“Zalimler kimler? Kraldan, kapitalistlerden, bunları gözeten birkaç kişiden ve tabii bir de yöneticilerden oluşan bir azınlık. Zulüm görenler kimler? Dünya uluslarından, değerli insanlardan, işçilerden, köle gibi çalışan ve hiçbir katkısı olmayanların karnının doymasını sağlayanlardan oluşan bir çoğunluk.”
Jason Netherton çok değerli bir insan (röportaj da yapmıştık kendisiyle). DYING FETUS’la metal tarihine geçen işler sunduktan sonra University of Western Ontario’da iletişim ve medya okuyan, müzik ve kültür endüstrilerinin siyasi ve ekonomik tarafları üzerine çalışmış, sonrasında da Helsinki’ye taşınarak işine gücüne odaklanmış bir müzisyen.
MISERY INDEX’in death metal ve grindcore’u buluşturduğu şiddet dozu yüksek 21 yıllık kariyerine baktığımızda grubun öncelikle asla taviz vermediğini, sinirini ve kızgınlığını asla yitirmediğini ve bu müziği söylemlerini aktarmak için etkili bir araç olarak kullandığını gördük. 2004 yılında çıkan “Dissent” EP’sindeki “Defector (Thinning the Herd)” vasıtasıyla tanıştığım grup albümden albüme yükselmiş, kitlesini genişletmiş ve bence “Heirs to Thievery” ile zirvesine ulaşmıştı. O albümle death metal/grindcore birlikteliğinin en iyi örneklerinden birini sunan MISERY INDEX sonrasında da çok iyi iki albüm çıkararak yıkımını sürdürdü. Resmî ortamlarda dahi giymekten çekinmediğim “The Killing Gods” tişörtüm eskiyedursun, kulaklarım şiddete ihtiyaç duyduğunda elimin gittiği ilk isimlerden biri her zaman MISERY INDEX oldu.
Çünkü MISERY INDEX zekiydi. Zeki ve öfkeliydi. Zaten metal denen bu illet de en iyi sonuçlarından bazılarını bu iki kavramın bir araya gelmesiyle veriyordu: zekâ ve öfke.
“The Killing Gods”daki death metal ağırlığının ardından, cephaneliğini daha etkin ve kapsamlı kullanmayı tercih eden MISERY INDEX “Rituals of Power”da death metal, grindcore ve hardcore şeytan üçgeninden canlı çıkmayı başarmış bir meydan dayağı sunmuş ve daha önce kendilerinden pek duymadığımız tarzda birtakım olaylara da girerek “Naysayer” gibi enteresan şarkılara imza atmıştı. O albümü çok sevsem de MISERY INDEX’in “Heirs of Thievery”, “Traitors” gibi yapıtları olduğu düşünüldüğünde 7,5’tan fazlasını vermek içimden gelmemişti. Şimdi karşımızda olan “Complete Control”de ise grubun yine bu şeytan üçgeninden yararlandığını; kuduz bir saldırganlık sergilediği “The Killing Gods” öncesi albümlerindeki kimliğin yanına daha sofistike bir şarkı yazımını da eklediğini görüyoruz.
20 yıldan uzun süredir aramızda olan ve müzik geçmişleri bunun da öncesine uzanan isimleri kadrosunda barındıran MISERY INDEX gibi bir death metal/grindcore devinin bu sofistikeleşmeyi “olgunluk” adına yaptığını söylemek elbette ki yersiz olacaktır. Bana kalırsa tür özelindeki olgunluklarını zaten “Heirs to Thievery”de sergilediler ve bunun üstüne çıkmaya çalışmaktansa “The Killing Gods”daki gibi bir sound değişimine giderek, death metal/grindcore karakterlerinin doğal sınırlarını kabul etmiş ve yok yere zorlamamış oldular. “Complete Control”un iyi tarafı, hatta bana kalırsa “Rituals of Power”dan da iyi tarafı grubun bu albümde her şeyi aşırı dengeli şekilde yapıyor olması. Barındırdığı pür şiddetle dinleyicinin üstüne öfke kusan “Now Defied!” gibi hayvanlıklar; sofistike sololarla veya tempo düşürmelerle artırılan kontrastlar ve akabinde gelen dinamizm; “Cospiracy of None” gibi şarkılarda görülen hardcore karakteri ve hepsini çevreleyen son derece sert, hedefe yönelik sözlerle albüm MISERY INDEX’in tüm güçlerini, tüm kombolarını sergilediği bir şeye dönüşüyor.
Akılda kalıcı şarkılar, MISERY INDEX hit’leri noktasında “Complete Control” nasıl bir başarı gösterecek şimdiden kestirmek zor. Misal “Rituals of Power”a baktığımızda Spotify’da 1,5 milyon kez dinlenmiş bir “New Salem” gerçeği var ve bu albüm o denli ilgi gören bir şarkı çıkaracak mı şimdilik bilemeyiz. Bana sorarsanız zor. Albümden yayınlanan üç klibe baktığımda şarkıların “Complete Control”u gayet iyi temsil ettiğini ancak tekil olarak öne çıkmaktansa albümü birlikte yükselttiklerini görüyorum. Çağımızın her şeyi anında hap şeklinde almak isteyen anlayışı düşünüldüğünde bu durum “Complete Control”un öne çıkan taraflarının az olduğu şeklinde algılanabilir, ancak ben bu şekilde algılayanların alayının kafasını si-
Yanlış düşündüklerine inanıyorum.
Yukarıdaki satırları yazdıktan sonra Jason Netherton’ın albüme dair açıklamalarını dinleyince, onun da yukarıda bahsettiklerimle örtüşen şeyler söylediğini gördüm. Jason albümün MISERY INDEX diskografisinde özel bir yerde durduğunu söylüyor ve bu albümde daha rafine, daha arınmış bir kimliğe kavuştuklarını belirtiyor. Sonuçta kötü albüm yapamayacak bir gruptan, son derece zeki bir gruptan bahsettiğimiz için sözü edilen bu rafineleşmeler, arınmalar öyle çok atla deve etkiler yaratmıyorlar. MISERY INDEX her zaman çok iyiydi, şu anda da çok iyi, devam ettikleri sürece de çok iyi olmayı sürdürecekler.
Kendi tarzında metal tarihinin gelmiş geçmiş en iyi birkaç grubundan birinden bahsediyoruz, o yüzden kapanış paragrafında ilgi çekici son bir vurucu kelam etmeme gerek yok. Çok iyi grup, çok iyi albüm. Dinleyin.
Kadro Jason Netherton: Vokal, bas
Mark Kloeppel Gitar, vokal
Darin Morris: Gitar
Adam Jarvis: Davul
Şarkılar 01. Administer The Dagger
02. The Eaters And The Eaten
03. Complete Control
04. Necessary Suffering
05. Rites Of Cruelty
06. Conspiracy Of None
07. Infiltrators
08. Reciprocal Repulsion
09. Now Defied!
Administer the Dagger ve Infiltrator şu ana kadar dinlediğim en gaz şarkılar arasında yerlerini aldılar bile. Rituals of Power ile yukarı taşıdıkları çıtayı bu albümle çok iyi korudular hatta biraz daha yukarı çektiler desem yalan olmaz.
Çok severim çok. Hiçbir zaman yamuk işleri çıkmıyor. Enerji deposu grup. Mark reisin kükremelerininde hastasıyım. Özellikle infiltrators şarkısınde vokalleri çok iyi.
Adamlar traitors, heirs to thievery ve the killing gods albumleri ile citayi o kadar yukseltti ki kendileri bile asabilirler mi o citayi emin degilim. Dying fetus ve misery index asla hayal kirikligina ugratmayan iki grup, adamlar kotu album yapmayi bilmiyor.
Albümün adı çok güzel yansıtıyor kimliğini. Kontrollü yazılmış eli yüzü düzgün taş gibi bir albüm. Grup içinde oldukça olgun, bir o kadar da vahşi. 8,5/10′dan gaza gelinerek basılan bir 9.
“..kulaklarım şiddete ihtiyaç duyduğunda elimin gittiği ilk isimlerden biri her zaman MISERY INDEX oldu.” bu hayvani güzel müziğe yapılacak en yakışır ve sade yorumdur zaten. + D.Fetus + C.Decap. + Napalm D. canınız ne zaman temiz dayak çektiğinide mazlumunuz olur memnuniyetle ağı< burun dalarlar.
Ülke ekonomisi iyiyken satılan boş yok cipsler gibi. Asla sürpriz yok. Hangi albümü olursa olsun açıp dinliyorsun, istediğini alıp çıkıyorsun. Böyle bir grup Misery Index.
Administer the Dagger ve Infiltrator şu ana kadar dinlediğim en gaz şarkılar arasında yerlerini aldılar bile. Rituals of Power ile yukarı taşıdıkları çıtayı bu albümle çok iyi korudular hatta biraz daha yukarı çektiler desem yalan olmaz.
Senenin en iyilerinden olması yüksek ihtimal.
İki dakikalık şarkı neyin nesi vasat bir albüm çıtayı yukarı kaldiracagina indirmisler
20.05.2022
@Trivium.instrumental, Misery Index özde bir Grind grubu olduğu için 2 dakikalık veya 1 dk’lık şarkılar görmek normal.
Çok severim çok. Hiçbir zaman yamuk işleri çıkmıyor. Enerji deposu grup. Mark reisin kükremelerininde hastasıyım. Özellikle infiltrators şarkısınde vokalleri çok iyi.
Adamlar traitors, heirs to thievery ve the killing gods albumleri ile citayi o kadar yukseltti ki kendileri bile asabilirler mi o citayi emin degilim. Dying fetus ve misery index asla hayal kirikligina ugratmayan iki grup, adamlar kotu album yapmayi bilmiyor.
Albümün adı çok güzel yansıtıyor kimliğini. Kontrollü yazılmış eli yüzü düzgün taş gibi bir albüm. Grup içinde oldukça olgun, bir o kadar da vahşi. 8,5/10′dan gaza gelinerek basılan bir 9.
Bu sene bu albüm biraz güme gitti gibi geliyor bana. Halbuki bu yılın en sağlam işlerinden biri. Iskalanmasın
“..kulaklarım şiddete ihtiyaç duyduğunda elimin gittiği ilk isimlerden biri her zaman MISERY INDEX oldu.” bu hayvani güzel müziğe yapılacak en yakışır ve sade yorumdur zaten. + D.Fetus + C.Decap. + Napalm D. canınız ne zaman temiz dayak çektiğinide mazlumunuz olur memnuniyetle ağı< burun dalarlar.
Ülke ekonomisi iyiyken satılan boş yok cipsler gibi. Asla sürpriz yok. Hangi albümü olursa olsun açıp dinliyorsun, istediğini alıp çıkıyorsun. Böyle bir grup Misery Index.
Complete Control’un The Spectator tadı vermesi.
Sen ne kadar güzel albümsün be!!
Yine kafa göz yarmalık, yine cillop gibi bir albümle karşımızdalar.
Şu yılda yeni çıkan bi albümü başlatınca duymak istediğim şey bu.. Nasıl yapıyor bu adamlar bu albümleri ya..