80’ler her türden grup ortamlarda fırtına gibi estiği, herkesin yeni bir şeyler denediği heyecan dolu yıllardı. Hem ABD hem de Avrupa metal ortamları bu dönemde müthiş bir verimlilikle grup üstüne grup, albüm üstüne çıkarıyor ve önü alınamaz şekilde üretiyorlardı. 1983’te kurulan ve power metal kulvarında şansını deneyen gruplardan biri de ABD’li grup OMEN’dı. Kurulduğu yıl ilk albümü “Battle Cry”ı yayınlayan grup hiçbir zaman çok büyümese ve hep belirli bir kitleyle sınırlı kalsa da “Battle Cry” power metali yakından takip edenler için yarı underground bir cevher olarak kaldı ve her daim el üstünde tutuldu.
Son bir hafta on gündür bu tür albümleri yazdığımı fark etmişsinizdir. Bu süreçte yazdığım albümler genelde gizli kalmış başyapıtlar veya siteye kazandırmakta geciktiğimiz metal şaheserleri olsa da şu anda yazmakta olduğum “Battle Cry”ın biraz farklı bir durumu var.
“Battle Cry” müthiş bir tutku ve heyecanla yazılıp kaydedilmiş; içinde harika fikirler olan; son derece çiğ; içinde sorunlar da barındıran ancak buna rağmen sunduğu metal ateşiyle sevenlerinin gönlünde taht kurmuş bir albüm. Albüm kapağına baktığınızda gerçekten de amatör bir görselle karşılaşıyorsunuz. Bu kapaktan sorumlu çizer Vince Gutierrez SLAYER’ın “Haunting the Chapel” kapağından da sorumlu ve ne yazık ki kanserden hayatını kaybetmiş. Albümde sorunlu görülebilecek diğer bir unsur olan vokallerden sorumlu vokalist J.D. Kimball da ne yazık ki 2003 yılında kansere yenik düşmüş bir isim. Bu sorunlu olma durumuna birazdan geliriz.
Ta 1984’te Metal Blade’den çıkan “Battle Cry”ın kayıt konusunda da belirgin bazı falsoları, enstrüman icralarında görülen birtakım “kusursuz olmayan” noktaları var. Esasında albümü meraklılarının gözünde değerli kılan da barındırdığı bu sorunlu ancak aşırı içten yaklaşımı. Riflerin çalımında, kimi sololarda, davulun bazı kastırmalı ataklarında ve özellikle vokallerde rahatça duyulabilen bir hamlık, çiğlik var. Özellikle J.D. Kimball’ın vokalleri sanki vokalist olmaya zorlanmış birinin albüm ilerledikçe vokal yapmayı öğrenmesine tanık oluyormuşuz hissi uyandırabilir. Misal Kimball kimi yerlerde ne dediği tam anlaşılmaz şekilde, bazı heceleri yutarak söyleyebiliyor, öyle olmasını amaçlamamasına rağmen neredeyse harsh vokale kayan, kırçıllı, çığlık ile bağırış arası haykırışlara girişebiliyor.
Tüm bunlara rağmen albümde gerçekten de hissedilir düzeyde güçlü bir ruh var. Riflerin, soloların her yanından heyecan ve iyi bir şeyler yapma isteği akıyor. Bazı rifler gerçekten akılda kalıcı ve “Crystal Logic” dönemi MANILLA ROAD, LIEGE LORD gibi isimler rahatlıkla akla gelebilir. Dahası, kimi melodilerden dolayı “Battalions of Fear”daki toy BLIND GUARDIAN tatları dahi size şöyle bir uğrayıp çıkabilir. Özellikle albümün en büyük hiti ve olan “The Axeman”, açılışı yapan “Death Rider” ve NWOBHM tandanslı “Die By the Blade” gibi şarkılarla “Battle Cry” “bende ışık var” dedirtmeyi başarıyor.
Yazıda da değindiğim gibi “Battle Cry”ın çeşitli falsoları, çok iyi olmayan tarafları var ancak çıktığı dönem ve grubun ilk albümü olduğu düşünüldüğünde gerçekten de tutkusuyla, heyecanıyla pek çok açığını kapatıp kendini sevdiren bir albüm.
Kadro J.D. Kimball: Vokal
Kenny Powell: Gitar, geri vokal
Jody Henry: Bas, geri vokal
Steve Wittig: Davul
Şarkılar 1. Death Rider
2. The Axeman
3. Last Rites
4. Dragon's Breath
5. Be My Wench
6. Battle Cry
7. Die by the Blade
8. Prince of Darkness
9. Bring Out the Beas
10. In the Arena
USPM denince gözümün önünde canlanan ilk albüm. Tarz olarak o eğilimi en iyi yansıtan çalışma olabilir.