Birkaç gün önceki ULTHA yazısının girişinde çeşitli ülkelerin birtakım müzikal anlayışları gelenek hâline getirdiğinden söz etmiştim. Gerçekten de bazen, belli bir anlayışı benimseyen şarkılar, albümler, gruplar dinlediğimizde daha bakmadan ülkesini tahmin edebiliyoruz. Bu ülkelerden biri de black metale son derece karakteristik birtakım yollardan yaklaşan refah ülkesi Finlandiya.
Fin black metal sahnesine baktığımızda üç temel anlayışın belirgin şekilde öne çıktığını görüyoruz.
Bunlardan biri tahmin edilebileceği üzere Fin hüznünü öne çıktığı melodik ve atmosferik taraf. İkinci anlayış SARGEIST, SATANIC WARMASTER, KORGONTHURUS gibi grupların başını çektiği kederli, çileli, damar black metal; diğeriyse ARCHGOAT, ANAL BLASPHEMY gibi grupların sürüklediği çirkinler çirkini, leş black metal.
Fin metal sahnesinin en çirkin, en şirret oluşumlarından biri olarak karanlık sanatını yıllardır sürdüren ARCHGOAT da bu müzikal karakteri death metalle iç içe kullanan en önemli temsilcilerden biri. Ne var ki özellikle son iki albümünde grubun bazı yaşlılık veya yorgunluk emareleri gösterdiğini düşünüyorum. Ruhunu daha göbek bağı kesilmeden Şeytan’a satan (ooo kelime oyunu) bu adamlar, son dönemlerinde müziklerindeki MOTÖRHEAD dozunu fazlasıyla artırmış ve damarlarındaki habis kanda mevcut olan bazı şerefsizlikleri bir miktar kısmışlardı.
Son iki albüm incelemesinde çok da mızmızlanmamak adına fazla bahsetmesem de ARCHGOAT’ın o rezil, o Şeytani yüzünü daha belirgin şekilde görmek isteyen bir dinleyiciyim. Grup yine çok iyi, yine şerefsizin önde gideni, ancak şahsen kendilerinden daha zehirli bir şeyler beklediğimi de belirtmeden geçemeyeceğim.
Ne güzeldir ki ARCHGOAT da bu düşünceleri duymuş olacak ki çıkardıkları 18 dakikalık yeni EP’yle son yıllarda özlediğim, “tamam bu da gayet iyi ama ya o tavizsiz hayvanlık, ya o orospu çocukluğu?” dediğim ARCHGOAT’u geri getirmiş, sefil diskografilerine yeni bir utanç vesikası daha eklemişler.
“All Christianity Ends”de grubun blast beat’i, MOTÖRHEAD, VENOM kimliği dışındaki özbeöz Satanist; kökü ta BLASPHEMY’lere, CONQUEROR’lara dayanan bestial black metali ilk enden sunma yoluna gittiğini görüyoruz. Belki o şiddette değil ama albümde bir TEITENBLOOD albümüne koysanız sırıtmayacak tıynette bölümler var. ARCHGOAT da zaten pisliğin önde gideni, orası tamam, ama son yıllarda yaptıklarının bu şiddeti, bu gözü dönmüş terörü kanırta kanırta yansıtmadığını düşünüyorum. Bu yüzden de EP grup adına iyi bir silkinme, iyi bir arınma olmuş.
Sadece 18 dakikada 7 ölümcül günahın her birini itinayla işleyen ARCHGOAT’un aldığı bu hırıltılı, cerahatli, kanserli nefesin grup adına son derece olumlu bir adım olduğunu düşünüyor, bir sonraki albümde de aynen bu yoldan gitmelerini diliyorum. Hristiyanlık falan zaten biter yiğitler, yeter ki siz kapkara kalbinizin kötülüğünden bir şey kaybetmeyin. 🖤
genelde kanadalı grupların yaptığı bu war metal olayını hiç sevmiyorum, black metalden de saymıyorum fakat bu türün kurucusu blasphemy’i ayrı bir yere koyarım
genelde kanadalı grupların yaptığı bu war metal olayını hiç sevmiyorum, black metalden de saymıyorum fakat bu türün kurucusu blasphemy’i ayrı bir yere koyarım
https://open.spotify.com/track/2tt4Kn105ipdFs4JkIv5lS?si=ccd2c413ea704a5a
24.04.2022
https://youtu.be/M4xCU6QTwUs?t=855
bu da şarkını youtube linki
Benden bir 9 çıkar bu ep’ye böyle bir piçlik, puştluk arıyormuşum ki ilaç gibi geldi vallahi ellerine sağlık.
Büyük gaddarlıklar söz konusu.