Pasifagresif bünyesi içerisinde Orta Çağ temalı melodik black metal albüm kritiklerinin onursal başkanı olan sevgili Oğuz Sel tarafından incelenen ikinci albümleri “Mythen, Mären, Pestilenz” sayesinde tanıştığım, lakin sonradan bu tanışmayı unutarak “ben bu grubu nereden hatırlıyorum?” düşünceleri eşliğinde dinlediğim yeni UNGFELL albümünün incelemesiyle karşınızdayım bugün. Yeni dememe bakmayın; albüm Nisan 2021’de çıkmış ve bir şekilde Oğuz’un da benim de gözümüzden kaçmış. Her zamanki gibi geç olsun güç olmasın diyerek albümün 500-600 yıl öncesini anımsatan atmosferine doğru ilerliyorum.

Büyük orada Orta Çağ/medieval bir kimliğe sahip olan “Es Grauet”, koro vokallerden akustik pasajlara; lir benzeri tınılardan yerel karakterli çeşitli vurmalılara kadar pek çok yan unsurla zenginleşen bir mizaca sahip. Tam da olması gerektiği gibi, bir horozun ötmesiyle başlayan albümde diğer birtakım seslerle oluşturulan pastoral havanın yanı sıra medieval karakterini daha bir ortaya çıkaran köy/kasaba havası da yer yer önümüze seriliyor. Hepsi bir yana, albümde TAAKE’nin “Over Bjoergvin Graater Himmerik”te kullandığı meşhur “doingggg”ler de kullanılmış diyerek olayın boyutunu daha iyi ifade edebileceğimi düşünüyorum. Grubun kullandığı melodiler kesinlikle “basalım melodiyi melodik black metal olsun” düşüncesinden uzak, olaya hava ve zenginlik katan cinsten.

Daha önceki kimi yazılarımda melodik black metalden epey bir soğuduğumu ifade etmiştim. Bunun sebebi pek çok grubun yukarıda da dediğim gibi “kötücül herhangi bir melodiyi basalım geçelim aga” düşüncesiyle hareket etmesi ve bunun da belli bir atmosfer oluşmasının önüne geçmesiydi. UNGFELL’in burada yaptığı şey ise melodileri sanki gitarla çalınan vokaller gibi bir şeyler anlatmak, dinleyiciyi belirli bir atmosfere sokmak için kullanmış olması. Bu açıdan bakınca “Es Grauet” kesinlikle sürükleyici bir çalışma ve öncesindeki “Mythen, Mären, Pestilenz”in de sürpriz olmadığını gösterir nitelikte.

Melodileri bir kenara koyduğumuzda en çok önem çıkan konuysa hiç şüphesiz “Es Grauet”teki vokal çeşitliliği. Pagan black metale yaklaşan daha derin, epik vokaller ve shriek vokallerin sağdan soldan cirit attığı çalışmada, insanın içini ısıtan Orta Çağ karakterini bir anda karanlığa bulayan haşin Norveç black metal vokali karakteri de son derece etkin bir rol üstleniyor. Bu sayede albüm pek çok dinamiğin birbiriyle yarıştığı ve sonunda kazananın albümün geneli ve dinleyici olduğu bir yaklaşımla büyüdükçe büyüyor. Medieval karakterli black metalin en önemli yapıtlarına baktığımızda “Es Grauet” belki adını türün tarihine yazacak düzeyde eşsiz, unutulmaz bir başyapıt olmayabilir ancak amaçlanan şeyle ulaşılan şey arasındaki mesafe pek çok dinleyiciyi tatmin edecek raddede kısa diye düşünüyorum.

Prodüksiyona aşırı önem veren dinleyiciler albümün belirli noktalarına belki takılabilirler ancak bu karakterdeki black metal albümleri için şahsen tam istediğim gibi bir sound olduğunu söyleyebilirim. Üflemeliler ve yerel telli çalgılar, bir dolu farklı vokal ve diğer tüm ses efektleriyle birlikte UNGFELL bence gayet temiz bir iş çıkarmış. Orta Çağ sıcaklığı da black metal soğukluğu da tam kıvamında; kilisedeki mum kokusu, köy yolundaki tezek kokusu, orman havası, hepsi bir arada alınabiliyor. Black metalin en çok hissedildiği bir diğer detay da yer yer duyulan ve şahsen aşırı çok sevdiğim o çiğ, derinden gelen, reverb’lü alto tonları. Olaya bir anda nefis bir çiğlik katan bu altolar benim için black metalin en karakteristik detaylarından biri ve her duyulduklarında neşeyle doluyorum, kendimi ortalara atıp agresif danslar ediyorum.

Daha ilk dinleyişten çok beğendiğim “Es Grauet”i 2021’in es geçilen değerli işlerinden biri olarak görüyor ve bu tür black metal sevenlere düşünmeden öneriyorum. Son yıllarda bu türde çok iyi albümler çıktı ve bu türün özel ve seçkin bir dinleyici kitlesi olduğunu da biliyorum. Eğer siz de o kitledenseniz ve UNGFELL’le henüz tanışmadıysanız “Es Grauet”in güzelliklerinden bir an önce nemalanmanızı diliyorum.