Yeni yılın, 2022’nin ilk incelemesinden merhaba. Yeni bir yılın açılışı bir FUNERAL MIST albümüyle yapılıyorsa o yıldan bir hayır gelmeyeceği ortada olsa da umarım herkesin bir şekilde, olabildiğince iyi ve mutlu olacağı bir yıl olur diyerek 2022’nin açılışını yapıyoruz.
Mortuus’un black metal dünyasındaki yeri ve önemine dair çok da bir şey söylemeye gerek olduğunu sanmıyorum. 2004 yılındaki “Plague Angel”la MARDUK’a katılarak Legion’ın yıllardır kustuğu zehri devam ettiren ve bunun üstüne kendi personasını da ekleyerek black metal dünyasının en tehditkâr figürlerinden birine dönüşen Mortuus, doksanların ortalarında kurulan FUNERAL MIST ve TRIUMPHATOR ile albümler çıkarmış; bilhassa FUNERAL MIST ile kendi beste ve vokal karakterini sergilemeye başlamıştı.
FUNERAL MIST’i tek kişilik projeye dönüştürdükten sonra 2009 yılında pek çokları tarafından klasik kabul edilen olağanüstü “Maranatha”yı çıkaran Mortuus ya da FUNERAL MIST’teki adıyla Airoch, 2018’deki “Hekatomb” ile kimisini sevindirmiş kimisini ise “eh” demek durumunda bırakmıştı. MARDUK takviminin iyice hareketlenmesi nedeniyle “Maranatha” sonrasında uzunca bir ara veren ve “Hekatomb” için 9 yıl bekleyen Mortuus’un yeni FUNERAL MIST albümünü bu kadar kısa sürede çıkarmasını açıkçası beklemiyordum. Kariyerinin hiçbir döneminde iki albümü arasında 3 yıldan uzun süre boşluk bırakmayan MARDUK’un muhtemelen salgından dolayı uzayan bu -şimdilik- 4 yıllık arası demek ki Mortuus tarafından bir fırsat olarak görüldü ve şu an karşımızda duran “Dieform” çıkışına çok kısa süre kala yapılan bir duyuruyla ortamlara sunuldu.
FUNERAL MIST müziği bana daima bir felaket tellallığı havası vermiştir. Hem Mortuus’un vokal oyunlarıyla yaptığı dramatizasyonlar hem de müziğin genelindeki “kötü şeyler yaklaşıyor” havası, benim için FUNERAL MIST müziğini her zaman bu mizaca yaklaştırmıştır.
Bu açıdan baktığımızda “Deiform” da farklı değil aslında. Albüm, başında ve sonunda uzun birer kilise korosu bölümü barındıran ve müthiş bir açılış yapan “Twilight of the Flesh” ile açılıyor. Koro kısımları ruhani havası ve orta bölümün doksanlardaki MARDUK karakterindeki hayvanlığı şarkıya acayip bir karizma katıyor diye düşünüyorum. Albümün promosu geldiğinden beri ara rifini her dinleyişimde canımı sıkan, resmen tadımı kaçıran “Apokalyptikon”un vurdulu kırdılı yapısından sonra giren “In Here”ın ise genel olarak “Deiform”un en iyi kurgulanmış şarkılarından biri olduğunu düşünüyorum. Özellikle baştaki “In here!” haykırışları acayip gaz veriyor ve insanda Mortuus’un postalının altına bir buse kondurma isteği doğuruyor.
Yine albümün en iyilerinden olduğunu düşündüğüm “Children of the Urn” de hem İsveç halk şarkısı gibi gelen çocuk sesi kullanımı hem de sonundaki -yine- İsveç halk müziği melodisi benzeri melodisi ile sadece “Deiform”un değil, “FUNERAL MIST diskografisinin en şansına münhasır yapıtlarından biri. Bunun gibi git gelli, dalgalı şarkıların yanı sıra Mortuus’un özellikle albümün kapanışındaki iki şarkıyı bilinçli olarak birbirinin tamamen zıttı şeklinde kurgulamış olması da takdire şayan. Albüme adını veren şarkının baştan aşağı ağır tempo olması, sonrasındaki “Into Ashes”ın ise neredeyse 9 dakikalık bir yıkım ve vahşet sunması gibi kontrastlar başta ilginç tercihler gibi gelse de sonradan birbirini yükselten dinamikler olarak gün yüzüne çıkıyorlar. Albüme adını veren şarkının düşük temposu içerisinde Mortuus’un gerek damar melodilerle gerek distortion’ı azaltılmış gitarlarla yarattığı kasvet ve hüzün havası gerçekten de yanaklarından makas alınası cinsten. Şarkının 5.12’de başlayan kısmında “And our psalms will become as suns” derken yarattığı ızdırap ve “suns” çığlığı içinse ceket iliklemekten başka bir şey yapamıyorum. Finali yapan “Into Ashes” ise abümün şiddet dozu en yüksek şarkılarından biri ve gerçekten de insanın ruhunu emip bitiren bir yok oluş senfonisi olarak vücut buluyor.
“Shapeless clusters of temples turned into pyres
Twisted crown of a nation thrown into the fire
Numb and crippled by the poisoned song of the masses
With tears of joy we shall watch it fall into the abyss…”
Geçmişin referanslarıyla geleceğin felaket tellallığını yapan FUNERAL MIST bence “Deiform”la 2021’in en önemli black metal albümlerinden birine imza atıyor. FUNERAL MIST özelinde baktığımızda “Hekatomb”dan daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğim “Deiform”, genel dinleyici kitlesi tarafından büyük oranda sadece MARDUK vokalisti olarak bilinen Mortuus’un değerinin çok daha fazla olduğunu bir kez daha gösteren, tutku dolu, aç köpek gibi saldıran, farklı dinamiklerin birbirini yükselttiği şahane bir albüm.
10 üzerinden 💯’lük müthiş bir albüm. Mortuus
adeta Black Metal’in kalbinde hüküm süren bir Tanrı gibi 🤘🏻🤘🏻 Umarım Marduk’un Devo’yu gönderdikten sonra ki albümü Frontschwein şaheseri tadında olur ve Mortuus tıpkı Thousand Fold-Death şarkısındaki imkansız vokaller tarzında yenilerine imza atar.
Bu albüm çıktığından beri. Başka bir albümü açıp dinlerken kafama birşey takılıp her seferinde insan bu albümü açıp baştan sona dinlermi yahu. İnsanın dikkatini dağıtıyor. Resmen başka dinlediğin albümler yavan gelmeye başlıyor. Çünkü biliyorsun en iyisi bir tık kadar yakınında. Mortuus çok büyük adamsın çok. Ve vokallikte nasıl bir hayvanlığın varsa benim diyen black metal gitaristlerinede ders veriyorsun. Benim nazarımda bu albüm çok yıllar dönüp dönüp dinleyeceğim güzellik olmuş. 2021 listesini bile yapamadım bu albüm çıktığından beri. Kafamda otutturamadım diğerlerini çoğunuda silip attı.
Apokaliyptikon uzun süredir dinlediğim en kötü bm şarkı olabilir. Giygıy gıygıy giygiy gıy pakapakapakapakapa plastik kutuya patates döker gibi bir kick tonu.
Albüm çıkalı 6 aydan fazla oldu ama yine fikrm değişmedi: soundu en kötü Funeral Mist albümü bu. Hekatomb’dan daha fazla sevemiyorum yok olmuyor. Into Ashes gerçeği de var o ayrı tabii.
10 üzerinden 💯’lük müthiş bir albüm. Mortuus
adeta Black Metal’in kalbinde hüküm süren bir Tanrı gibi 🤘🏻🤘🏻 Umarım Marduk’un Devo’yu gönderdikten sonra ki albümü Frontschwein şaheseri tadında olur ve Mortuus tıpkı Thousand Fold-Death şarkısındaki imkansız vokaller tarzında yenilerine imza atar.
Herhangi bir düşünce aktarmayacağım. Gerek yok.
Black metal budur.
children of the urn efsane olmuş
Bu albüm çıktığından beri. Başka bir albümü açıp dinlerken kafama birşey takılıp her seferinde insan bu albümü açıp baştan sona dinlermi yahu. İnsanın dikkatini dağıtıyor. Resmen başka dinlediğin albümler yavan gelmeye başlıyor. Çünkü biliyorsun en iyisi bir tık kadar yakınında. Mortuus çok büyük adamsın çok. Ve vokallikte nasıl bir hayvanlığın varsa benim diyen black metal gitaristlerinede ders veriyorsun. Benim nazarımda bu albüm çok yıllar dönüp dönüp dinleyeceğim güzellik olmuş. 2021 listesini bile yapamadım bu albüm çıktığından beri. Kafamda otutturamadım diğerlerini çoğunuda silip attı.
Son dakika golü attığı için 2022 listelerine girmesi yönünde soru önergesi veriyorum.
Apokaliyptikon uzun süredir dinlediğim en kötü bm şarkı olabilir. Giygıy gıygıy giygiy gıy pakapakapakapakapa plastik kutuya patates döker gibi bir kick tonu.
Benim için orta karar bir albüm oldu maalesef ve böyle düşünmemde davul tonunun berbatlığının büyük bir payı var. Bazı kısımlarda aşırı kafa ütüledi.
Albüm çıkalı 6 aydan fazla oldu ama yine fikrm değişmedi: soundu en kötü Funeral Mist albümü bu. Hekatomb’dan daha fazla sevemiyorum yok olmuyor. Into Ashes gerçeği de var o ayrı tabii.
Benim için açık ara en kötü fm albümü. İlk 4 parça eh ok, eee sonrası?? Kolay gelsin…