Metal türleri arasındaki en bıçkın, en şirret, en kavgaya girmeye meyilli tür black/speed metal olabilir. Çiğliği, leşliği yücelten ve bırak dağınık kalsın anlayışını kendisine şiar edinen bu türde müzik yapan gruplar beste yapıları, imaj vb. konularda ortak paydalarda buluşabiliyorlar. Bu gruplar arasından istikrarlı bir yükseliş göstererek adını pek çok önemli turne afişine yazdıran, bununla da kalmayıp Decibel gibi önde gelen metal dergilerine kapak olan biri var.
Jamie Waters, yani namıdiğer Athenar adlı kişinin solo projesi olan MIDNIGHT, son 19 yıl içine 5 EP ve 5 albüm sıkıştırmayı; bunların yanına da split, toplama ve iş birliği sokuşturmayı başaran bir oluşum.
2020’de çıkan son albümü “Rebirth by Blasphemy” grubun genel yaklaşımından, black metal ve speed metalin köklerinden nasıl beslendiğinden ve ortaya nasıl çirkef bir müzik çıkardığından bahsetmiştim, o yüzden bu yazıda MIDNIGHT’ın genel karakterinden ziyade “Let There Be Witchery” özelinde konuşalım.
“Let There Be Witchery” MIDNIGHT’ın önceki tüm albümlerinde geçerli olan her tür şerefsizliği, pisliği gayet agresif şekilde barındırıyor. Rock ‘n’ roll ruhunu en derinlerinde hisseden ancak bunu olabilecek en çirkin şekilde, atalara saygı duruşları eşliğinde sunan MIDNIGHT özellikle bu yeni albümünde yer yer daha aydınlık diyebileceğimiz taraflara da kaçarak alışık olduğumuz kimliğini daha sevilesi, daha kolay benimsenebilir bir düzlemde sunuyor.
MIDNIGHT hiçbir zaman zehir kusan, militanlık düzeyinde pislik bir müzik yapmadı aslında; tüm çirkinliğine rağmen içerisinde DARKTHRONE’un alaycı tebessümünü de MOTÖRHEAD’in asfalt ve vücut sıvıları kokan karakterini benimsedi. Bu albümde bunu son derece baskın biçimde görmeye devam ediyoruz. “Let There Be Sodomy”de Athenar’ın majör gamlar kullandığına, “Devil Virgin”de seksenlerin hair metal, hard rock gruplarının kullanabileceği riflere kaydığını; albümün geneline yedirdiği MERCYFUL FATE anlayışını resmen göklere çıkardığını görüyoruz.
Bu MOTÖRHEAD anlayışı bu tarz grupların DNA’sına ilk andan işleniyor zaten. Misal ARCHGOAT’un “Worship the Eternal Darkness” albüm incelemesinde yaptığım “Satanik MOTÖRHEAD” benzetmesi MIDNIGHT özelinde de çatır çatır işliyor. Albümün pek çok yerinde kendinizi şeytandan iblisten ziyade motosiklete, egzoz kokusuna daha yakın bir yerlerde hissediyorsunuz. Bu durum yeri geliyor VENOM’vari bir çiğlikle yeri geliyor EXCITER tandanslı bir adrenalin overdose’uyla sunuluyor ve hepsinden evlası, tüm bunlar hem davaya sahip çıkarak hem de daha geniş kitlelerin dahi kabul edebileceği bir samimiyet, sıcaklıkla sunuluyor.
MIDNIGHT’ı MIDNIGHT yapan temel nüve de bu aslında. MIDNIGHT Phil Campbell okulundan mezun riflerle blues gamlarıyla dolu soloları harman ediyor; duyabileceğiniz en heavy metal rifleri kavga dövüş eşliğinde sunuyor (“Villainy Wretched Villainy”). Özellikle bu albüm özelinde, MIDNIGHT’ın black metal, hard rock, heavy metal ve speed metali bir arada kullanıyor oluşunun iyice zirveye çıkması ve buna bir de melodik karakter eklenmesi dolayısıyla “Let There Be Witchery”yi dinlerken yer yer kendimi ilk iki albüm KVELERTAK dinlermiş gibi hissettiğim anlar dahi oldu. KVELERTAK elbette ki MIDNIGHT’a göre daha şeker bir müzik yapıyor ancak MIDNIGHT’ın pisliğini sunuş şekli de zaman zaman akıllara KVELERTAK benzeri bir kimyayı getirebiliyor.
Görece tek boyutlu bir müziği son derece renkli, hatta rengârenk bir anlayışla sunmayı başaran ve bunu yaparken özünü, paçozluğunu kaybetmeyen MIDNIGHT bence kariyerinde çıkardığı en iyi albümlerden biriyle karşımızda. Dinlerken yetmişlerin en sonundan itibaren günümüze dek her dönemden izler bulabilir ve metalin old-school tarafına ruhunu satmış bir adamın bunu 2022 şartlarında olabilecek en kabul edilebilir şekilde sunuşuna tanık olabilirsiniz. Athenar kesinlikle ne yaptığını bilen ve sonsuz sayıda muadili olan bir ortamda bir şekilde parlamayı, öne çıkmayı başaran bir müzisyen. Sadece bu bile, özünde sürprizsiz görünen ve herkesçe kanıksanmış bir şeyi böylesine sürükleyici ve heyecan verici biçimde ortaya koyması bile her türlü takdire şayan.
Midnight çok iyi grup. Athenar da muazzam. Ayıldığım bayıldığım bir grup değil ama dibine kadar hak edilen 8/10. Grubun köpeği olsaydım hiç şüphesiz 9 basardım.
Tam bir konser albümü. Baya eğlencenin dibine vurulur konserde. Baştan sona bir tane bile yanlışı olmayan leş gibi müthiş bir albüm var karşımızda. Albümü dinlerken kritiği okuyordum ve Kvelertak kısmını görünce “lan bende bu tını bir yerlerden tanıdık geliyor bana” diyordum kendi kendime :D
Motörhead dozunu en yoğun aldığım Midnight icraatı oldu bu. Şerefsizlik diz boyu ve tek bir boş şarkı yok. Bu adam işi gerçekten iyi biliyor.
Nocturnal Molestation’ı rahmetli Fast Eddie Clark yazmış deseler inanırım. Öyle bir şarkı.
Midnight çok iyi grup. Athenar da muazzam. Ayıldığım bayıldığım bir grup değil ama dibine kadar hak edilen 8/10. Grubun köpeği olsaydım hiç şüphesiz 9 basardım.
Krallara layık bir rimjob mı yoksa bu albüm mü deseler yüz dolar bahşiş verip ikisini de seçerim. Öyle bir albüm çünkü bu.
Tam bir konser albümü. Baya eğlencenin dibine vurulur konserde. Baştan sona bir tane bile yanlışı olmayan leş gibi müthiş bir albüm var karşımızda. Albümü dinlerken kritiği okuyordum ve Kvelertak kısmını görünce “lan bende bu tını bir yerlerden tanıdık geliyor bana” diyordum kendi kendime :D