Mağara death metalinin sarsılmaz kalesi Finlandiya’daki girintili çıkıntılı dehlizlerden bizleri selamlayan CORPSESSED, 2018 çıkışlı ikinci albümü “Impetus of Death” ile sıkıntılı bünyelere ilaç gibi gelen bir iş ortaya koymuş ve bu tür müzikte her zaman ön saflarda savaşan ülkesinin şanlı sancağını yerde bırakmamıştı.

Dark Descent Records’ın geleneğine her anlamda bağlı olan CORPSESSED’in, çeşitli özellikleri sayesinde Dark Descent Records’ın geleceğine de ışık tuttuğunu söyleyebiliriz. Şirket bünyesindeki pek çok gruba baktığımızda, biraz olsun büyümek için bile fazlasıyla buhranlı, tavizsiz ve kaotik olduğunu görüyoruz.

Her n kadar CORPSESSED de her açıdan tam bir tavizsizlik ve hayvan çocukluğu sergilese de sound’ları ve groove’ları sayesinde Dark Descent Records’ın öne çıkmaya muktedir oluşumlarından biri olduklarına inanıyorum. Gayet makul bir canlılıkları, tüm çirkinliğine rağmen daha büyük bir grubun turnesine iliştirilebilirlikleri var 15 yılı geride bıraktıkları kariyerlerinde “Succumb to Rot”la bunu başarmayı hak ettiklerini düşünüyorum.

Bunu düşünme sebebim CORPSESSED müziğinin köklerinin death metal tarihini değiştiren “Clandestine”lere, “Left Hand Path”lere, 32-33 yıl öncesinin GRAVE’lerine, CARNAGE’larına kadar uzanıyor oluşu ve bunu Fin usulü ceset kokusunun damak çatlatan kesifliğiyle tatlandırması.

Önceki albüm için yazdığım kritikte geçen kısa bir bölümü, CORPSESSED’in Türkçedeki en net özeti olması vesilesiyle buraya da yapıştırmak isterim:

“CORPSESSED’i özetlersek; grup her anlamıyla ağır ve ezici bir death metal yapıyor. Karabasan gibi çöken bir ses duvarıyla dinleyenlerin kulaklarına katran boşaltan grup, her anı uğursuzlukla dolu müziğiyle Finlandiya’nın en karanlık kâbuslarını önümüze getiriyor. Grubu sadece death metal olarak nitelememizi önleyen esas unsur ise CORPSESSED elemanlarından bir kısmının Finlandiya underground sahnesinin funeral doom efsanesi TYRANNY’de de çalmış ya da çalıyor olmaları. “Tides of Awakening” gibi mükemmel bir albümü yaratma başarısı gösteren TYRANNY’nin ölümlerden ölüm beğendiren karakteri, CORPSESSED’in bu denli karanlıklaşmasının da başlıca etkenlerinden.”

Baban da mı albüm kritiği yazardı be Ahmet; çiçek gibi açıklama yemin ederim. Al, İngilizceye çevir, basın bülteni diye kullan, vallahi 2 haftaya kalmaz Madison Square Garden’da 46.000 kişilik CORPSESSED konseri herkese hayırlı olsun.

Konumuza dönecek olursak, CORPSESSED gerçekten de bu balçıklı death metal anlayışını günümüzde en iyi uygulayan gruplardan biri. INCANTATION ruhunun ağırlığını “Relentless Enthropy” gibi şarkılarda karşımıza çıkan çeşitli kudurmuşluklarla harmanlayan grup, bu sayede gayet sürükleyici; yükseliş alçalışlarla dinleyiciyi sağa sola savuran bir anlayış benimsiyor.

Her bir enstrümanın ustalık sergilediği; vokallerin tam bir hayvan evladı gibi böğürdüğü “Succumb to Rot” bu sayede yılın değerli death metal albümleri arasına adını çok da zorlanmadan yazdırıyor.

Death metalin bu aşırı yoğun, fanatikçesine tutkulu, ölüm bağımlısı tarafından hoşlanıyorsanız CORPSESSED’le bir an önce tanışın ve Finlandiya’nın ta DEMILICH’lerden bugüne gelen bu uğursuz sanatının göğüs kafesinize uygulayacağı baskı eşliğinde asla huzur bulamayacağınız bir uykuya yatın.