 fetişizmini abartıp gitarların sesini baya fazla açmaları.
Alışık olmayanlar için üzücü bir deneyim olabilir ama ben şahsen bayılıyorum.