İzninizle yazıya grubun 2020’de çıkardığı ilk albümü “Lesions of a Different Kind”ın giriş bölümünden bir alıntı yaparak başlamak istiyorum, zira UNDEATH’i en kısa ve öz açıklama şeklinin bu olduğunu düşünüyorum:
“1986 yılında göz ameliyatı olmak için gittiğim Rochester, New York’tan bizleri selamlayan UNDEATH, çok ama çok bariz CANNIBAL CORPSE etkilerine sahip bir grup. Rif yazım tarzları, gitar tonları, hatta davul kullanımının nispeten tekdüzeliği bile akıllara CANNIBAL CORPSE’u getirmeye yetiyor. Lakin UNDEATH bir CANNIBAL CORPSE worship grubu değil ve birtakım yan etkilenimlerle kimliğini farklılaştırmayı başarıyor. Bu konuda başvurduğu başlıca yöntem, CANNIBAL CORPSE’un vahşetini ve süratini INCANTATION ve AUTOPSY benzeri bir uğursuzlukla, lanetle kırması.”
Evet, karşımızda gerçekten de CANNIBAL CORPSE formüllerine sıkı sıkıya bağlı bir grup var. “It’s Time… to Rise from the Grave”i açtığınız anda kendinizi herhangi bir CANNIBAL CORPSE albümüne, misal “Tomb of the Mutilated” veya “Gallery of Suicide”a konmamış bir şarkıyı dinliyormuş gibi hissedebilirsiniz. Gitar tonlarından rif yazımına, davullardan vokal kullanımına dek. Ne var ki bu albümde UNDEATH’i başka birtakım yollara saparken de görebiliyoruz. “Rise from the Grave”de “Heartwork” dönemi CARCASS’tan örnekler sunan grup, albümün çeşitli anlarında ise ilk dönem GORGUTS’ı akıllara getiren olaylara girebiliyor.
Bu ilhamların ağırlıklı tarafını oluşturan CANNIBAL CORPSE penceresinden bakarsak, UNDEATH’in yaptığı şeylerin %80’inin, CANNIBAL CORPSE olmasaydı yapılamayacak şeyler olduğunu söyleyebiliriz. Albümdeki davul kullanımı bile CANNIBAL CORPSE karakterini yansıtıyor. Bunu basitlik, sadelik anlamında söylemiyorum. Rifler sırasında davulun tempo düşürmesi, hi-hat’ten ride’a geçmesi gibi detaylarda bile bir CANNIBAL CORPSE etkisi görülüyor. UNDEATH belli ki CANNIBAL CORPSE’u İncil’i yapmış ve ters duran İsa biblosuyla birlikte şöminesinin üstüne asmış. Kesişim kümesinin bu kadar geniş olması başka türlü açıklanamaz.
Diğer yandan UNDEATH kendi içerisinde de üst düzey bir death metal yapıyor. Death metalden haberdar olmasına rağmen bugüne kadar CANNIBAL CORPSE diye bir grup duymamış, bir kez bile CANNIBAL CORPSE dinlememiş vizyonsuz bir mağara müptezeli “It’s Time… to Rise from the Grave”i dinlerse, muhtemelen çok fazla beğenebilir ve eşi benzeri olmayan kalitede bir death metal albümü dinlediğini düşünebilir.
Böyle bir durum yok; yani albüm gayet iyi olmasına rağmen eşi benzeri olmayan bir kalite vadetmiyor. Buna rağmen pek çok şarkıda çok çok iyi death metal dinleme şansına da erişiyoruz. Misal “Head Splattered in Seven Ways” bu yıl dinlediğim en iyi bodoslama death metal şarkılarından biri. Diğer yandan açılışı yapan ve adıyla bir selam çakan “Fiend of Corpses” da CANNIBAL CORPSE olmayan bir gruptan dinlediğim en CANNIBAL CORPSE şarkı olabilir.
Grup elemanlarının albümdeki şarkıları yorumladığı yazıda bile on şarkıdan ikisinde CANNIBAL CORPSE’tan bahsedildiği düşünüldüğünde, UNDEATH’in de bu benzetmeler konusunda rahat olduğu görülebilir. Bu denli büyük oranda bir yakınlıktan dolayı yazının bir kısmını ister istemez CANNIBAL CORPSE benzerliğine ayırmış olsam da bu UNDEATH’in iyi bir death metal yaptığı gerçeğini değiştirmiyor.
Eğer CANNIBAL CORPSE’u ve doksanlarda yapılan death metal anlayışını seviyorsanız “It’s Time… to Rise from the Grave”in vahşetinden siz de payınıza düşeni alın.
Kadro Alexander Jones: Vokal
Kyle Beam: Gitar
Jared Welch: Gitar
Tommy Wall: Bas
Matt Browning: Davul
Şarkılar 1. Fiend for Corpses
2. Defiled Again
3. Rise from the Grave
4. Necrobionics
5. Enhancing the Dead
6. The Funeral Within
7. Head Splattered in Seven Ways
8. Human Chandelier
9. Bone Wrought
10. Trampled Headstones
İlk 4 Cannibal Corpse albümünün biraz Carcass, Autopsy ve Morbid Angel ile süslenmiş hali gibi. Sıfır yenilik barındıran mermer kafa death metale bayılıyorum. Puanım 8,5/10.
Bu albüm Decibel tarafından 2022′nin en iyi albümü seçilmiş. Adam akıllı dinlediğimi söyleyemem ama epey şaşkınım. Sadece metal değil extreme müzik olarak tüm türlere karşı eşit bir duruşla yıl sonu hazırlayan bir dergi olduğunu düşünüyorum Decibel’in. Bu sebepten ötürü yıllardır yıl sonu listesini merakla takip ederim. Hatta top 100 death metal, top 100 black metal vs. gibi listeleri de var hepsini taktirle karşılasam da son yıllarda cidden tatsız bir liste algıları var gibi. Yada bilemiyorum sorun sadece bendedir.
İlk 4 Cannibal Corpse albümünün biraz Carcass, Autopsy ve Morbid Angel ile süslenmiş hali gibi. Sıfır yenilik barındıran mermer kafa death metale bayılıyorum. Puanım 8,5/10.
Çok övüyorlar bu albümü sağda solda. 2 kez dinledim, bende pek aynı etkiyi yaratmasa da fena bir iş olmamış. Benim de puanım 7.
Bu albüm Decibel tarafından 2022′nin en iyi albümü seçilmiş. Adam akıllı dinlediğimi söyleyemem ama epey şaşkınım. Sadece metal değil extreme müzik olarak tüm türlere karşı eşit bir duruşla yıl sonu hazırlayan bir dergi olduğunu düşünüyorum Decibel’in. Bu sebepten ötürü yıllardır yıl sonu listesini merakla takip ederim. Hatta top 100 death metal, top 100 black metal vs. gibi listeleri de var hepsini taktirle karşılasam da son yıllarda cidden tatsız bir liste algıları var gibi. Yada bilemiyorum sorun sadece bendedir.
7 puanı sonuna kadar hakeden bir albüm. Pek fazla ekstrası yok ama şöyle güzel bir bodoslama death metal albümü arıyanlara ilaç gibi gelecek.
Çok iyi geldi bu albüm. İlk albümü de yabana atılacak cinsten değil.