Erhan Yiğit

Black metal ile doğrudan ilişkilendirdiğimiz gruplar var. Bu gruplar “Black metal” olma noktasında kariyerlerinde öyle adımlar atıyorlar ki sanki tüm grup üyeleri anasının karnından çıkar çıkmaz bu dünyaya bir amaç için gelmiş ve bu amaç doğrultusunda doğru olduğunu düşündükleri her şeyi yapmak için daha o zamandan çalışmaya başlamış.

Bu bağlamda içerisinde kötülüğün ve pisliğin olmazsa olmaz olduğu Black metal sahnesinde BURZUM, MAYHEM ve DISSECTION gibi gruplar gerçekten var oldular ve bu varlıklarını gerçek hayatta yedikleri bir takım naneler ile dinleyicilerin akıllarına kazıdılar. Mesela Black metal dinlemeyen birisi bile Varg Vikernes’in Euronymous’u canice katlettiğini veya Jon Nödtveidt’in inancı uğruna intihar ettiğini bilebilir. Vaziyet böyle olunca Black metal’i ölümle, kötülükle, batılla ve şiddetle ilişkilendirmeden yapamıyoruz.

Elbette bu isimler sadece birilerinin canına kastettiği için ünlü değiller. Bu isimler Black metal’in müzik boyutuna tekrarı yaratılamayan şeyleri kazandırdıkları için bu kadar popüler ve başarılılar. Ama bu adamların müziklerinde bahsettikleri şeyleri gerçek hayata geçirmesi de ister istemez insanın tüylerini diken diken etmiyor da değil doğrusu.

Velhasıl kelam Black metal sahnesinde eskiden beri varlığını sürdüren, magazin boyutta dillendirdiğim gruplardan geri kalmayan, hatta eski bir albümünü daha geçtiğimiz yıllarda görücüye çıkaran bir grup olan OFERMOD hakkında konuşacağız. OFERMOD klasik İsveç Black metal sound’una inceden inceye bir çok katkılarda bulunmuş, toplamda 5 albümle piyasadaki tecrübeli isimlerden biri.

Bu ayın başında görücüye çıkan “Mysterium Iniquitatis” grubun tarzında ve müzikal anlayışında birkaç değişikliğe gittiği, önceki albümlere oranla daha çok albeni sahibi olduğunu düşündüğüm bir albüm. Kariyerinin başlangıcından beri okültizmi ve satanizmi çok başarılı bir şekilde müziğine yediren ve bu manada bir MAYHEM’den ve DISSECTION’dan geri kalır yanı olmayan OFERMOD “Mysterium Iniquitatis” ile bu habisliğini ve şer odağı olma konusundaki ince işçiliğini bir adım yukarıya taşımış gibi görünüyor.

Grubun kurucu üyesi Belfagor’un kendini geri plana çekip sahne önüne yani mikrofonun başına tekrar Nebiros’u koymasıyla vokal manasında gizem etkeninin yerini pislik etkenine bırakması göze çarpıyor bu albümde. “Sol Nox”da etkisi büyük oranda ortada olan DISSECTION ve MAYHEM esintileri “Mysterium Iniquitatis”de eser miktara indirgenmiş ve boş kalan deliklere bolca FUNERAL MIST ve ONDSKAPT boca edilmiş.

İlham odağı tarafında dinleyiciye gerçekten çok geniş bir spektrum ile gelen OFERMOD’un “Mysterium Iniquitatis” albümünde bu şekilde bir işe girişmiş olduğunu gördüğümde albümün kötü olma ihtimalini düşünmedim bile. İkinci dönem MARDUK’dan ötürü yabancı olmadığımız bu çiğ, çırpınan ve bol balgamlı vokal tekniğini seven birisi olarak “Mysterium Iniquitatis”i grubun yaptığı en iyi işlerinden biri olarak tanımlamakta da bir mahsur görmüyorum.

İşin enstrümantal kısmına gelecek olursak “Mysterium Iniquitatis”in bildiğimiz Black metal şablonuna son derece sadık kaldığı ama mevcut şablonu kullanma konusunda da dünkü bebelere taş çıkartacak bir performans sergilediği görülebilir. Özellikle davul kaydının çok başarılı olduğunu ve albümün aynı isimli açılışı şarkısında dikkat çeken MGLA tarzı zil oyunlarının biz ride zili severlere güzel bir kıyak olduğunu, ayrıca albümde yer yer yavaşlayan temponun ve ilahi okurcasına yükselen koro vokallerin de albümü sıradan ve sıkıcı bir Black metal albümü olmaktan kurtaran detaylardan olduğuna değinmek isterim.

“Mysterium Iniquitatis” son anlarını yaşadığımız 2021 yılının son satırlarına kadar doldurduğumuz ve kapatmak üzere olduğumuz Black metal sayfasının en alttaki çizgisiz kısmına adını aceleyle yazdıracak kalibrede bir albüm olduğu açıkça belli. Bence her Black metal sever birey seneyi bitirmeden bu albümü mutlaka dinlemeli.