Birkaç grup bir araya gelerek kötücül fikirlerini yayma noktasında bir nevi kurumsal bir kimlik oluşturma yoluna giden grupları seviyorum. Neredeyse her zaman black metal temelli gruplar tarafından oluşturulan bu topluluklar kimi zaman okul aile birliği kıvamında sadece kurulmuş olmakla kalsa da bu müziğin tarihi dışarıdan epey tehditkâr gözüken çeşitli inner circle’lara, karanlık örgütlere de sahne oldu.
DISSECTION ve WATAIN’in bağlantılı olduğu Misanthropic Luciferian Order; DARKTHRONE, CONDOR, OBLITERATION, INFERNÖ, REPELLENT ve NEKROMANTHEON’un üyesi olduğu Kolbotn Thrashers Union; PESTILENTIAL SHADOWS ve çeşitli refah ülkelerinden çıkma bir dolu grubun mensubu olduğu Order of the Black Serpent, niceleri…
Bugün bunlar arasından Avustralyalı grup PESTILENTIAL SHADOWS’u konuk edeceğiz. Metal dünyasının en leş, en karanlık, en çürümüş müziklerinden bazılarına imza atan grupları çıkarmasıyla meşhur Avustralya’dan bizleri selamlayan PESTILENTIAL SHADOWS 2003’te kurulan ve günümüze dek 6 albüm çıkaran istikrarlı bir topluluk. Düzenli olarak albümler çıkardıktan sonra 2014’te “Ephemeral”ı çıkaran bu arkadaşlar, 7 yıl sonra bir nevi geri dönüş albümü olan “Revenant” ile karşımızdalar.
Adını Maya inancındaki koruyucu jaguar tanrıdan alan Balam tarafından kurulan PESTILENTIAL SHADOWS, ruhlarımızı emen AUSTERE’in iki üyesini de bir dönem kadrosunda barındıran ve bu sebeple DSBM mi acaba sorularını akıllara getirebilecek bir grup. Lakin PESTILENTIAL SHADOWS’da bu tür bir perişanlık, acı ızdırap yok. Baktığımızda çok daha genel bir black metalle karşılaşıyoruz ancak bu genel olarak blast beat’ten ve kaostan kaçınılarak sunuluyor. Grup yer yer WATAIN karakterine yakın duran ancak WATAIN de olmayan bazı grupları akla getiren taraflara kayabiliyor. İspanyol SHEIDIM bu noktada kullanabileceğim referanslardan biri. Ne var ki PESTILENTIAL SHADOWS’da WATAIN düzeyinde bir zehir de mevcut değil ve kederli melodilerin, tremolo gitarların hükmettiği bir anlayış var.
Açılış şarkısının ikinci yarısında gördüğümüz türdeki bu kederler, albümün ilerleyen safhalarında da kendilerini gösteriyorlar fakat bu hiçbir zaman bir ağlama zırlama boyutuna gelmiyor. Bilhassa albüme adını veren şarkıda görülebileceği türde, ağır ağır bir hükmediş söz konusu. Bu açıdan bakıldığında PESTILENTIAL SHADOWS’un belli bir avantajı var diye düşünüyorum çünkü adamlar black metalin x bir anlayışına bağlı kalmıyorlar. Kimi anlarda akla EMPEROR’ı getirebilecek bir derinlikle karşılaşırken, 9 dakikayı aşan kapanış şarkısında ise ikinci dalga black metalin ve doksanlar İskandinavya’sının bir özetini dinliyoruz.
Bu veriler ışığından ben PESTILENTIAL SHADOWS’un pek çok kişi için makul bir tercih olduğunu düşünüyorum. Duyulmamış ya da yıla damgasını vuracak bir şey yapmıyorlar ancak gayet kabul edilebilir bir black metal icra ederek ilgili kitleyi memnun edecek türde bir müziği nasıl sunacaklarını da biliyorlar.
avustralya ve black metal kelimeleri bir aradaysa hiç düşünmeden atlıyorum.
güzel kritik.
07.10.2021
@Rzeczom,
Zengin kentler ve refah ortam
Kadim Aborjin kültürü
Uzaklık, İzole edilmişlik
Kraliyet Valisi ezikliği
Uçsuz bucaksız Çöller
Bilge Hayvan Kanguru
Vesaire Vesaire.
Burası sanat yapmak için güzel yer. Her türlü sikiş döner burada.
Sırf şu albüm kapağı için bile 6 veya 7 yi basarım o derece kapağı çok beğendim. Kaldı ki müzikte ayrı güzel. Benden 8 8,5 çalışır.