2022 yılında klasik power metalden ekmek yiyebilen sayılı gruplardan biri olan HAMMERFALL’un yolculuğu, nereden baktığınıza bağlı olarak enteresan özellikler taşıyor. Metalin her alt türünde olduğu gibi power metal içerisinde de neredeyse aynı albümü farklı kapaklar ve isimlerle defalarca çıkaran pek çok grup var. Müziğini ilk günden beri -neredeyse- hiç değiştirmeyen ancak türü hakkını vererek icra ettikleri için hayranları tarafından el üstünde tutulmaya devam edilen gruplar bunlar.
HAMMERFALL bu grupların başında geliyor. Power metalin doksanlardan günümüze en istikrarlı isimlerinden biri ve müziğini genişletmek, farklılaştırmak adına minimal çaba sarf etse dahi ortaya tür açısından doyurucu işler çıkarmayı başaran bir topluluk. Müzik sektöründe, metal ortamında yıllar içindeki değişiklikler gereği inişleri çıkışları oldu elbet, ancak metalin internetle birlikte yükselmesi ve sert müziklerin giderek daha revaçta olması sayesinde onlar da power metalin köklerine daha sıkı sarıldıkları işler yapmaya başladılar, hatta bunu daha da vurgulu şekilde sunar oldular.
Zaman içerisinde power metalin hiçbir gelişim göstermemeyi ve sürekli yerinde saymayı kabullenmesiyle birlikte tür ışıltısını kaybetmiş ve neredeyse underground ortamda daha güçlü yaşar hâle gelmişti. İşte HAMMERFALL bunun karşısında duran ve türün pek çok demirbaşı gibi HELLOWEEN Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki görevi bittikten sonra kendi muayenesini açan oluşumlardan biri. STRATOVARIUS, SONATA ARCTICA, RHAPSODY gibi büyük isimlerle birlikte Avrupa power metalinin gururunu kurtarmak adına yıllardır çalışıyor, kılıçla çekiçle önlerine gelene vuruyorlar.
Death metal ve black metal sert çocuklar olduğundan ve metal de sertliğe prim verdiğinden, esasında ilgili türün sınırlarını genişletmek adına power metal gruplarından daha fazlasını yapmayan; hatta daha da geriye gidip en ilkel örnekleri kopyalayan grupların bile deliler gibi övüldüğü bir ortamda, kendini yenilememe noktasında power metale bayağı bir haksızlık edildiğini düşünüyorum. Buna biz de dâhiliz, ben de dâhilim.
Evet, death metal dallanıp budaklanarak progresif death metal, teknik death metal, brutal death metal, melodik death metal olarak farklı boyutlara taşındı. Lakin pek çok türe sırf sert oldukları için power metale kıyasla çok daha müsamaha gösterildiği ortada. Thrash metal hâlâ yüceltilirken power metalin başta vokalleri olmak üzere çeşitli sebeplerden yerle yeksan edilmesi hiç de adil değil.
Bu adamlar;
“I am I, I am me. Heart of steel, the son of Odin. I am strong, I am brave, let the hammer pave the way.”
şeklinde, ilk okul düzeyinde sözler yazmaya devam ediyor olabilirler, ancak misal bir SIX FEET UNDER’ın da Charles Dickens’la yarıştığını pek sanmıyorum.
Konumuza dönersek, HAMMERFALL power metali her anlamda hakkını vererek yapan bir grup. MANTICORA, COMMUNIC gibi türün sınırlarını zorluyor ve yenilik peşinde koşuyor olmayabilirler, hem de hiç olmayabilirler ancak bir geleneği yaşatma noktasında bundan yıllar sonra, ortada HAMMERALL falan kalmadığında ve bu klasik türler -muhtemelen- iyice yer altına indiğinde ismi saygıyla anılacak ve türün devamı adına yaptıklarından gıptayla bahsedilecek bir grup.
“Hammer of Dawn” grubun bir önceki, hatta iki önceki albümünden büyük farklılıklar taşıyan, HAMMEFALL sound’unun genişlediğine tanık olduğumuz bir albüm değil. Son 2-3 incelemelerinde yazdığım her şey bu albüm için de geçerli. O yüzden olayın müzikal, teknik tarafına girmeye gerek yok. “Hammer of Dawn” bir gruptan ziyade bir anlayışın adımlarından biri ve bu minvalde bakıldığında 2022 yılında bir power metal albümünden beklenen neyse onu sunuyor. “Ne bekliyorsanız onu sunuyor” diyemiyorum, çünkü pek çok kişi farklı şeyler bekliyor olabilir.
Geleneğine sıkı sıkıya bağlı bir grup olduğundan HAMMERFALL “Hammer of Dawn”da da bildiğini okuyor ve kitlesini memnun edecek albümü çıkarıyor. Power metalin enerjisini, “çok da şey etmemesini” seviyorsanız “Hammer of Dawn”u da seversiniz, sevmiyorsanız da sevmezsiniz.
Kadro Joacim Cans: Vokal
Oscar Dronjak: Gitar
Pontus Norgren: Gitar
Fredrik Larsson: Bas
David Wallin: Davul
Konuk:
King Diamond: Vokal (4)
Şarkılar 1. Brotherhood
2. Hammer of Dawn
3. No Son of Odin
4. Venerate Me (ft. King Diamond)
5. Reveries
6. Too Old to Die Young
7. Not Today
8. Live Free or Die
9. State of the W.I.L.D.
10. No Mercy
Power metal tarihsel açıdan analiz edilmesi en zor metal türü olabilir. ’90′larda power metal kitlesi sanatsal kaygısı en yüksek, enstrüman hakimiyeti en gelişkin gruplara kendilerinin sahip olduğunu düşünürdü. Ne oldu da bu türün evrimsel yeteneği bu kadar güdük kaldı? Aslında thrash, black ve death tipik formları itibariyle evrime power’dan daha uygun türler değiller. Sınırları power’a göre çok daha kesin olan thrash’te bile Watchtower, Voivod, Vektor gibi gruplar çıkmışken niye hiçbir power metal grubu kendi geleneğine benzer bir müdahalede bulunamadı? Niye power metal’in ilerici damarı bu kadar zayıf?
@Fırat, progresif power, senfonik power, neoklasik power, melodik power gibi alt türler var, ancak bunlar o geleneğin kendisini farklı temellerde yeniden kurmasını sağlamadı. Gerçek anlamda yeni yollar açılmadı yani. Helloween, Stratovarius, Hammerfall falan da farklı power tarzlarını temsil ediyorlar, ama son tahlilde aynı genel alanda bulunan gruplar. Sadece ikinci dalga black metal grupları içerisindeki tarz çeşitliliği bile power metal tarihinin genelindekinden daha fazla olabilir, ki sonrasında black metal’in ne kadar acayip yerlere evrildiği malum.
Power metal’in kısmen de olsa yer aldığı tek önemli füzyon melodik death metal olsa gerek, ama orada da bir sos olmaktan öteye gidemediler. Örneğin Iotunn’a neredeyse kimse power metal etiketini yakıştırmıyor.
Bu arada, US power metal diye bir tür yok. Power metal başlarda Metallica, Exciter gibileri için kullanılan bir terimdi. 1984′te Kerrang bunların müziğine thrash metal deyince power metal tanımlaması esas olarak epik heavy metal gruplarına kaldı. Türün Keeper of the Seven Keys ile kurulmasının ardından ise Avrupa power metal’i-ABD power metal’i gibi suni bir ikilik yarattılar. Oysa açık ki Iced Earth, Sanctuary gibi grupların power metal ile pek bir alakası yok.
Tam bir konser grubu aslında. Ortamı şenlendirsin, şarkılara eşlik edelim, oh ne güzel. Adamlardan oturup bu saatten sonra yenilikçilik beklemekten de biraz absürd olurdu. Ben beklediğimden fazlasını aldım bu albümden mesela. Gayet keyif aldım dinlerken. 7 puan bir grup olursa hangi grup olurdu sorusunun cevabi Hammerfall’dur bence.
türe ait sevdiğim tek şarkı.
https://www.youtube.com/watch?v=R-ER5—jSk
03.03.2022
@gXnn, bu şarkıyı sevip Episode albümünden hiçbir şarkıyı sevmemek şaşırtıcı.
03.03.2022
@Ahmet Saraçoğlu, açıkçası cok da şans verdiğim söylenemez.:) türle pek alakam yok ama bu şarkıyı seviyorum. :) böyle daha doğru oldu cümle sanki.
Power metal tarihsel açıdan analiz edilmesi en zor metal türü olabilir. ’90′larda power metal kitlesi sanatsal kaygısı en yüksek, enstrüman hakimiyeti en gelişkin gruplara kendilerinin sahip olduğunu düşünürdü. Ne oldu da bu türün evrimsel yeteneği bu kadar güdük kaldı? Aslında thrash, black ve death tipik formları itibariyle evrime power’dan daha uygun türler değiller. Sınırları power’a göre çok daha kesin olan thrash’te bile Watchtower, Voivod, Vektor gibi gruplar çıkmışken niye hiçbir power metal grubu kendi geleneğine benzer bir müdahalede bulunamadı? Niye power metal’in ilerici damarı bu kadar zayıf?
04.03.2022
@Emre Görür, bu türdeki gruplar daha çok progresif metal olarak isimlendirildikleri için olabilir belki. Symphony X aklıma ilk gelen örnek.
04.03.2022
@Fırat, progresif power, senfonik power, neoklasik power, melodik power gibi alt türler var, ancak bunlar o geleneğin kendisini farklı temellerde yeniden kurmasını sağlamadı. Gerçek anlamda yeni yollar açılmadı yani. Helloween, Stratovarius, Hammerfall falan da farklı power tarzlarını temsil ediyorlar, ama son tahlilde aynı genel alanda bulunan gruplar. Sadece ikinci dalga black metal grupları içerisindeki tarz çeşitliliği bile power metal tarihinin genelindekinden daha fazla olabilir, ki sonrasında black metal’in ne kadar acayip yerlere evrildiği malum.
Power metal’in kısmen de olsa yer aldığı tek önemli füzyon melodik death metal olsa gerek, ama orada da bir sos olmaktan öteye gidemediler. Örneğin Iotunn’a neredeyse kimse power metal etiketini yakıştırmıyor.
04.03.2022
Bu arada, US power metal diye bir tür yok. Power metal başlarda Metallica, Exciter gibileri için kullanılan bir terimdi. 1984′te Kerrang bunların müziğine thrash metal deyince power metal tanımlaması esas olarak epik heavy metal gruplarına kaldı. Türün Keeper of the Seven Keys ile kurulmasının ardından ise Avrupa power metal’i-ABD power metal’i gibi suni bir ikilik yarattılar. Oysa açık ki Iced Earth, Sanctuary gibi grupların power metal ile pek bir alakası yok.
Hammerfall gitaristlerinin dın dıgı dın dıgı dın dıgı diye galloplamasıyla huzur buluyorum.
Bir albüm bu kadar 7 olabilir. Tam olarak 7.
Tam bir konser grubu aslında. Ortamı şenlendirsin, şarkılara eşlik edelim, oh ne güzel. Adamlardan oturup bu saatten sonra yenilikçilik beklemekten de biraz absürd olurdu. Ben beklediğimden fazlasını aldım bu albümden mesela. Gayet keyif aldım dinlerken. 7 puan bir grup olursa hangi grup olurdu sorusunun cevabi Hammerfall’dur bence.