Türlerin sınırlarının belirsizleştiği günümüzde, üst düzey müzisyenlik barındıran ve değişken karakterli müzik yapan bir dolu grup var. Progresif metal, death metal, progresif death metal, teknik death metal, melodik death metal ve günümüzün diğer gerçekleri eşliğinde müzik yapan bu oluşumlar genelde hep “karakterini oturtabilme” noktasıyla sınanıyorlar. Kimi gruplar olağanüstü müzisyenlik becerileri eşliğinde seneye unutulacak şarkılar yazıyor, kimileri dinlerken hesap makinesi gerektiren ancak bittiğinde sadece “iyiymiş” demekle yetineceğimiz tıynette işler yapıyor.
Bu kadar çok bileşenin dâhil olduğu bir müzikal anlayışta turnayı ilk andan gözünden vurmak da çok kolay olmuyor elbet. Gruplar bu süreçte, yeteneklerini sergileyecekleri ve “hayvan gibi çalıyorlar” dedirtecekleri en az bir albüm çıkarıyorlar. Sonra adlarının duyulmasını sağlayan “o şarkı”yı içeren bir “parlar gibi olma” albümü çıkarıyor ve sonrasında da beste yeteneklerine göre ya bir adet “az kaldı olacak” albümü çıkarıp esas zirvelerine ulaşıyor ya da doğrudan patlama yapmalarını ve bir anda her yerde olmalarını sağlayan o albümü salıveriyorlar.
Grubun beste yükünü çeken isim ya da isimler ne kadar yetenekli, vizyonerse bu rafineleşme süreci de o kadar kısa sürüyor. ALLEGAEON bu noktada ortalamanın üstünde seyreden ancak şimdiye dek hedefi tam on ikiden vurabildiğini söylemenin de zor olduğu bir grup. Çok yetenekli müzisyenler oldukları ortada ve gayet iyi besteleri de var. Lakin şu ana kadar dönemdaşları ve türdaşları olan bazı grupların başardığı türde, yılın en iyilerinden olduğu herkesçe kabul edilen bir albüm çıkaramadılar. Ya da daha güncel ifadeyle, çıkaramamışlardı.
Bayanlar, baylar ve sevgili çocuklar. ALLEGAEON’ın sertleşen derisini yırtıp bugüne kadarki en güçlü nefesini aldığı, bugüne dek öğrendiği her şeyi ders verircesine kullandığı, “işte o” albümüne hoş geldiniz. “Damnum” adlı bu çalışma, grubun bugüne dek ortalama yaptığı her şeyin iyi; iyi yaptığı her şeyin ise çok iyi noktasına geldiği; baştan sona müthiş bir tutku ve iştahla yoğurulmuş bir modern progresif death metal şöleni.
Şölen dememi sağlayan bir dolu şey içerisinden hangisini öne çıkarıp vurgulasam bilmiyorum. “Of Beasts and Worms”ün baştan sona bir gövde gösterisi olmasından mı bahsedeyim, günümüz OPETH karakterinden müthiş faydalanan; keder ve öfkeyi muhteşem bir pozitivizmle harmanlayan aşırı pragmatik bir şarkı olan “Called Home”un nakış gibi işlenen zenginliklerinden mi söz edeyim bilmiyorum. Albümden albüme gelişen ALLEGAEON bu albümün yazım sürecinde öyle bir ilhamla dolmuş, öylesine duru ve nokta atışı fikirlerle bezenmiş ki ortaya 2022’nin en iyileri listesine girmek için çok da uğraşması gerekmeyen, doğrudan kendini en iyiler arasına atan bir çalışma çıkmış.
Gitar kullanımını, nota seçimleri, soloların derinliği, davul yazımındaki pırıl pırıl fikirler, bas gitarın gayet önde olduğu cam gibi prodüksiyon ve “Damnum”un “Damnum” olmasını sağlayan en önemli unsurlardan olan muazzam vokal çeşitliliğiyle ve yazımıyla albüm gerçekten de ayakta alkışlanmayı hak edecek bir noktaya çıkıyor. Yer yer akıllara Christian Alvestam’ın tek kişilik şova dönüştürdüğü olağanüstü güzel SCAR SYMMETRY şarkılarını getiren bir progresiflik/melodi dengesi kuran albüm, akılda kalıcılık ve uzun ömürlü olma açısından da grubun bugüne dek hiç ulaşamadığı yerlere temas ediyor ve “Damnum”u her anlamda bir patlama albümüne dönüştürüyor. Sertliğin ön planda olduğu şarkılara katılan türlü türlü zenginliklerden (“Blight”taki piyano solosu) tutun da clean vokalin modern death metal bağlamında “ancak bu kadar iyi kullanılır” dedirten örneklerine dek (benim için yılın şarkılarından biri olan “Of Beasts and Worms”… öh be kardeşim) albümde üzerinde uğraşılmayan, zenginleşip daha da büyümesi için emek harcanmayan tek bir nokta bile yok gibi.
Yazı boyunca ALLEGAEON’ın yaptığı şeyi “modern” sıfatıyla ifade ettiğimi fark etmişsinizdir. Olayın çözümleneceği yer de burası aslında. Modernden kastım ALLEGAEON’ın günümüz trendlerinin peşinden koştuğunu vurgulamak falan değil. Adamlar ne yapıyorlarsa çatır çatır yapıyorlar. Ancak benzerlerini RIVERS OF NIHIL’ın “Where Owls Know My Name”inde gördüğümüz gibi onlar da örneğin OPETH’in “Blackwater Park”ı gibi progresif death metal yapmıyorlar. Olayın içinde OPETH’in de SCAR SYMMETRY’nin de başka pek çok ilham verici grubun da ışığı var ancak sonuçta ortaya çıkan şey günümüzün doğrularıyla tamamen örtüşen ancak nihayetinde zamansız ve çok geniş perspektifli bir kalitenin ortaya konduğu bir gövde gösterisi olarak vücut buluyor. ALLEGAEON burada hem bireysel anlamda hem grup düzeyinde şov yapıyor, her bir enstrüman ışıl ışıl parlarken esas yatırım ise bestelere ve şarkı dinamiklerine yapılıyor. Bu sayede kazanan taraf tabii ki de dinleyici oluyor.
Uzun zamandır 1 saatlik süreyi bu kadar verimli, sürükleyici, heyecan verici kullanan bir modern progresif death metal albümü dinlememiş olabilirim. ALLEGAEON ismi “Damnum”la birlikte çok daha geniş kitleler tarafından duyulmayı hak ediyor ve umarım grup bu albümle birlikte bir üst basamağa çıkmayı ve türün günümüzdeki en iyi örneklerinden biri olduğu gerçeğinin herkesçe anlaşılmasını sağlayabilir. “Damnum” o düzeyde zengin, bir grubun kaderini o düzeyde değiştirebilecek kalibrede bir albüm. Yollarının açık olmasını, bu emeğin karşılık bulmasını tüm kalbimle diliyorum.
Kadro Riley McShane: Vokal
Greg Burgess: Gitar
Michael Stancel: Gitar
Brandon Michael: Bas
Jeff Saltzman: Davul
Şarkılar 1. Bastards of the Earth
2. Of Beasts and Worms
3. Into Embers
4. To Carry My Grief Through Torpor and Silence
5. Vermin
6. Called Home
7. Blight
8. The Dopamine Void, Pt. I
9. The Dopamine Void, Pt. II
10. Saturnine
11. In Mourning
12. Only Loss
Çok çok iyi albüm. Allegaeon’un en iyi işi olduğunu düşünüyorum. Her albümde üstüne bir şeyler koyarak, yenilikler katarak ilerliyorlar. Bu sene Immolation ile beraber dinlediğim en iyi iki albümden biri oldu. Yolları açık olsun.
Albüm kesinlikle çok iyi ama, ben Allegaeon’ın çıkışından bu yana değeri bilinmemiş bir grup olduğunu ve Fragments of Form and Function’ın hala en iyi albümleri olduğunu düşünüyorum. The God Particle, Biomech – Vals No.666, Accelerated Evolution gibi muazzam şarkıların olduğu harika bir albüm. Klasik gitar kullanımı, akılda kalıcı melodiler ve gitar işiyle standart bir çıkış albümünün çok ötesinde en azından. Özellikle Accelerated Evolution kompozisyonundaki bütünlük ile tam bir başyapıt bana kalırsa.
“Hesap makinesi gerektiren” benzetmeniz çok doğru, grubun ilk albümü Damnum’a nazaran bu kategoriye daha yakın denilebilir belki ama yine de teknik için teknik denilebilecek seviyede de değil. Greg Burgess teknik olarak kusursuz bir gitarist olduğu kadar çok da yetenekli bir müzisyen bana kalırsa.
“Formshifter” albümlerinden beri severek dinlediğim bir grup Allegaeon ama özellikle son albümleri “Apoptosis”le beraber “kapasiteleri bu kadar” diye düşünyordum. Ama şu güzelim “Damnum” bildiğin darmaduman etti benim o düşüncelerimi. Baştan sona her yerinden kalite akan bir albüm olmuş. Özellikle Opeth’vari kısımlar beni benden aldı. Son 7-8 yılda Greg dışında bütün üyeler değişti ve bu biraz olumsuz yansımaya başlamıştı ama Greg baba bu albümde adeta gövde gösterisi yapmış. Benim anlamadığım nokta bu kadar hani progresif/teknik falan dediğimiz albüm nasıl bu kadar eğlenceli olabiliyor?! Nasıl yaptınız lan bunu?! Yıl içinde illa bu tarzlarda iyi albümler görürüz ama bu kadar özgün bir albümü zor buluruz.
Yılın albümü dememek için şu ana kadar hiçbir engel göremedim. ”Eren saçmalama amk şunu bi dinle sonra tekrar konuş” diyeceğniz albümler varsa da beklerim yorumun altına iş güçten zaman bulamadık takip etmeye
Çok çok iyi albüm. Allegaeon’un en iyi işi olduğunu düşünüyorum. Her albümde üstüne bir şeyler koyarak, yenilikler katarak ilerliyorlar. Bu sene Immolation ile beraber dinlediğim en iyi iki albümden biri oldu. Yolları açık olsun.
Muthis.
Allegaeon konferans liginden uefa kupasına yükseliyor. Kendilerini şampiyonlar liginde de görmek istiyorum. 8,5′tan 9/10
Albüm kesinlikle çok iyi ama, ben Allegaeon’ın çıkışından bu yana değeri bilinmemiş bir grup olduğunu ve Fragments of Form and Function’ın hala en iyi albümleri olduğunu düşünüyorum. The God Particle, Biomech – Vals No.666, Accelerated Evolution gibi muazzam şarkıların olduğu harika bir albüm. Klasik gitar kullanımı, akılda kalıcı melodiler ve gitar işiyle standart bir çıkış albümünün çok ötesinde en azından. Özellikle Accelerated Evolution kompozisyonundaki bütünlük ile tam bir başyapıt bana kalırsa.
“Hesap makinesi gerektiren” benzetmeniz çok doğru, grubun ilk albümü Damnum’a nazaran bu kategoriye daha yakın denilebilir belki ama yine de teknik için teknik denilebilecek seviyede de değil. Greg Burgess teknik olarak kusursuz bir gitarist olduğu kadar çok da yetenekli bir müzisyen bana kalırsa.
Rezalet iyi
Ohasktir lan ne biçim albüm yapmışlar.
15.03.2022
@Dysplasia, Böyle bir grup vardı madem niye benim haberim yok mnskim?
“Formshifter” albümlerinden beri severek dinlediğim bir grup Allegaeon ama özellikle son albümleri “Apoptosis”le beraber “kapasiteleri bu kadar” diye düşünyordum. Ama şu güzelim “Damnum” bildiğin darmaduman etti benim o düşüncelerimi. Baştan sona her yerinden kalite akan bir albüm olmuş. Özellikle Opeth’vari kısımlar beni benden aldı. Son 7-8 yılda Greg dışında bütün üyeler değişti ve bu biraz olumsuz yansımaya başlamıştı ama Greg baba bu albümde adeta gövde gösterisi yapmış. Benim anlamadığım nokta bu kadar hani progresif/teknik falan dediğimiz albüm nasıl bu kadar eğlenceli olabiliyor?! Nasıl yaptınız lan bunu?! Yıl içinde illa bu tarzlarda iyi albümler görürüz ama bu kadar özgün bir albümü zor buluruz.
08.04.2022
@Rashid, Bütün grubun yazım sürecine dahil olduğu ilk albümmüş.
Yılın albümü dememek için şu ana kadar hiçbir engel göremedim. ”Eren saçmalama amk şunu bi dinle sonra tekrar konuş” diyeceğniz albümler varsa da beklerim yorumun altına iş güçten zaman bulamadık takip etmeye
‘iste bu’ albümü olmus cidden. Dinlemesi cok keyifli.
Yılın albümü hala. 8 buçuk ay kaldı bakalım.
Sırasından düşüşü şüphesiz gerçekleşecek, ama benim için senenin çıkmış olan en iyi albümü.
Hala sıvazlıyorum.
Ne kadar muhteşem bir şeysin sen ya. Canım albüm.
Tür adına yapılmış en değerli işlerden biri. Kesinlikle yıllar sonra klasik olarak bahsedileceğinden şüphem yok 10/10
Bu albüme sardım yine tatliş yeni kulakliklarimla. Ayı bir albüm cidden.