Sitemiz takipçilerinden Emre Görür’ün şu yorumundan gaza gelerek başladığım “Harry Conklin ve Şahanelikleri“ konseptimizin bu ayağında, Conklin’in de kurucuları arasında yer aldığı ve muhtemelen metal dünyasında adından en çok söz ettiren grubu olan JAG PANZER’ın 1984 yılında çıkan ilk albümü “Ample Destruction”dan bahsedeceğiz. Bir ilk albüm olduğu düşünüldüğünde ortamlara mükemmel bir giriş yapan JAG PANZER, power metal ve heavy metalin iç içe geçtiği bu alev alev metal albümünde tüm hünerlerini ilk andan sergilemiş ve underground sahnede epey ilgi çekmişti.
Kariyeri boyunca hiçbir zaman çok ünlü olmayan ve “bilenin bildiği” bir grup olmakla yetinmek durumunda kalan JAG PANZER’ın bu durumuna neden olan iki temel faktör olduğunu düşünüyorum. Bunlardan biri grubun hiçbir zaman hit şarkı yazma derdine girmemiş ve metal sancağını dalgalandırmayı yeterli görmüş olması, ikincisi ise 1994 yılında metal tarihinin en kötü albümlerinden biri olan “Dissident Alliance”ı çıkararak “Ample Destruction”la açılan kapıyı ellerinin tersiyle itmiş ve 1997’deki geri dönüşlerine kadar olan 13 yıllık süreyi boşa geçirmiş olmaları.
Conklin’siz çıkan tek albümleri olan “Dissident Alliance”ta akıl almaz bir hayal kırıklığına imza atan JAG PANZER, bunu toparlamak için 1997-2004 arasındaki 8 yılda 7 albüm çıkarmış ve resmen “abi tamam bak vallahi bir daha öyle bir şey yapmayacağız ya” dercesine metal kusmuştu. Bunlar çok bir işe yaradı mı, tartışılır. Pek çok insan onları “MEGADETH gitaristinin diğer grubu” olarak bildi, ancak “Dissident Alliance” dışında her zaman belirli bir ortalamayı tutturan JAG PANZER en başarılı anlarını şüphesiz ki ilk albümünde sunmuştu.
IRON MAIDEN karakterinin LIEGE LORD, VICIOUS RUMORS, ilk dönem HELSTAR, METAL CHURCH gibi gruplar tarafından da icra edilen daha atarlı tarafını sunan JAG PANZER hem rif tabanlı hem melodik bir albüm yapmayı ve buna çeşitlilik katarak her şarkıyı farklı bir kimlikle donatmayı başarmıştı.
Albümün en çok bilinen şarkısı, hatta JAG PANZER’ın en büyük hit’i “Harder Than Steel” olsa da “The Watching” ve “Cardiac Arrest” gibi daha geri planda gözüken şarkıların bile pek çok ilginçliği, rengi var. Vokallerini sonradan çok daha fazla geliştirerek gerçek bir ustaya dönüşecek Conklin’in 22 yaşında şov yapmaya başladığı albümde JAG PANZER’ın “The Crucifix” gibi bir epiğin altından bile başarıyla kalkabildiğini görüyoruz.
Son günlerde seksenlerden heavy metal albümleri yazdığımı fark etmişsinizdir. Ne kadar ilgi görüyor, kaç kişinin bu albümlerle tanışmasına vesile oluyor bilmiyorum ancak birkaç kişi bile olsa kârdır. Metal tarihi sayısız miktarda “o kadar da öne çıkamayan başyapıt”la dolu ve JAG PANZER da ilk albümüyle bunun en başarılı örneklerinden birini sunmuş bir grup. Her şeyiyle dönemini yansıtan ve grup elemanlarının metal tutkusunu sonuna dek yansıtan bu albümü türe ilgi duyup da bir şekilde henüz dinlememiş herkese düşünmeden öneririm.
38 yıl önce çıkan “Ample Destruction” belki yeni nesil bazı dinleyiciler için çok da bir şey ifade etmeyebilir, devri geçmiş görülebilir ancak 38 yıl önce çıktığında hem JAG PANZER hem de dinleyiciler için ne kadar heyecan verici olduğu tahmin edilebilir diye düşünüyorum. Şahsen 2022 yılında bunu hissedebiliyorum, ne mutlu başka hissedebilenlere.
Kadro Harry "The Tyrant" Conklin: Vokal
Mark Briody: Gitar, geri vokal, klavye
Joe Tafolla: Gitar, geri vokal
John Tetley: Bas
Rick Hilyard: Davul
Konuk:
Ian Tecee: Klavye
Şarkılar 1. Licensed to Kill
2. Warfare
3. Symphony of Terror
4. Harder than Steel
5. Generally Hostile
6. The Watching
7. Reign of the Tyrants
8. Cardiac Arrest
9. The Crucifix
Birkaç gündür “hakkını teslim etme kuşağı” formatında kritikleri yazılan bu albümleri görmek çok güzel.
Jag Panzer’i zamanında şöyle bir dinleyip kenara koymuştum ama bu albüme ikinci bir şans vermek farz oldu.
oha çok iyiymiş , hayatımda dinlediğim en iyi heavy metal albümlerinden biri olabilir, kritik için teşekkürler ,daha önce fenriz reyisin listelerde denk gelmiştim de çok dikkatimi çekmemişti
Daha önce duymamış, dinlememiş her metal severin mutlaka şans tanıması gereken, tüm zamanların en iyi heavy metal albümlerinden biri. Her yönüyle tertemiz bir iş, benden tam not çalışır.
“Dissident Alliance” hariç her albümüne kefilim, yağ gibi akar.
Birkaç istisna dışında Conklin için kurşun atar, kurşun yerim.
@Ahmet Saraçoğlu, geçenlerde hatırlama maksatlı “ne kadar kötüydü acaba” diye dinleme gafletine düştüm. Albüm kapağı zaten “ben iyi bir albüm değilim kardeşim, boşuna beni dinleme zahmetine girme” sinyali veriyor eyvallah da… “Dissident Alliance”, o kapağın verdiği sinyalden “daha” kötü olmayı nasıl başarıyor, cidden izahı olmayan trajik olaylardan.
Tabii “Ample Destruction” üzerine on yıl bekleyip ortaya böyle bir şey çıkması daha da trajik.
Albümün vokal koltuğunda “Daniel Conca” vardı rahmetli. Gerçi tek sıkıntı vokal olsa, işin içinden çıkılabilir, açıklanabilir bir durum. Fakat adamlar direkt olarak “biz bir grup olarak nasıl tüy dikebiliriz” diye olaya kafaya yormuşlar.
Kaldı ki genel sound’un Jag Panzer’le uzaktan yakından alakası olmadığı gibi, bunun yerine ortaya altyapısı thrash’a çalan, groove soslu, merdiven-altı Pantera gibi “çiğ” bir şey çıkmış.
Hasbelkader siteye kritiği filan eklense, yerden yere vurulur.
“Ample Destruction”a “1″ basabilenler, “Dissident Alliance”a neler yapmaz. Not skalasını -10′a kadar genişletmek gerekir, adamlar başka türlü deşarj olmaz.
USPM denen olgunun yapı taşlarından biri.
Harry Conklin, Riot’a katılmak için grubu terk etmese önlerine çıkan fırsatları iyi kötü değerlendirip klasik heavy metal’in ’80′lerdeki en önemli isimlerinden birine dönüşebilirlerdi belki de.
Birkaç gündür “hakkını teslim etme kuşağı” formatında kritikleri yazılan bu albümleri görmek çok güzel.
Jag Panzer’i zamanında şöyle bir dinleyip kenara koymuştum ama bu albüme ikinci bir şans vermek farz oldu.
Grubu ilk kez duydum ilk vaktim olduğunda bu albüme göz atacağım.
oha çok iyiymiş , hayatımda dinlediğim en iyi heavy metal albümlerinden biri olabilir, kritik için teşekkürler ,daha önce fenriz reyisin listelerde denk gelmiştim de çok dikkatimi çekmemişti
Daha önce duymamış, dinlememiş her metal severin mutlaka şans tanıması gereken, tüm zamanların en iyi heavy metal albümlerinden biri. Her yönüyle tertemiz bir iş, benden tam not çalışır.
“Dissident Alliance” hariç her albümüne kefilim, yağ gibi akar.
Birkaç istisna dışında Conklin için kurşun atar, kurşun yerim.
24.03.2022
@mandrake, “Dissident Alliance” gerçekten bu dünyadan silinmesi gereken bir şey. Albüm de diyemiyorum, şey.
25.03.2022
@Ahmet Saraçoğlu, geçenlerde hatırlama maksatlı “ne kadar kötüydü acaba” diye dinleme gafletine düştüm. Albüm kapağı zaten “ben iyi bir albüm değilim kardeşim, boşuna beni dinleme zahmetine girme” sinyali veriyor eyvallah da… “Dissident Alliance”, o kapağın verdiği sinyalden “daha” kötü olmayı nasıl başarıyor, cidden izahı olmayan trajik olaylardan.
Tabii “Ample Destruction” üzerine on yıl bekleyip ortaya böyle bir şey çıkması daha da trajik.
Albümün vokal koltuğunda “Daniel Conca” vardı rahmetli. Gerçi tek sıkıntı vokal olsa, işin içinden çıkılabilir, açıklanabilir bir durum. Fakat adamlar direkt olarak “biz bir grup olarak nasıl tüy dikebiliriz” diye olaya kafaya yormuşlar.
Kaldı ki genel sound’un Jag Panzer’le uzaktan yakından alakası olmadığı gibi, bunun yerine ortaya altyapısı thrash’a çalan, groove soslu, merdiven-altı Pantera gibi “çiğ” bir şey çıkmış.
Hasbelkader siteye kritiği filan eklense, yerden yere vurulur.
“Ample Destruction”a “1″ basabilenler, “Dissident Alliance”a neler yapmaz. Not skalasını -10′a kadar genişletmek gerekir, adamlar başka türlü deşarj olmaz.
26.03.2022
@Ahmet Saraçoğlu, en azından Bathory- Octagon’dan daha kötü ”müthiş bir grup bunu nasıl yaptı amk” albümü varmış o yönden içim ferahladı
Vokaller cayır cayır. 1 haftadır her gün dinlemeden geçemiyorum, ilk dinleyişten içine aldı beni.
USPM denen olgunun yapı taşlarından biri.
Harry Conklin, Riot’a katılmak için grubu terk etmese önlerine çıkan fırsatları iyi kötü değerlendirip klasik heavy metal’in ’80′lerdeki en önemli isimlerinden birine dönüşebilirlerdi belki de.